.6.

2.7K 190 9
                                    


Diana çıplak elleri ile kum torbasını yumrukluyordu.O kadar sert vuruyordu ki içinde kum yerinde pamuk varmış gibi ileri gidiyordu.
Sonra birden kapı açıldı.Kapının sesini duyan Diana'nın son vuruşu kum torbasının patlamasına neden olmuştu.Clint elindeki ilk yardım kutusu ile Diana'nın yanına geliyordu. Diana ise başka bir kum torbası asıyordu.Diana tekrar vurmaya başladığında Clint yanına varmıştı. Yavaşça elini Diana'nın koluna uzattı ve nazikçe tutup daha fazla vurmasını engelledi.Clint biliyordu ki Diana söylediği hiçbir şeyi söylemek istememişti.Yaptığı her şeyi emirlere göre ve Parker'ın güvenliği için yapmıştı.Diana yine titremeye başladı  ama bu seferki sinirden değildi. Nedenini o bile bilmiyordu.

"Bu benim görevim."

Dedi Diana.

"Evet."

Diye yanıtladı Clint.

"Ben sadece yapılması gerekni yaptım. Hayat kurtarmak oyun değildir."

"Haklısın."

Yanındaki kutudan çıkardığı pamukla yaralarını silmeye başladı.

"Biz sadece sivilleri korumayız.Ekip arkadaşlarımızı da korumalıyız. Onların canı da bizim sorumluluğumuzda.Kendimizi feda edecek olsak da onları korumalıyız ama onları korumak için önce kendimizi korumamız gerekir."

Diana durmadan devam ediyordu. Clint ise yaraya krem sürmüş sargı bezlerini eline doluyordu.

"Tamam Diana.Sen haklısın kahraman olmak herkesin yapabileceği bir şey değil ama ona bir şans vermen gerekmez mi?"

"Hakederse veririm."

Dedi Diana.Bunun üzerine Clint dertli bir nefes verdi.

"Anlıyorum.Kendini daha fazla zorlama şimdi tamam mı?"

Diana sadece kafasını salladı.Mutfağa gitti ve iki kupaya kahve doldurdu ve garajın olduğu kata gitti.Kapı açıldığında cam kısmın arkasında çalışan Tony görünüyordu.

"Friday."

Diana Tony'ye haber vermesi için Friday'e seslendikten kısa süre sonra Tony arkasına döndü ve kapı açıldı.

"Kahveniz bitmiştir belki diye düşündüm."

Dedi Diana elindeki kupayı uzatıp.
Tony hemen kupayı eline alıp koyu kahvenin kokusunu içine çekti.

"Sabah olanlar için endişelenmeyin bir daha öyle bir şey olmayacak."

"Endişelenmem gereken bir konu yoktu.Insanlar benzeyebilir gerçi bana benzeyen benden başka kimse olamaz ama neyse."

Diana hafif buruk bir gülümseme hissetti yüzünde sonra sahte bir neşeli yüz ifadesiyle devam etti.

"Haklısınız ne de olsa bu dünyada sadece bir tane Tony Stark var."

"Bak ben de onu diyorum.Sonunda beni anlayan biri var."

"Evet efendim izninizle bugün oldukça yoruldum odama çekileceğim. "

"Peki iyi uyu. Kahvaltıyı sen hazırlamazsan kimse yemez."

"Haha  teşekkür ederim.Size de iyi geceler."

Dedi ve söylediği gibi odasına gibip yattı.

"Friday,elleri neden sargılıydı."

"Çıplak elleri ile kum torbasında antrenman yaptı efendim."

"Neden?"

"Bay Parker ile olan konuşmanın sonunda kendisi antrenman salonuna gitti."

"O anı kaydettin mi?"

Light In The Dark  (Daughter of Stark)Kde žijí příběhy. Začni objevovat