My Ex Doctor /NamSeok/

🐾4🐾

Bu bölüm birazcık smuta kayan bir bölüm oluyordu ama tam yerinde kesildi ve sizi tatlış bir NamSeok bölümü bekliyor. İyi okumalar~😳

_________

Pekala sanırım her şey Yoonginin bara gidelim demesiyle başlamıştı. Şuan birbirine sarılmış yorgan altındaki çıplak ve uyuyan bedenler uzun yılların ardından bir araya gelmişti. İkisi içinde harika bir geceydi ama bir o kadarda beklenmedik. Kimi kandırıyoruz ateş ve barut yanyana gelipte olaysız durur mu hiç.

O zaman biz o geceye dönelim..

Güzel bir yemek ve gezinin ardından başhekim Yoongi istediği için bara gitmişlerdi. Kesinlikle Yoongi istedi diye yani diğerlerinin hiç aklından bile geçmiyordu gitmek(!)

Normal bir bara da gitmemişlerdi. 🌌🌈Rainbow🌌🌈 adında bir bardı burası ve adının neyi simgelediğini az çok anlamışsınızdır. Çok düşünceli başhekimleri -Yoongiden bahsediyorum- onları çoğunlukla gittiği bu bara rahat etmeleri açısından götürmüştü. Sonuçta rengarenk bir ekiplerdi.

Sonuç olarak bir yere geçtiler ve eğlenmeye oyunlar oynamaya başladılar. Sonrasında Yoongi oyun ayağına onları 2 şişe en sertinden olan içkiyle başka bir masaya yolladı ve içkileri bitene kadar sohbet etme görevi verdi. Amacı aralarındaki sorunların çözülmesiydi ama atladığı bir nokta vardı Namjoon fazla dayanıklı değildi ve oyunun bu aşamasına kadar çoktan kafası güzel olmuştu bu yüzden içkiden sadece 2 bardak aldı gerisini de Hoseok'a bıraktı. Bu nokta da Hoseok kendine kalan kısmı içtiğinde Namjoon kadar olmasa da sarhoştu.

Ama şuan bizi ilgilendiren aşamaya dönelim. Namjoon içkinin verdiği rahatlamayla Hoseok'a her şeyi anlattı. Duygularını, o kaza günü olan herşeyi, çocuklarını... Hoseokta özürler dileyerek her şeyi anlattı Namjoon'a ve  bir noktada birbirlerini çok seven ve özleyen iki adam yakınlaşmaya başladılar.

Namjoon yüksek müzik bahanesiyle Hoseok'un dibine kadar yaklaştı. Sarhoş sesiyle oldukça etkileyiciydi.

" İyi de Hoseok sen sarhoşken bile bir başkasıyla yatmazdın ki. O dönem oldukça fena bir durumdaydın fakat sana inanmayacağımı düşünebilecek kadar kötü bir halde olduğunu fark edememişim..." N

Hoseok bitirdiği son şişeyi de atarcasına bırakarak kollarını Namjoon'un beline doladı, ona arkasından sarılmıştı. Başını Namjoon'un boynuna gömüp kokusunu ciğerlerine doldurdu ardından sulu bir öpücük bıraktı.

" O dönem o kadar salaktım ki bir daha bu kokuyu koklayamama korkusuyla saçma bir tehdide boyun eğmiştim. Sonrasında da salaklığım yüzünden korktuğum başıma geldi hem sevdiğim adamı hemde çocuğumu kaybettim." H

Namjoon Hoseok'un öpücüğüyle memnuniyetini belirten mırıltılar çıkartır. Hoseok'un derin ve puslu sesiyle söylediklerine odaklanmaya çalışır sesinin etkiliyicini arka planda tutarak. Yavaşça daha büyük olana yüzünü döner ve kollarını omzuna sarar yüzüne iyice yaklaşarak fısıltılı bir tonda konuşur.

"Belki de hiçbir şey için geç değildir.. Sonuçta şuan burda bir aradayız ve gerçekleri biliyoruz değil mi?" N

Hoseok sevdiğinin dolgun dudaklarına bakarken onaylar bir ses çıkarttı sadece ve ardından hiç düşünmeden tadını özlediği dudaklara kapandı. İkili tutku dolu bir öpüşmeye sürüklenirken diğerleri onları görevlerini yerine getirip getirmediğini bile kontrol etmeye bile gereksinim duymadan kendi hallerine bırakmıştı.

Tutkulu öpüşme birbirlerine olan dokunuşlarıyla daha da baş döndürücü bir hal alıyordu. Hoseok ellerini inanılmaz bir yavaşlıkla Namjoon'un bel oyuntusunda ve sırtında dolaştırıyordu. Bu yavaş hareketler Namjoon'u çıldırtıyordu. Ellerini bir anda kalçalarına götürüp avuçladığında dudaklarına doğru boğuk bir inilti kazanmıştı. Bu fazlasıyla hoşuna gittiği için sırıttı.