38 x Beşiktaş Icrypex

En başından başla
                                    

"Dur anneanneme nazar duası okutayım." dedi Armağan ve telefonunu çıkardı. Arama yaparken, kısık gözlerle onu izliyordum. "Anneannem, arkadaşıma bir nazar duası okusana." dedi telefon açılır açılmaz. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken, telefondan gelen dua sesiyle telefonu bana yaklaştıdı. Dua bititince vedalaşıp telefonu kapattığında, şaşkınlıkla ona bakmaya devam ediyordum. "Manyaksın." dedim kıkırdarken. "Manyak mı?" dedi Armağan gözleri kısılırken. Sonra gülümsedi gevşekçe. "Hoşuma gitti." dediğinde ikimizde ufak bir kahkaha attık.

Gözlerim takıma kaydığında, hepsinin mutlulukla konuştuğunu gördüm. Şampiyon olduğumuzda okulda bir kutlama yapılacaktı ama bize daha rahat olabileceğimiz bir kutlama lazımdı. Hem Özgür'de şu yoğunlukta eğlenme fırsatı bulurdu. Ne yapsaydık acaba? Gözlerimi kıstım. Okulun yaptığı gibi bir parti yapamazdık, sıkıcı olurdu. İçmeye gitsek desek, takım fazla dağıtırdı. Mangala mı gitsedik acaba?

"Aklıma ne geldi." dedim birden heyecanla doğrulurken. Armağan irkilerek bana döndü. "Son maçtan sonra, mangala gidelim takımla. Piknik yani. " diyerek hızlı hızlı devam ettim. "Olabilir aslında." dedi Armağan'ın bakışları takıma dönerken. "Olur olur." diyerek bana döndü. Heyecanla dikleşti oturduğu yerde. "Biz her şeyi ayarlayalım, son dakika haber veririz hepsi koşarak gelir zaten." dediğinde gülerek el çırptım. Kesinlikle çok eğlenecektik.

"Hafta sonu spora gidiyoruz bu arada." dediğinde kafa salladım usulca. Bana da iyi gelirdi aslında, uzun süredir spor yapmıyordum. "Hadi yanlarına gidelim." diyerek ayağa kalktım. Armağan ayağa kalktı ve koluma girdi. Yanlarına gittiğimizde Ayaz gözlerini kısarak bana baktı. "Yine mi sevgilimin yanındasın sen?" dedi hoşnutsuzlukla. Yüzündeki sahte ifadeye gülmek istesem de ciddiyetimi korudum ve "Sende mi buradaydın?" diyerek yüzümü buruşturdum. Oğuz ve Soner dışında herkes bize anlamayan gözlerle bakıyordu. Gözlerini devirdi ve Armağan'ı kendine çekti. "Sevgilimi elimden alamayacaksın." dedi Ayaz kısık gözlerle. Alayla gülümsedim. "Geçen jelibon içinde aynı cümleyi kurmuştun ve o jelibonu ben yemiştim." diyerek masumca gülümsedim. Kıkırdama sesleri gelirken bir adım atıp Özgür'e yanaştım. Elimi tutup kendine çekti beni.

"Bıktım ben sizden ya." dedi Oğuz göz devirerek. Gözlerim kısıldı. "Sen bize kurban ol be!" dedik Ayaz ile aynı anda. Gülme sesleri çoğalırken, Oğuz göz devirdi. "Koç biz dağılalım artık." dedi takımdan biri. "Malum yorulduk." diyerek bir başkası katıldı ona. Özgür gülümsedi. "Keyfinize bakın gençler." dediğinde hepsi onayladı ve vedalaşıp yanımızdan ayrıldılar. "Biz de gidelim mi hayatım?" dedi Ayaz Armi'ye güzel bir gülüş atarken. Gülümsedim. Şapşaldı ya. Nasıl da aşık aşık bakıyordu kıza. "Gidelim." dedi Armağan gülümseyerek. Ayaz diğerleri ile vedalaşırken, Armağan ile sarıldık. Ayaz daha sonra kollarını bana sardığında, sıkıca saıldım ona. "Dikkatli gidin." dediğimde kafa salladı. Onlarla birlikte Soner ve Oğuz'da yanlarından ayrıldığında Özgür ile ikimiz kaldık.

"Biz ne yapacağız sevgilim?" diyerek mırıldandım Özgür'e doğru. Saat daha ikiydi. Evde kimse yoktu ve Özgür bugün izinliydi. Özgür yürümeye başladığında ona eşlik ettim. "Ben sevgilime yemek yapacağım." dediğinde gülümsedim genişçe. "Çok doğru bir tercih, çünkü sevgilin kurt gibi acıktı." dediğimde güzel bir gülüş sundu bana. Kalp atışlarım birden hızlanırken, elini daha sıkı sardım. Evet, hala Özgür'ün yanındayken kalp atışlarım hızlı atıyordu.

Arabaya bindiğimizde çantamı arka koltuğa koydum ve kemerimi taktım. Aynı anda telefonuma bildirim geldiğinde cebimden çıkarıp ekrana baktım. Asrın abim akşam yemeğini birlikte yiyeceğimizi söylemişti. Onu onayladım ve telefonumu geri cebime koydum. Annemler hala gelmediği ve evde tek olduğum için Asrın abim üzerime fazla düşüyordu. Ama şikayetçi değildim. Abimdi sonuçta.

KOÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin