Yirmi Yedinci Bölüm

178K 10.1K 4.6K
                                    

Merhaba,

Epey uzun bir bölüm oldu. Keyifli okumalar diliyorum. Önce oy verelim.

💫

Asu'dan...

Düşünmeden, "Birlikte uyusak olur mu?" diye sormuştum. Saçmaladığımı sonradan fark ettim. Ama korkuyordum.

Küçükken korktuğumda babamla ya da Sezen'le sarılıp uyurdum. Sezen büyüdükçe benden uzaklaşmaya başlamış, yalnızca babamla korkularımı paylaşır olmuştum.

Yanımda birinin varlığını hissetmek korkularımı alıp götürürdü o zamanlar.

Anneme sarılmak isterdim bazen. Onu kaybettiğimi görürdüm rüyalarımda. Ama o hiç sarılmazdı bana. "Kocaman kızsın, git uyu." deyip başından savardı. Babam nöbette olurdu, Sezen ise yanında istemezdi. İşte o zaman pencerenin önüne oturur sokak lambasını seyre dalardım.

Bazen gözüme uyku girmez, hava aydınlanıncaya kadar pencerenin önünde otururdum. Bazense oturduğum yerde uykuya yenik düşerdim.

Savaş'tan bekliyordum şimdi korkularımı gidermesini. Artık küçük bir çocuk değildim ki. Kendi başımın çaresine bakabilmeliydim. Tek başıma ayakta durabilmeliyim. Ama uzun zamandır beni bu kadar etkileyen kâbuslar görmediğimden küçükken ki savunmasızlığımı hissetmiştim.

Islak kirpiklerimin altından yatağın kenarında duran adama baktım uzun uzun. Sorum onu epey şaşırtmıştı. Ona göre keskin sınırları olan biriydim. Şimdi tüm gardımı indirdiğimden olsa gerek göz bebeklerinde beliren şaşkınlığı görebiliyordum.

Elini ensesine atarak kemikli parmaklarıyla boynunu kabaca kavrayarak sıktı. Gözleri yüzümde ilgiyle geziniyordu. Sorduğum soruyu zihninde tartıyordu sanırım. Gerginlik çökmüştü sanki üzerine.

Acaba birlikte uyumaktan rahatsız mı olurdu? Sen onun için yabancısın Asu. O da senin için öyle. Nasıl bu kadar rahat bir tavır sergileyebilirsin? İçten içe kendimi azarlıyordum.

Düşünmeden sormuştum işte. Sözlerimi geri almaya hazırlanırken nihayet ucu bucağı belli olmayan sessizliği sona erdiren o oldu.

Ela göz bebekleri derinlik kazanarak yüzümde ağır ağır dolaştı. "Olur güzelim," dedi sakince. Reddetmesini beklemiştim. Ama aksi olmuştu.

Onaylaması beni yeterince tatmin etmezken dudaklarımı rahatsızca birbirine bastırdım. "Ama eğer rahat edemezsen ben tek başıma-"

"Ederim," dedi konuşmamı keserken. İçimi rahatlatmak istercesine sürdürdü konuşmasını. "Birlikte uyuyalım, aklım diğer türlü sende kalacak,"

Kabul etmesi beni rahatlattı.

Kâbuslar gece boyunca peşimi bırakmamıştı. Yeniden o kötü anları yaşamak istemiyordum. Tüm kötü anılar üst üste ve sonu gelmeyen bir döngüyle bilincimi ele geçirmişti.

Başlangıçta uyuyamamıştım. Sebebi hem yerimi yadırgamam hem de evimi düşünmemdi. Yatağın içinde döne döne sonunda uykuya dalmıştım ki bu kez de kâbuslar peşimi bırakmamıştı.

İki kez soluk soluğa uyanıp yeniden zar zor uykuya dalmıştım ancak üçüncüsü hepsinden şiddetli olmuştu.

Kâbus sanki hiç uyanmamışım gibi kaldığı yerden devam etmiş, Savaş'ın bıçaklandığı anı tekrar tekrar görmüştüm. Sonra evimdeki korkunç manzarayla karşılaşmış ve kar maskeli birinin bana saldırmaya çalışmasıyla sonlanmıştı.

155 POLİSİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin