30 x 'Bebeğim, yanıyorsun'

21.5K 1.3K 190
                                    

Selam selam selam!

Dersten başımı kaldırdığım bir arada, Mübrem'e bölüm yazarken bir baktım bugün günlerden salı! Sonunda geldi.

Umarım bölümü seversiniz. Bölüm sonunda görüşmek üzere. İyi okumalar💖

Koç - Bölüm Otuz : 'Ve o kutsal soru ; Biz Şimdi Neyiz?'

"Çok beğendim ben." diyerek önümdeki pastayı keyifle yemeye devam ettim. Şu hayatta sevdiğim şeylerden biri pastaydı ve ben değişik pasta türleri yemeye bayılırdım. "Bende beğendim. Ağızda hoş bir tat bırakıyor." dedi Kartal benden farksız bir şekilde. Saat yediye geliyordu. Kartal ile sıkılıp buluşmaya karar vermiştik. Bu kararı vermemiz yaklaşık üç dakika sürmüştü. Meyve suyumdan bir yudum alırken sandalyede biraz daha yayıldım. Kartal'ın telefonu çaldı o anda. Telefonu hızlıca açıp kulağına götürdü. "He Çağrım?" dedi neşeli sesiyle. Karşı tarafı dinledikten sonra gülümsedi. "Ben bir arkadaşımlayım, dönerim sana." diyerek kapattı telefonu. Bakışları beni buldu. "Çağrı Miran..." dediğinde hızlıca Çağrı  Miran'nın yeşil gözleri  gözlerimin önüne geldi. "Everton'dan." dediğimde kafa salladı Kartal. "Biz çok iyi anlaşırız, milli takımdan. Ama bir menajeri var. Görsen buz gibi. Dide adı." dedi Kartal hızlıca dedikodu moduna bürünürken. "Kadın bence nefret ediyor benden. Hayır sanki Çağrı'yı bar çıkışlarında zorla ben yakalatıyorum." diyerek devam edip yüzünü buruşturduğunda kıkırdadım. 

"Yani sizde sürekli habere çıkıyorsunuz yan yana gelince. Babam az sinir krizi geçirmiyor sayenizde." dediğimde masumca gülümsedi. "Yine de onda başka bir şey var bence. Acaba bana yürüdü de geri mi çevirdim? Ama imkansız. Kadın ideal tipim." dedi düşünceli haliyle. Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. Dide'yi, Çağrı'nın storilerinden görmüştüm. Gerçekten güzel kadındı. Ama Kartal'ın tipi olması şaşırtmıştı beni. Kartal genellikle esmer ve sarışınlarla takılırdı. "Aman konuşmayalım şimdi ondan. Benim tipim olsa da soğuk yani, disiplinli falan gibi. Benlik değil. Ayrıca sayesinde menajerimden de oldum."  

Dudaklarımı aralayıp konuşacakken, arkadan "Gençler." diyen neşeli bir ses yükseldi. "O kaptan." dedi Kartal ayağa kalkarken. Görüş açıma Necip abi girerken gülümseyerek ayağa kalktım. Yanımıza Oğuzhan ve Özgür'de gelince gülüşüm daha çok büyüdü. "Nasılsın Güzellik?" dedi Oğuzhan kollarını bana sararken. Bir süredir görüşmüyorduk onunla. "İyiyim Ozi, sen nasılsın?" dedim geri çekilirken. "Seni gördüm daha iyi oldum." dediğinde kıkırdadım. Necip abi ile sarılırken, Özgür Kartal ile selamlaşıyordu. "Nasılsın abim?" dedi Necip abi, bir abi edası ile. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Neşesi sesine yansımıştı resmen. "İyiyim abi, seni de iyi gördüm. Güller açıyor yüzünde." dediğimde güldü. Oğuzhan, "İyi olur tabi. Yengemleydi." dediğinde güldüm. Sonunda kendimi Özgür'ün kolları arasında bulduğumda, "Sonunda." diye fısıldadı. Kalbimin eridiğini hissederken kollarımı ona sardım ve derin bir nefes aldım. 

Yaklaşık bir saat önce ayrılmıştık ama özlüyordu insan. 

"Kaç yıldır görüşmüyordunuz?" dedi Kartal biz ayrılırken. Ben gülümserken, Özgür ters bakışlar attı ona. Sandalyelere yeniden oturduğumuzda, Kartal yine karşımdaydı. Yanında Necip abi vardı. Oğuzhan ise masa başına geçmiş, Özgür ondan önce yanımdaki sandalyeye oturmuştu. "E napıyorsunuz?" dedi Oğuzhan masaya dirseklerini yaslayarak. Elimi kıvırcık saçlarının içine atıp karıştırma isteğini bastırdım. "Yeni keşifler falan. Sizde sipariş verin, harika pasta yapıyorlar." dedi Kartal hızlı hızlı. Hızlıca onayladım onu. "Baya iyi hemde." diyerek önümdeki pastaya baktım. Necip abi garsona gelmesi için hareket ederken, yanımdaki Özgür'e kısa bir bakış attım. Göz göze geldiğimizde ikimizinde yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı. Özgür çapkın bir gülümseme atıp göz kırptığında, gülüşümü büyüttüm ve bende ona göz kırptım. 

KOÇWhere stories live. Discover now