Dokuzuncu Bölüm

147K 9.1K 3.1K
                                    

Selamlar,

Bugün biraz geciktik. Son yaşanan olayı bir de Savaş'ın gözünden okuyacaksınız.

Keyifli okumalar diliyorum.

Canan: Asu'nun Annesi

💫

Yazar Anlatımı... Bir Saat Önce...

Canan: Nagihan, Can'ın numarasını verir misin canım?

Nagihan aldığı mesajla kaşlarını çattı. Canan neden hâlâ numara istiyordu ki.

Nagihan: Can'ın numarasını ne yapacaksın Canan?

Canan: Asu'yla görüşmeleri için. Geçen gün verdiğin büyük oğlanınkiymiş. Bir yanlışlık olmuş herhalde. Asu, öğretmen oğlanla görüşecek.

Nagihan Hanım hâlâ şaşkındı. Savaş, Asu'yla ilgili meseleyi annesine anlatmıştı ve Nagihan Hanım bu yüzden yeniden numara istemesini yadırgamıştı.

Nagihan: Numarayı Asu kızım mı istedi?

Canan: Evet.

Nagihan Hanım kaşlarını çatıp uygulamadan çıktı. Savaş'ın izin günüydü. Bu yüzden ailesinin evine gelmişti. Annesiyle balkonda oturmuş, Savaş kitap okuyor, Nagihan Hanım ise örgü örüyordu. Babası da içeride maç seyrediyordu.

"Savaş," dedi Nagihan Hanım biraz tedirgin bir ses tonuyla. Savaş okuduğu romanı yarıda keserek başını kaldırıp annesine baktı. "Buyur validem,"

Nagihan Hanım oğlunun yanına oturup söyleyeceklerini toparlamaya çalıştı. Çünkü biraz önce büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. "Az önce Asu'nun annesi mesaj attı," deyip duraksadı.

Savaş duyduğu isimle sırtını koltuktan ayırıp dikleşti. "Ters bir durum mu var?" dedi kaşları kavislenirken.

Nagihan Hanım konuya direkt giriş yaptı. "Asu, Can'ın numarasını istemiş,"

Savaş duyduklarını anlamlandırmak için bir süre sessiz kaldı. Kafası saniyeler içinde allak bullak olmuştu.

Boğazını temizledi gergince. "Asu numaranın sahibiyle görüşmek istemediğini söylemişti anne, bir yanlışın var,"

Nagihan Hanım telefonunu açıp mesajları gösterdi oğluna. "Annesi yazdı oğlum, ben de şaşkınım."

Savaş dikkatlice mesajları okuyunca kaşlarını çattı. "Anne bu mümkün değil. Asu o gün çok net bir şekilde görüşmeyeceğini söyledi. Görüşecek olsa Alican'ın numarasını benden isterdi herhalde,"

"Ben de anlamadım ki oğlum," dedi Nagihan Hanım üzgünce. Allah biliyor ya, Asu ve Savaş'ın olmasını çok istemişti. Canan'ın yanlış anlaması sonucunda olay bambaşka raddeye gelsede Nagihan Hanım, Asu'nun Savaş'la yanlışlıkla da olsa görüşmesinden çok memnundu. Belki gönülleri birbirine ısınırdı. Olmazsa da nasip değilmiş diye düşünecekti artık. Zorlamanın bir manası yoktu.

Savaş zihninde dönüp duran hengameden bir çıkış yolu bulamazken, "Sen şu kadını arasana. Belki küçük kızının yine canı sıkılmıştır, işletecek birilerini arıyordur," dedi buna inanmak isteyerek.

Nagihan Hanım'ın aramasına gerek kalmadan Canan Hanım aramıştı bile. Mesajına olumlu bir yanıt alamayınca aramaya karar vermişti. Zira kendisi Can'a kafayı takmış durumdaydı.

Nagihan Hanım, "İyi akşamlar komşum," dedi sakince.

Canan Hanım, "İyi akşamlar canım. Nasılsın?" diyerek şen bir sesle konuştu.

155 POLİSİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin