10. Bölüm

500 43 13
                                    

"Stiles uyan artık saat dokuza geliyor"

Gözlerimi şaşkınlıkla açtım ama geri kapandılar. Şiddetli bir şekilde öksürdüğümde
boğazımın acısıyla kaşlarımı çattım.
"Gözlerimi açamıyorum Derek"

Açıyordum ve açar açmaz kayarak geri kapanıyorlardı. Derek'in göğsünden destek alarak kalkmayı denedim ama kafam yine onun göğsüyle buluştu. "Geç kaldım" diyerek başka bir sorunu dile getirdiğimde ise Derek yataktan kalkıp gözlerimi baş parmağıyla açtı. Bir saniye durduktan sonra ise geri kapandılar. Tekrar öksürdüğümde Derek'te kaşlarını çattı ve beni kucağına aldı.

"Derek gözlerimi açamıyorum"

"Tamam Stiles seni hastaneye götürüyorum. İyi olacaksın"

"Hastane olmaz" diyerek kollarımı boynuna sarıp inmeyi denedim. "Olmaz" diyerek tekrarladığımda ise dış kapı açılmıştı bile.

"Derek hastaneye gitmeyelim lütfen"

Derek beni duymamazlıktan gelip sadece yürüyordu. "S-soğuk"

"Tamam arabaya bindireceğim seni dur biraz"

Ben kafamı sallarken Derek beni dahada sıkı tutup "Clark" diye bağırdı. Clark'ın koşan adım sesleri anında yanımızda bittiğinde arabanın kapısı açıldı ve Derek'in kucağında koltuğa oturduk. O beni bir bebekmişim gibi tutarken ben hâlâ sertçe öksürüyordum.

"Şşh tamam gidiyoruz Stiles"

"Hastaneye gitmeyelim"

Yine bana cevap vermediğinde çok kısa bir sürede tekrar havaya kaldırıldım. Ona karşılık veremiyordum. Gözlerimi bile açamıyordum ki.

Derek'in "ona dokunma sadece odayı göster" sesini duyduğumda iş işten geçmişti bile. Her şey mahvolacaktı.

Yatağa yattığımda deli gibi çırpınmaya başladım "iğne yapmayın" kolumu onlardan çekmeye çalıştım ama beni bırakmıyorlardı. "İğne olmaz lütfen"

Kadın beni tutmasını söylediğinde Derek'in ellerini omzumda hissettim ben daha onun ellerini atlatamamışken koluma giren iğneyle beraber sakinleşip yastığa kafamı koydum. "İğne olmaz" dedim son kez sakince.

Uyandığımda Derek yanımda sıkıca elimi tutuyor, büyük bir umutla suratıma bakıyordu. Oysa umutlar tükenmişti bile.

"Derek" diye mırıldandım diğer elimi onun yanağına koydum ve sakallarının bitiş yerini okşadım.

"Merak etme iyi olacaksın. Birazdan neler olduğunu öğreneceğiz"

"Ne olursa olsun yanımda olacak mısın?" Titreyerek sorduğum soruya Derek kesin bir şekilde kafasını salladı. Biraz gülümsedim bu onun söylediği ilk yalandı. Yanımda olamazdı.

Birkaç saat sonra kadın doktor geldiğinde gözlerimi kapattım. Derek hâlâ elimi tutuyordu.

"Akciğer kanseri" dedi bir anda doktor. Derek'in şaşkın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Gözümden bir yaş süzülürken kadın hiç umursamadan "hasta daha öncede gelmiş ve tedaviyi reddetmiş" Tekrar öksürdüğümde gözlerim açıldı. Derek büyük bir hayal kırıklığı ve üzüntüyle bana bakarken ben ağlıyordum.

"Dördüncü evreye kadar gelmiş"

Zamanın durduğunu hissettim. Derek bana ben ona bakıyordum. Kadın, aramızda sadece bir saniye koluydu. O konuşuyordu fakat Derek ve ben gözlerimizi birbirine dikmiş sadece bakıyorduk. Biz durmuştuk, saniye dönse ne olurdu ki. O akrepti, kesindi, saat beşi gösteriyorsa saat beştir. Ben ise yelkovandım onun düzenini altüst eden bir çubuk....

Bir Pasta Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum