BÖLÜM-13

52 8 1
                                    

Herkese merhaba❤ Benimle bu yola çıktığınız için öncelikle teşekkür ederim. Okunma sayılarımın düşük olmasından dolayı moralim bayağı bozulmuştu. Bir anda kitabı silmeyi düşündüm. Sonra dedim ki kendime "Bu hikaye gün gelecek ait olduğu yeri bulacak." O günü sabırsızlıkla bekliyorum. İyi ki varsınız❤

******

"Sen Miran'ı mı seviyorsun Eda" Eda sessizliğini koruyordu. Böyle bir şey olabilir miydi? Eda beni seviyor olabilirdi? Yüzümde istemsiz bir gülümseme oldu ama o gülümseme bir anda son buldu. Eda'nın bağırışıyla kendime geldim.

"Aahh! Kolumu bırak Barış!" Hızlıca yanlarınla gidip Barış'ın suratına sert bir yumruk attım. Yere düştüğünde burnundan oluk oluk kan akıyordu.

"Bir daha ona dokunduğunu görürsem dağıtacağım tek şey yüzün olmaz anladın mı beni!!" Sinirden gözüm dönmüştü. Bir yumruk daha atacağım sırada Eda'nın koluma sarılmasıyla duraksadım. Korku dolu gözlerle bana bakıyordu.

Sesimizi duymuş olacak ki Serkay da koşarak yanımıza geldi. Ne olduğunu anlamamış şekilde bize bakıyordu.

"Serkay bu arkadaşı al, aşağıya indir salona. Biraz hava alsın beynine oksijen gitsin." Serkay Barış'ın koluna girip yerden kaldırdı. Aşağıya inerken bile gözü hala Eda'daydı. Şerefsiz bir de bakmaya cesaret ediyor.

O sırada Eda bana sarıldı. Donup kaldım öylece. Kokusu, kokusu tıpkı annem gibiydi. Gözlerimi kapattığımda sanki annem bana sarılmış gibi hissettim. Derin bir nefes aldım.

"Eda parfümünün markası ne?" Afallamış bir şekilde bana baktı. "Miran sen iyi misin, ne parfümünden bahsediyorsun?" Kafayı yemiş olabileceğimi düşünmesi muhtemeldi. Cevap vermediğimde gözlerini devirdi. "Parfüm değil Miran, parfüm filan sıkmadım ben."

Sonra tekrar sarıldı bana. Bu kez ben de ona karşılık verdim. Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum, yavaşça başını kaldırdı. "Konuşalım mı?" dedi. Odaya geçtiğimiz de koltuğa oturdum, o karşımda öylece duruyordu.

"Üniversitede tanıştık. Geldiği gün yanıma oturdu. Bir anda benimle samimi olmaya başladı. Sanki beni tanıyor gibiydi. Benimle ilgili her şeyi biliyordu neredeyse." Aklıma gelen şey olmuş olamazdı. Hayır abla bu kadar da yapmış olamazsın.

"Bu da benim tuhafıma gitti, uzak durmaya çalıştım. Aradan bir süre geçti, beni sürekli takip ettiğinin farkına vardım. Nereye gitsem peşimden geliyordu. Bir gün beni evime kadar takip etmiş. Sonra..." Ağlamaya başladı. Aklıma gelen şey olmuş olamazdı. Yapmamış olsun...

"İçeri girdi zorla, bana zarar vereceği sırada babam geldi, kurtardı beni." Daha çok ağladığını fark ettiğim de yanına gittim. Alnına küçük bir öpücük kondurdum. Buna nasıl cesaret etmiştim bilmiyorum ama yapmıştım işte.

"Eda hani demiştim ya sana geç kaldığım için özür dilerim diye, şimdi tekrar özür dilerim yanında daha erken olamadığım için." Hafifçe gülümsedi.

"Arabada arayan oydu. Numaramı nerden bulmuş bilmiyorum. Beni 2 gündür tehdit ediyordu. En yakın arkadaşım Zehra, başımdan geçenleri ona anlatmış. Tabi Zehra bilmiyor olanları. O da beni tehdit etti, kimin yanındaysan annen gibi onunda ölüm sebebi olacaksın diye."

"Şerefsiz sana neler yaşatmış! Bana neden söylemedin Eda!?" Sinirden odanın içinde volta atıyordum.

"Nasıl söyleseydim Miran? Zaten yeterince başına bela oldum bir de bununla uğraş istemedim."

ATEŞİN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin