.19.

977 78 13
                                    

Sıkıntı. Hissettiği tek şey buydu. Evet Hydra ajanlarının bir açık bıraktığını sanmıştı ama unuttuğu bir şey vardı. Karşı taraf kartlarını iki taraflı oynuyordu. Iki gün önce öğrendiklerinin zihnini bulandırmasına izin vermişti Diana. Bu yüzden de düzgün düşünememişti. Bunu söylemekten nefret ediyordu ama bir hata yapmıştı. En azından bu hatası çok da kötü sonuçlanmamıştı Diana'nın.

Dün bulduğu belgelerde sadece bir iki basit deneyle ilgili rapor vardı. Diğer bütün dolaplar boşalatılmıştı ki büyük ihtimalle kalanlar da fark edilmeyen birkac kağıt parçasıydı. Ancak Diana bu kağıtları iyice incelediğinde bir  iki isim ve bir de karargah bulmuştu. Bulduğu isimlerden biri bir doktora aitti. Kayıtlarına baktığında Diana onun çoktan ölmüş olduğunu fark etti. Diğeri de aynı şekilde ölmüş bir denekti. Teseract ile ilgili deneyler yapılırken ölmüştü. Bu bilgiler arasında işine yarayacak tek şey laf arasında geçen küçük bir adres bilgilendirmesiydi. Deneyin hangi üstte olduguyla ilgili kısa bir cümle vardı. Net bir adres bile değildi ama Kyle bu belirsiz cümleden tam bir adres çıkarmayı başarmıştı.

Şimdi Diana jetle birlikte o adrese doğru gidiyordu. Eğer doğru üssü bulabilirse eline bir sürü bilgi geçecekti. Eğer tahminleri doğruysa -ki her zaman doğruydu - burası deneylerin yapıldığı bir üs olduğu için asker sayısı normal bir üsdekinden daha az olacaktı ve bu zırhının da yardımıyla tek başına bir üssü devirebileceği anlamına geliyordu. Baska bir üsse yardım mesajı gönderememeleri icin Kyle yaklaşık yarım saattir binanın hem telsiz bağlantılarını kesmeye hem de kamera kayıtlarını değiştirmeye uğraşıyordu. Diana ise jetin görünmezlik özelliğini güncelliyordu.
Babası ve ekiptekiler onun yerini bulamasın diye jetin vericilerini sökmüştü zaten gerisini de Kyle halletmişti.

Içine bir sıkıntı çöktü Diana'nın. Babasının onun için ne kadar endişelendiğini hissedebiliyordu. Sadece biraz dışarı çıkacağını söylemişti ama dünden beri bir kere bile görüşmemişlerdi. Bugün ise tek başına bir savaşa girecekti. En kötü ihtimalle birkaç kırık ya da bir iki kursunla kurtulurdu. Belkide yakalanırdı. Evet en kötü ihtimal belki de buydu. Diana onların eline düşmemek için her şeyi yapardı. Sonu kötü bitecek olsa bile.

Babasının aklını kaçırmamasını diledi ve bu düşüncesine güldü. Sadece üç yıl önce bu yaşadıklarının hiçbirini hayal dahi edemezdi. O zamanlar sadece çok zeki ve silahlara karşı aşırı bir merak ve sevgisi olan biriydi ve şimdiyse bir yenilmezdi , bir babası vardı ve yanındaydı. Annesinin de yanında olmasını isterdi elbette ama yapacak bir şey yoktu. Herkes bir gün ölürdü ne de olsa. Babasının öldüğü ile ilgili bir senaryo oluştu kısa sürede aklından. Bütün bedeni titredi. Kesinlikle bu onun çöküşü olurdu. Toparlanması çok uzun sürerdi kesin.

Sonunda işini bitirdiğinde Kyle de aynı şekilde işini halletmişti. Diana jeti üssün elli metre ilerisine indirdiginde hemen yerinden kalktı ve zırhının bedenini sarmasına izin verdi.  Hızlıca ama dikkatli bir şekilde üsse yaklaştı.

"Kyle binayı tara. "

"Bina taraması başlatıldı..."  Birkaç saniyelik sessizliğin ardından yeniden tatlı robotik ses duyuldu " Tarama tamamlandı. Bina üç katlı. Iki katı zeminin altında. Eksi ikinci katta belirli bir bölgede sıralı yaşam formlarına rastladım. Deneklerin orada olduğunu düşünüyorum. Eksi birinci katta aralıklı olarak ikiserli kisiler var ve yine bir bölgede toplanılmış. Askerlerin ya da doktorların orada olduğunu tahmin ediyorum. Zemin kat on ve arka kapısında dörder nöbetçi var. Ve yine tüm aralıklı sıralarla dizilmiş askerler tespit ettim efendim."

Hızlı ve sessiz olması ile ilgili daha fazla bilgiden sonra Diana yavaşça binanın üzerine ilerledi. Kapılardaki nöbetciler puslu havadan dolayı sadece hareketli siluetler olarak görünüyorlardı.

Light In The Dark  (Daughter of Stark)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant