BÖLÜM-5

157 12 1
                                    

Yavaşça gözlerimi açtım. Neredeydim ben? En son yangın çıkmıştı, sonra Miranla konuşmuştum. Etrafa baktığımda hastanede olduğumu anladım. Sağ tarafımda bir ağırlık hissediyordum, yavaşça döndüğümde yanımda yatan Miran'ı gördüm. Uyuyordu.

Derin bir nefes aldım. Hiçbir zaman ölüme bu kadar yakın hissetmemiştim kendimi. Aslında beni hayata bağlayan bir şey yoktu şu an. Ama beni Miran'ın  bulmasını o an çok istemiştim. Onun sözünü tutacağını biliyordum. Her ne kadar onu çok iyi tanımasam da sözünü tutacağını kalbim söylüyordu.

Uyanmasın diye yavaşça doğruldum. Yüzünü inceledim, onda bana huzur veren bir şeyler vardı.  Elim saçlarına gitti, yumuşacıktı. Tıpkı yeni doğmuş bir bebek gibiydi... Yüzümde bir tebessüm oluştu.

Kafamı göğsüne yasladım ve uykunun kollarına kendimi bıraktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kafamı göğsüne yasladım ve uykunun kollarına kendimi bıraktım...

**

    Odaya hemşirenin girmesiyle uyandım. Miran koltukta oturuyordu. Uyandığımı gördüğü anda ayağa kalkıp yanıma geldi. Elimi tutu. Hemşire kolumdaki serumu çıkardı.

"Merhaba, birazdan taburcu edeceğiz sizi. Çıkış işlemlerini gerçekleştirebilirsiniz. Kendinizi çok fazla yormayın. Güzelce dinlenin, geçmiş olsun." Hemşirenin odadan çıkmasıyla Miran yanıma gelip bana sımsıkı sarıldı. 

"Sözünü tuttun benden gitmedin. Çok korktum Eda, çok korktum sana bir şey olacak diye. Ya seni kurtaramasaydım, ya seni bulamasaydım." Miran ağlıyordu. Benim için niye bu kadar endişelendiğini anlayamıyordum. 

"Kurtardın beni, bak buradayım. Bir şeyim yok neden ağlıyorsun?"

"Aynı şeyleri tekrar yaşayacağım diye çok korktum. Seni de onlar gibi kaybedemezdim."

"Kim gibi Miran?" Bir anda sustu ve ayağa kalktı. "Ben çıkış işlemlerini halledeyim."

  Anlatmadığı o kadar çok şey vardı ki bu belirsizlikler içinde boğuluyordum. Neden beni bu kadar koruyordu, beni nereden tanıyordu, hayatıma nasıl girdi? Bir gün bunların cevabını er ya da geç öğrenecektim.

**

  Hastaneden çıkmıştık, arabaya bindiğimizden beri tek kelime etmemişti. Eve gitmiyorduk başka bir yola girmiştik. "Nereye gidiyoruz Miran?" Cevap vermemişti. Direksiyonu öyle bir sıkıyordu ki elleri kıpkırmızı olmuştu. Ben de üstüne gitmedim. Zaten sabahtan beri hiç iyi gözükmüyordu. 

   Biraz sonra arabayı sakin bir yere çekti. Arabadan indi ben de peşinden indim. Geldiğimiz yer sakin bir koydu. Güneş batmak üzereydi. Miran ilerledi ve kumların üstüne oturdu. Ben de onunla birlikte oturdum. Bir süre hiç konuşmadı. Deniz konuşuyordu bizim yerimize. 

   Bir süre sonra bana döndü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

   Bir süre sonra bana döndü. Gözlerimin içine baktı.

"Annem ve babam... Onları 14 yaşındayken kaybettim. Evimizde çıkan bir yangın yüzünden öldüler. Babam beni kurtardı o yangından. Annemi kurtarmak için tekrar içeri girdiğinde geri çıkamadı." Ağlamaya başlamıştı. Onu bu halde görmek içimi acıtıyordu.

"Asıl ismim Ateş. Babam vermiş bu ismi bana. Annem hep bana Ateşim diye seslenirdi. Onları benden alan ateşti. İsmimden nefret ettim. Bana artık Ateşim diye seslenecek biri yoktu. Yapayalnızdım. Sonra ismimi Miran diye söylemeye başladım. Dedemin adı... İsmim artık Ateş Miran Yamandı..." O yangında sen de yanmışsın Miran. O ateş seni de yakmış...

"Annem ve babam öldükten sonra bana akrabalarımdan kimse sahip çıkmadı. Tek başımaydım. Bir süre küçük işlerde çalışarak geçimimi sağladım. Sonra babamın en yakın arkadaşı beni buldu. Mehmet Aksoy. Senin baban..." Duyduklarıma inanamadım. Miranla babam birbirlerini tanıyorlarmış. Bizim kaderlerimiz meğerse çok önceden birleşmiş...

"Baban bana sahip çıktı Eda. Beni o büyüttü. Onun yanına geldiğimde 16 yaşındaydım. Okulumu bitirmemi sağladı. Şu an benim olan holdingin en büyük destekçisi oydu. Onun sayesinde buralara geldim ben."

"Bir gün bana senden bahsetti. Senin yanında neden olamadığını, ne kadar acı çektiğini anlattı. O gün seni bana emanet etti. Ben babana söz verdim seni koruyacağıma dair. Aradan 2 ay geçti, baban öldü..."

" Ali Sayer öldürdü onu." Hiçbir şey söyleyemedim. Duyduklarım beni alt üst etmişti. O adam hem annemi hem babamı almıştı benden. Nasıl bir tepki vereceğimi bilmiyordum.

" Ali Sayer neden bunları yaptı? Neden beni annesiz babasız bıraktı?" Ben ağlarken Miran ellerimi tuttu ve  gözümden akan yaşları sildi.

"Bunları sonra konuşalım mı Eda, duydukların yeterince ağır şeyler. Daha fazla üzülmeni istemiyorum."

"Hayır Miran şimdi anlatacaksın! Ben gerçekleri öğrenmek istiyorum."

"Baban önceden Ali Sayer'in yanında çalışıyormuş. Onun adamıymış. Bir gün baban annenle tanışmış, birbirlerini çok sevmişler. Ali Sayer de anneni görmüş ve onu sevmiş. Annen sana hamile kalınca babanla evlenme kararı almışlar. Ali Sayer bunu duyunca delirmiş. Anneni, babanı öldürmekle tehdit etmiş. Babanla değil kendisiyle evlenmesini istemiş. Annen babana zarar gelmesin diye Ali Sayer'in tehdidine boyun eğmiş." 

   Annemin onca senedir mutsuz olmasının sebebi buymuş demek ki. Ne zaman babam eve gelse onu ağlarken görürürdüm. Son zamanlarda o eve pek gelmezdi. Kaçtığı suçlar yüzünden gelemiyormuş meğer. 

"Eda ben seni 8 senedir takip ediyorum. Sana o pislik zarar vermesin diye çok çabaladım. Senden uzakta bunu yapmak çok zordu benim için. Sonra o pislik onca belanın içine girmişken sizin yanınıza gelmeye cesaret edemez diye düşündüm ama düşmanları çıktı ortaya. Onun çok düşmanı var ve onlar seni Ali Sayer'in kızı olarak biliyorlar." Bir anda ayağa kalktım. Dayanabileceğim bir acı değildi bu.

"Bu gerçekler çok ağır Miran! Ben bu gerçeklerle nasıl yaşayacağım? Canım öyle bir acıyor ki nefes alamıyorum. Kimsem kalmadı. Yaşadığım hayat yalanlardan ibaretmiş meğersem. Bundan sonra ne olacak? Ben bir gecede hem annesiz hem babasız kaldım Miran!!" Beni kolları arasına aldı, sımsıkı sarıldı.

"Ben senin hem annen hem baban olurum Eda, yeter ki yanımda ol."

" Nasıl yanında olacağım Miran? Bunca olan şeye rağmen nasıl yaşayacağım? 

"Halledeceğiz birlikte inan bana. Seni tekrardan evine yollayamam, olanları biliyorsun. Benim yanımda kalmanı istiyorum." Bunu kabul edemezdim.

"Olmaz Miran, ne zamana kadar böyle devam edeceğiz? Beni ne zamana kadar koruyacaksın?"

"Gerekirse son nefesimi verene kadar koruyacağım seni Eda, itiraz etme lütfen." Çok kısa süre olmuştu tanışalı daha doğrusu benim onu tanıyalı. Hayatımda onun dışında güvenebileceğim kimsem kalmamıştı. Bir cevap vermemi bekliyordu.

"Tamam Miran seninle geleceğim."

ATEŞİN KALBİWhere stories live. Discover now