BÖLÜM-2

258 16 1
                                    

Pencerenin önüne yığıldım bir anda. Sanki birisi beni boğuyordu, nefes alamıyordum. Astım krizim gelmesin diye dua ettim. Derin bir nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım. Babam, annemi bıçakladığında bizi o halde bırakıp gitmişti. Şimdi, neden tekrar karşıma çıkıyordu? Ben bunları hak edecek ne yaptım? Beni bıçaklamaya çalıştığında her şey senin yüzünden oldu demişti. Ben hangi işlemediğim günahın bedelini ödüyordum böyle? O gün yapamadığı şeyi belki de şimdi yapacaktı. Alamadığı canımı şimdi alacaktı...

Merdivenden ayak sesleri geldi. İstemsizce yerde sürünüp geri geri gittim. Az önce odama giren adam kapıyı açtı ve içeri girdi.

"Eda, aşağıya inmen lazım. Baban seni bekliyor." 

"O, benim babam değil! O, benim hiçbir şeyim değil! Bana güven demiştin, o adamın burada ne işi var söylesene !!"

"Bana hala güvenmeni istiyorum, sana asla zarar gelmeyecek. Ben senin yanındayım."

"Bırak beni gideyim lütfen. O adamla yüz yüze gelmek istemiyorum. O beni öldürmek isterken annem canından oluyordu. Annemin yanına gitmem gerek bırak beni gideyim!"

"Seni bırakamam. Her şeyi halledeceğim, baban sana dokunamayacak. Bana güvenmen lazım, lütfen inan bana yoksa seni Ali Sayer'den koruyamam."

"Değil sana güvenmek, seninle aynı havayı bile solumak benim için ölümden daha beter. Aşağıya inip Ali Sayer'in elinden ölürüm daha iyi!"

Hızlıca odadan çıktım. Sinirden gözüm dönmüştü. Benimle resmen oyuncak gibi oynuyorlardı. Merdivenlerden inerken arkamdan o da geliyordu. İsmini bile bilmediğim ama tüm sinirlerimi alt üst eden biriydi. Onunla da görülecek hesabım vardı. Ama önce babam pardon beni öldürmek isteyen babamla yüzleşmem lazımdı.

Salon gibi bir yere indiğimde içerisi epeyce kalabalıktı. Babamın bu kadar korumaya neden ihtiyaç duyduğunu az çok anlıyordum. Benim gibi içinden nefret ve öfke taşan, ona zarar vermek isteyen kaç kişi vardır kim bilir...

Beni gördüğünde hızlıca ayağa kalktı, bir anda üstüme yürümeye başladı. Ben geri geri giderken o geldi ve beni elimden tutup arkasına çekti.

"Geri bas Ali Sayer. Buraya gelirken sana dediklerimi çok çabuk unutun galiba. He unuttuysan ben sana seve seve hatırlatırım sorun yok." Elimi tutuğunda başta afalladım ama bir anda onun koluna sarıldım. Bunu neden yaptığımı ben de bilmiyordum. Geriye dönüp gözlerimin içine baktı. Elaya vurgun gözleri öyle cesaret vericiydi ki kendimi güçlü hissetmemi sağladı. Babamın sözleriyle bakışlarını geriye çevirdi.

  "Siz karışmayın Miran Bey lütfen, bu kızımla benim aramda olan bir mesele

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Siz karışmayın Miran Bey lütfen, bu kızımla benim aramda olan bir mesele."

"Lan hala kızım diyorsun dalga mı geçiyorsun benimle! Anlatacaklarını anlat sonra hem evimden hem de Eda'nın hayatından siktir olup git!" Babam bir süre bize bakıp koltuğa oturdu. Ben de karşısında ki koltuğa oturdum. Ağlamamam lazımdı ama dayanamıyordum. O sıra da omzumda bir el hissettim. O... Miran buruk bakışlarıyla bana gülümsedi. İçimde sanki bir şeyler kopuyordu anlamlandıramadığım. Ondan aldığım güçle konuşmaya başladım.

"Ne-neden yaptın bunu?"

"Sana anlatacaklarım hayatını çok değiştirecek. Belki de bunları sana daha önceden anlatmam gerekirdi ama olmadı." Az önceki nefret dolu gözlerine nazaran daha yumuşak bakıyordu.

"SEN BENİM KIZIM DEĞİLSİN."

Ne dediğini başta anlayamadım galiba beni sevmediği için böyle söylüyordu. Yoksa başka ne anlamda olabilirdi ki?

"Annenin benden önce bir evliliği oldu, o adamın çocuğusun sen, benim değil. Öz babanı soracak olursan onunla hiçbir zaman tanışamayacaksın çünkü öldü."

Yaşadığım onca şey, soyadım, benliğim hiçbir şey gerçek değil miydi yani? Çocukluğum yalan mıydı? Evet, babam hiçbir zaman bana sevgisini göstermedi ama kalbimde her zaman benim kahramanımdı. Tıpkı o mutlu sonla biten masallardaki kahramanlar gibi...

"Annem neden sakladı bunu benden, neden her şeyin sorumlusu olarak beni gördün?"

"Bunların cevabını şu an öğrenmeyeceksin. Zamanı gelince anlayacaksın sebebini."

"Annemi hiç mi sevmedin, bu haline hiç mi acımadın söylesene!!"

"Anneni o lanet olası babandan bile çok sevdim. Ona, herkesten her şeyden çok değer verdim. Sırf anneni sevdiğimden o adamın çocuğu olan seni kabul ettim ben. Ama hiçbir şey yetmedi geçmişi unutmaya. Daha fazla konuşmayacağım. Artık senin baban filan değilim. Annen öldü, her şey bitti." Duyduklarım gerçek olamazdı. Belki de sadece kabustu yaşadıklarım... Belki uyanınca geçerdi...

ANNEN ÖLDÜ... Hayır annem beni bırakmış olamaz, o gitmiş olamaz...

"Yalan söylüyorsun değil mi, annem ölmedi! Sırf acı çekeyim diye yapıyorsun! Bir şey söylesene!" Kapkara gözleriyle bana baktı ve gözleri buğulandı. Ayağa kalktı, kapıya yöneldi. Ciddi olduğunu o an anladım. Ben de onun peşinden kalktım ve göğsüne yapıştım. "Annemi sen öldürdün! Onu benden sen aldın! Senden nefret ediyorum öldüreceğim seni!" O sırada Miran elindeki silahı Ali Sayer'in başına dayadı. "Köpeklerine söyle silahlarını indirsinler ve dışarı çıksınlar yoksa beynini dağıtırım seni!" Miran'ın sesiyle etrafıma baktığımda tüm korumaları silahlarını bana doğrultmuştu. Ali Sayer başıyla işaret yaptığında tüm korumaları dışarı çıktı. Ben, Miran ve o kalmıştık. 

"Bırak beni sana verecek hesabım yok!" 

"Var bana verecek hesabın çok var. Sen beni annesiz bıraktın. Sen beni kimsesiz bıraktın. Ben kimin kucağına yatıp uyuyacağım şimdi? Benim saçlarımı kim tarayacak? Benim derdimi kim dinleyecek şimdi söylesene! Söylese-..." Bağırmaktan o kadar bitkin düştüm ki daha fazla dayanamadım ve kendimi Miran'ın kollarına bıraktım...

" Bağırmaktan o kadar bitkin düştüm ki daha fazla dayanamadım ve kendimi Miran'ın kollarına bıraktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(KİTABIMA ŞANS VERİP OKUDUĞUNUZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM❤❤❤ BÖLÜM HAKKINDA YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. OY VERİRSENİZ ÇOK MEMNUN OLURUM.GÖRÜŞMEK ÜZERE❤

ATEŞİN KALBİWhere stories live. Discover now