18.BÖLÜM

4.5K 158 68
                                    

👑

Yaş beş altı falan. Hayatta sadece açık renklerden oluştuğunu sanıyordum.

Sarı kırmızı yeşil mavi pembe...

Siyah nedir bilmezdim. Bir gün. Sabah erkenden kalkmışım.

O gün annemin doğun günüydü çünkü. Fakiriz. Paramız pulumuz adımız sanımız yok.

Kimse güvenmez niye. Fakirdii diye. Ezikdii diye.

Neyse. Bakkala koştum. Bir sakız istedim adamdan.

Param yok dedim. Ama getireceğime yemin ettim.

Vermedi. Ağlayarak eve dönüyordum. Annemin doğum gününe hediyesiz gitmek istemedim.

Yerden önüme sarı bir kağıt çıktı. Anladım para olduğunu.

Parayı alır almaz koşarak bakkla geri döndüm. O sakızı aldım.

Geri kalan parayı da adamın üzerine attım minik dilimle ağır laflar söyleyerek.

Nasıl seviniyorum şimdi  annemin doğum gününe hediye aldım diye.

Babasızlık buydu işte. Babam ben doğmadan önce ölmüş.

Hiç görmediğim bir adam içinde üzülmemiştim. Annem de dünyaya sürtmüş.

Ne bileyim o kafayla. Eve geldiğimde hızla eve girdim.

Annem uyurken yanağına kocaman içten bir öpecük bıraktı.

Ama o ne yaptı. Her zamanki gibi.

'Ne var yine sabah sabah'

Umudumu kaybetmedim. Elimdeki çok istediğim amam anneme uzattığım sakızı ona verdim.

Bir süre baktı ve sonra kahkaha attı. Neymiş. Onun sürttükleri bile daha güzel şeyler alıyormuş.

Bu da neymiş. Sakızı aldığı gibi camdan fırlattı. Aradan aylar geçti.

Ben o gün hayatın kaç bucak olduğunu anladım.

Kabus görmüştüm. Annem beni bırakıp gidiyordu.

Ağlayarak yatağlmdan kalktım. evi dolaştıma ma annemi bulamadım.

Kaç saat kriz geçirdim. Sonra yatağının üzerinde bir not buldum.

Ama okumam yazmam olmadığı için anlayamadım.

Komşular geldi. Okudu notu ama bana anlatmadılar.

Sonra yurt. Bir yıl içerisinde sadece o son kabusumu gördüm

Anne gitme bırakma beni anne anne...

Şimdi ne diye çıkarttın karşıma bu kadını allahım.

Ben her ağladığımda içimdeki kini ona karşı arttırdım.

Nasıl çıkartırsın onu karşıma. Nasıl. Neden. Niye.

Emre abim koşarak beni kolları arasına aldığında sıktığım bedenimi daha da sıktım.

O günden sonra yemin etmiştim ama ağlamayacağıma.

Emre abime anlatmıştım hayatımı. Ve ondan tek istediğim şey bana o mektubu bulmasıydı.

Ama yapmamıştı. Boşver eski eskide kalsın demişti.

Bana da izin vermemişti. Ama neden. Niye ya niye.

Beni bırakıp giden bir sürtüğün bana bıraktığı o mektubu okuyamaz mıydım.

Madem kimse bana yardım etmiyordu. Ben de kendim öğrenirdim gerçekleri.

-EMRE-

Nasıl anlatayım ben küçüğüme ben senin öz dayınım.

Nasıl diyeyim annen uyuşturucu bağımlısıydı ve seni aldatıldığı sevgilisinden yaptığını.

Nasıl diyeyim sevgilisini elleriyle öldürdükten sonra seni doğurup intikanını devam ettirdiğini.

Nasıl anlatayım seni o gün benden habersiz yurda yerleştiren kadın annennendi.

Ben sana sahip çıkmak isyesem de piç adı konulduğu için istenmediğini.

Sana her şeyi anlatırsam bakar mısın yüzüme.  Sana bu kadar bağkanmışken.

Nasıl koparım senden be küçüğüm. Seni öz kızım kadar sevmişken.

Nasıl diyeyim annenin mektubu bende. Ama okumaya cesaret edersen hayata yaşamaya gücün kalmaz.

Tüm ailemi kaybettim. Yoklar. Serap da yok. Ablam değil.

Sadece sen varsın. Kızım olarak kal. Nasıl seni bu kötülüklerden uzak tutayım.

Allahım yardım et...



-SERAP-

Ben çok kötü bir anne oldum. Çok kötü bir kadın oldum.

Çok köte bir kul oldum. Ama pişman değilim. Çünkü böyle cehenneme böyle bir insan lazımdı.

Beni aldatan adamdan bir bebek doğurdum. Adamı öldürdüm ama hırısma yenik düşüp intikamını küçücük candan aldım.

Pişman değilim. Ama bir daha yaşanacak olsa öyle yapmazdım.

Sadece tek pişmanlığım o mektuptu. Biliyordum. Emre almıştı o mektubu.

Esraya da o sahip çıkmıştı. Hiç bir şey anlatmamıştı.

Hayatlarını alt üst etmek değildi bu sefer amacım.

O mektubu yok etmekti. Çünkü ölürsem esranın nefreti kabusum olurdu.

O mektupta onun taşıyamayacağı kelimeler cümleler vardı.

Uyuşturucu bağımlısıydım ve hala da öyleyim. Aklım esince kendimi rahatlatmak için yazardım.

Ama ne akıla uyduysam o gün her şeyi ağır kelimelere yazıp esraya bıraktım.

Daha fazla dayanamayıp onu terk ettim ve sevgililerimden birine kaçtım.

Bu zamana kadar hayatımdan şikayetçi değildim.

Ama kabusum oldu o mektup. Tek amacım o mektubu yok etmek ve yok olmak.

Peki yapa bilecek miydim. En doğru soru. İçimdkei şeytana sahip çıka bilecek miydim.













👑


ESRA'RWhere stories live. Discover now