BÖLÜM-9

73 8 1
                                    

Ablamın bu kadar erken gelmesine şaşırmıştım. Kesin Eda'yı öğrendiği için erken gelmişti. Ben söylemedim ama Serkay kesin konuşup anlatmıştır. Ona henüz yapabileceğim bir açıklama yoktu ama bir şekilde halletmem lazımdı.

"Onu odasına bırakıp geleceğim, bekle sen." Sert bakışlarıyla beni onayladı. Kızgın olduğu çok belliydi.

Merdivenleri yavaş yavaş çıktım. Uyanmaması için sessiz hareket ediyordum. Odaya girdim ve onu yatağına bıraktım. Üstünü örttüm, bir insan nasıl bu kadar güzel uyuyabilirdi? Ona her baktığımda karanlık olan ruhum bakışlarıyla aydınlanıyordu. Sonra o aydınlık, ondan sakladığım şeylerin kapkara rengiyle boğuluyordu. Biliyordum, ona gerçekleri anlatırsam beni bırakıp gideceğini. Belki de bununla yüzleşemediğimden bu çaresiz çırpınışım...

  Tam odadan çıkacaktım ki Eda'nın sesini duydum. 

"Bırakma beni,gitme." Rüya görüyor olmalıydı. Tam yanına gidecektim ki bir anda ablam içeri girdi.

"Miran işin bitmedi mi hala?" Sinirli bir halde bana bakıyordu.

"Geliyorum abla geliyorum." Eminim ki çok sıkıntı çıkaracaktı. Ona olanları nasıl açıklayacaktım acaba? Ah Serkay ah ben sana bunun hesabını sormaz mıyım?

  Ablamın arkasından aşağıya indim. Salona geçtik ama o odanın içinde volta atıyordu.

"Miran sen naptığını sanıyorsun! Düşmanımızın kızını bu eve sokmak da neyin nesi söylesene!"

"Abla sakin ol önce anlatacağım sana her şeyi." Hiç sakinleşecek gibi durmuyordu.

"Sakin mi olayım, dalga mı geçiyorsun Miran sen. Annem ve babamın katilinin kızına sahip çıkmak da ne demek oluyor? Onu o yangının içinden kurtarmak ne demek? Eda ölmeyi hak ediyordu. Annemle babamın intikamını sen böyle mi alacaksın?

"Hiçbir şey bilmiyorsun abla. Annemle babamın kanını yerde koymayacağımı da bilmen gerekir öncelikle."

"Bizim yaşadığımız onca şey boşuna mıydı yani? Çektiğimiz sıkıntılar, ağladığımız günler boşuna mıydı Miran. Annemin o yangındaki çığlıklarını ne çabuk unuttun?" O anları sanki tekrar yaşıyor gibiydim.

"Benim de kendimce planlarım var. Eda'ya yalan söyledim. Sonrasında benim planlarım dışında gerçekleşti çoğu şey." Açıklamamı bekliyordu ama nerden başlayacağımı bilemiyordum.

"Eda öz babasını iyi biri sanıyor. Bana destek olan biri olarak biliyor o pisliği. Ona başka türlü yaklaşamazdım. Ali Sayer ise ekmeğime yağ sürdü bir nebze. Bana bilmeden elleriyle teslim etti onu. Benim çok yaptığım bir şey yoktu aslında."

"Kafam çok karıştı şimdi. Yani Eda'yı öz babasını kullanarak burada tutuyorsun değil mi?"

"Aynen öyle. Başka çarem yoktu. Kendi ayaklarıyla bana gelmezdi."

"Peki onu o yangından neden kurtardın?" Buna vereceğim cevabı ben de bilmiyordum. Ona karşı neden böyle davrandığımı bilmiyordum. Tek bildiğim içimde senelerdir büyüttüğüm bu öfkenin, acının duygularımın önüne geçemeyeceğiydi.

"Abla bunları sonra konuşalım mı? Hem sen çok yorgunsundur. Güzelce dinlen, yarın konuşalım." Başıyla onayladı beni. Sonra geldi ve bana sımsıkı sarıldı.

"Sadece elimizden kayıp giden mutluluğumuzun, senin yüzünden eksik olmayan o gülüşünün geri gelmesini istiyorum. Ne zaman bu intikamı alırsın, ikimizin de içindeki acı geçer. İşte o zaman mutlu günlerimize geri döneceğiz."

ATEŞİN KALBİWhere stories live. Discover now