38. Bölüm

176 21 1
                                    

1 Sene Sonra

Stiles;

Saat akşam beş olmak üzereydi. Derek'in gelmesine az kalmışken Niall'a yemek yedirmek için olmadığım şey kalmamıştı. Onun palyaçosu bile olmuştum canım!

Birkaç ay önce Derek'e yalancı bir suçlu ayarlamış ve onun bir aylık tutsaklık sürecine son vermiştim. Bana çok kızmıştı ama adam zaten masum değildi. Derek ise masumdu. O sadece beni korumaya çalışmıştı.

Babama gelirsek...

Babam ölmemiş yıllarca benden kaçmıştı. Evet, kaçmıştı. Fakar herkesi birleştiren İspanya'da bir anda bu planı sekteye uğramıştı. Zor olmalıydı. İspanya babamla beni hâlâ birleştirmedi. Ondan nefret ediyorum. Çokça...

Kapının açılmasıyla elimde ki küçük çatalı bıraksam da elime tekrar alıp küçük bezelyelerden birine batırdım. Niall'a uzattığımda parmağımla kapıyı gösterdim. "Eğer sana kızmasın istiyorsan yiyeceksin"

Derek'te çatık kaşlarla içeri girdiğinde Niall yerinde çırpınmaya başlayıp kollarını Derek'e uzattı. Anında bebeği kucağına alan Derek ise gülümseyerek yumuşak yanağa ard arda sesli öpücükler bıraktı. "Merhaba bebeğim ve bebeğim"

Burukça gülümseyip oturduğum yerden onlara baktım. Sabahtan beri benimle didişen Niall bir anda kahkahalar atmaya başlamıştı. Jen'i özlüyordum. O uzakta olan gayet iyi bir liseyi kazandığı için yurtta kalıyordu. Onu ziyaret etmeyi ihmal etmesem de onapu özlüyordum.

"Stiles?"

Şaşkınca ona baktım "efendim?"

"İyi misin"

Hızla kafamı sallayıp tabağı da alarak çatalı Derek'in kucağında ki Niall'a uzattım. Sorun çıkarmadan ağzını açtığında kendimi çok kötü hissetmiştim. Neden Derek'i sadece görmesine rağmen bir anda söz dinliyordu.

"Sen gelmeden ağzına tek bir şey bile sokmadı. Yani anlamıyorum. Tek sorun ben miyim? Yoksa kendisi bilerek mi yapıyor, senden bir elektrik mi alıyor..."

Derek biraz gülümseyip dudağıma küçük bir öpücük bıraktı "Hadi gidip dinlen. Ben yediririm"

Kafamı salladım. Yavaş ve yorgun adımlarla yukarı çıkıp kendimi öylece yatağa attım. Yorganı ağzıma kadar çekip gözlerimi yumdum.

Niall'ın sesine uyandığımda şaşkınca etrafıma bakındım. Derek hemen ardımda, elini belime atmış uyuyordu. Hızla ayağa kalkıp bebeğimi kucağıma aldım ve kafasını boynuma yaslayıp yerimde sallandım. Onun nefesi boynuma çarparken bu kadar rahat olduğumu hatırlamıyordum. Tatlı tatlı nefes alıyordu benim bebeğim, benim boynumda.

Yatağa oturup sırtımı başlığa yasladım ve Derek'in elini tuttum. Aile olmak bu muydu? Kucağımda ki bebek kesik nefesleriyle boynumu sıcaklarken aşık olduğum adamı izlediğim için rahatlamam aile olduğumuz için miydi?

Aile miydik?

Derek elimde ki elini çekip yavaşça bacağımı okşadığında gülümsedim ve elimi saçına attım. Rahat mırıldanmalar çıkardığında yine gülümseyip biraz aşağı kaydım. Derek anında belime sarılırken bebeği ortamıza yerleştirip elini tuttum. Yüzünde ki tebessüm yavaş yavaş yok olup kendini uykuya teslim ettiğinde bende gözlerimi tekrar kapattım.

Aileydik. Hemde çok güzel bir aile...

Bir Pasta Where stories live. Discover now