Bölüm 53

124K 7.2K 22.1K
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Keyifli okumalar

Bu bölüm, bir önceki bölümün devamı (part2) niteliğinde olduğu için fazla uzun değildir.

!!AÇIKLAMA
Ballarım, bir süre önce İnstagram hesabımdan ve panodan açıklama yaptım ancak görmeyenleriniz olabileceği için bir de burdan yapıyordum. Kısa bir süre önce dedemi yoğun bakıma kaldırdık ve maalesef ki kaybettik. Bunun üzerine anneannem de hastaneye kaldırıldı. Üniversiteler de bildiğiniz üzere açıldı ve üzerimde çok büyük bir baskı vardı. Psikolojik olarak bırakın bölüm yazmayı telefona bile bakamayacak kadar sancılı bir dönemden geçtim. Bu süre zarfında okuduğum bazı kırıcı ve baskı içeren yorumlar beni iyice uzaklaştırdı. Bir süre kendimle kalmaya ve toparlanmaya ihtiyacım vardı. Hayatım wattpadden ibaret değil ve bunu kendime yük olarak görmüyorum fakat öyle bir dönemden geçtim ki gözümde çok büyüdü her şey. Sizi beklentiye sokup da istediklerinizi vermemek vesarie.. Beni anlayışla karşılacağınızı umuyorum. Sizleri seviyorum.❤️

Bunu yaklaşık bir aylık bir sezon finali olarak görüp de kaldığımız yerden devam edelim. <3

~

➰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.








ALPARSLAN/
Şimdiki Zaman (Mezarlık)

Patlama sesini duymamla ne ara arkama döndüm, ne ara ileri fırlayıp onu yere düşmeden yakaladım bilmiyordum ama kalbimin ağzımda attığını hissedebiliyordum.

İz'in buz kesilmiş bedenini kollarımın arasında tutarken bir elim hızla yüzüne çıkarak çenesini kavradı.

Korkunun zehri damarlarımda yayılıyor, beni kuşatıyordu. Kalbimin ağrıdığını hissettim. Gerçeklik algımı kaybetmiştim sanki. Bulunduğumuz yer, zaman, burada ne yaptığı.. Hiçbirini düşünemiyor, sadece bilinçsiz düşen bedenine bakıyordum.

Kafam hızla havaya kalktığında etrafa bakınarak bunu yapanı görmeyi bekliyordum ki bir kurşun da ben yemişim gibi hissettiren o kişiyi gördüm.

Berşan.

Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken atıştıran yağmurun damlaları yüzümü ıslatıyordu. İz'i kendime daha da yapıştırarak ıslanmasını engellemeye çalışırken kokusu burnumun direğini sızlatıyordu. Bunu göz ardı etmeye çalışırken tam ağzımı açacaktım ki Berşan silah tutan elini havaya kaldırarak işaret parmağını dudaklarının üzerine bastırdı ve 'sus' dercesine bir işaret yaptı.

Kaşlarım çatılırken o bize doğru ilerlemeye başlamıştı bile. Elinde bir şey tutuyordu ancak karanlık sebebiyle ne olduğunu tam olarak seçemiyordum.

Ateşten Buz (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin