22 x Annemin Damadı

23.3K 1.6K 273
                                    

Nasılsınız güzellerim?

Salı günü bir türlü gelmek bilmedi resmen, ama sonunda kavuştuk.

Bu arada, bu süreçte buralarda çok hatta hiç aktif olamadım. Ama bunları telafi edeceğim.

Size iyi okumalar❤️

Koç - Bölüm Yirmi İki : Bir Takım Utanmalar

"Koca koca insanlarsınız ve kavga etme sebebine bak." dedi Özgür kınayıcı bakışlarını beylerin üzerinde gezdirirken. Spor salonundaydık. Beyleri Özgür sıraya çekmişti. Bize ise kenara geçmemizi söylemişti. "Bende işte senin için belirginleştirdim dedim." diyerek fısıldadım Armağan'a. Daha yeni yaşadığımız olayı anlatıyordum ona. "Ciddi misin?" dedi Armağan şok içinde bana. Keyifle gülümseyerek kafa salladım. Gözleri kocaman açıldı. "Oda gülümsedi böyle kocaman, sana çok yakışıyorlar dedi." 

"Siz çoktan olmuşsunuz." diyerek gülümsedi. "Armi o kadar mutluyum ki." diyerek Özgür'e baktım. Dikkatli bakışlarla bir şeyler anlatan Soner'e bakıyordu. "Sana anlatmadığım bir şey daha var. Okul çıkışı antrenmana mı kalsan?" dedim heyecanla. Dün beni eve bıraktığında olan şeyi anlatmamıştım. "Benimde sana demem gereken bir şey var." dediğinde kafa salladım.

"Bir daha kavga istemiyorum." dedi Özgür ciddiyetle. Bakışları bizi buldu. "Sizin içinde geçerli kızlar. Hatta özellikle sizin için geçerli." diyerek devam ettiğinde başımızı salladık hızlıca. Bana bakarak gülümseyen Enes ile göz göze gelince sabır çekerek bakışlarımı Özgür'e döndürdüm yeniden. Sinirle Enes'e bakıyordu. "Herkes çıksın." dedi sert sesiyle. Biz kafa sallarken, kolundan tutup Enes'i durdurdu. Spor odasından çıkıp bahçeye adımladık. "Enişte sinirlendi." dedi Ayaz gülerek. "Dövse keşke." dedi Oğuz ona hak verircesine. Gözlerim kısıldı. "Saçmalamayın." dedim hızlıca. "Aha vallahi biliyordum!" diye bağırdı o anda Soner. Bakışlarımız onu buldu. Heyecanla bakıyordu. "Siz Koç ile şeysiniz dimi kanka?" dedi çocuksu bir heyecanla. Armağan onun koluna girdi. "Daha değiller kanka ama az kaldı. Gel ben sana özetleyeyim." diyerek onu sürükledi. 

Ayaz koluma girdi. "Ben Armağan ile konuşacağım." dedi kısık sesiyle. Gözlerim kocaman ona döndüm. "Ciddi misin?" dedim heyecanla. Kafa salladı. "Ne olacaksa olsun. Neredeyse dört sene oldu be kızım. Dayanamıyorum." dediğinde gülümsedim ve kolundan çıkıp önünde durdum. "Başta bana yaptıklarından hoşlanmasamda seni seviyorum Ayaz ve mutlu olacağınızdan eminim. Aldığın her kararda da yanındayım." dedim gülümseyerek. Kollarını bana sardı. Bende beline sarıldım ve sarıldık. "Biliyorum Vera. Şanslıyım senin gibi bir arkadaşım olduğu için." diyerek geri çekildi. "Tabiki şanslısın." dedim egolanarak. Güldü ve burnumu sıktı. Oğuz'ların oturduğu çardağa gittik. 

"Gel bakalım abine." diyerek Oğuz kolunun altına çekti beni. "Benden iki ay büyüksün alt tarafı Kaptan." dedim ona sırnaşarak. "Olsun, abiyim ben." dediğinde güldüm. Armağan telefonunu çıkardı ve bizi çekti. "Doğru düzgün fotoğrafımız yok neredeyse." dediğinde gülerek kafa salladım. Çekildiğimiz her fotoğraf bir şekilde saçma sapan çıkıyordu. Güzel fotoğraflarımız bir elin parmağını geçmezdi. 

Birkaç dakika saçma sapan şeylerden bahsederken Armağan ayağa kalktı. "Hadi siz erkek erkeğe konuşun. Bizim işimiz var." diyerek beni kaldırdı. Kaşlarım havalanırken çardaktan çıktım. "Ne işi?" dedi Ayaz. Armağan ona cevap vermedi ve onlardan baya uzaktaki bir banka gittik. Çevremizde kimse yoktu. "Konuşmamızı erkene çektim." diyerek gülümsedi ve göz kırptı. O anda bakışlarım binadan çıkan Özgür ve Enes'i buldu. Enes oldukça keyifsizdi. O arkadaşlarının yanına giderken Özgür bizimkilerin yanına gitti. Yanlarına takımdan birkaç kişi daha geldi. "Enes için baya kötü geçen bir konuşma olmuş." dedi Armağan gülerek. Gülümsedim. Kıskanıyordu o beni, değil mi?

KOÇWhere stories live. Discover now