20) Göklerin Ardındaki Cennetler

62 7 0
                                    


Tuttuğu elimi daha önce hiç olmadığı kadar sıkı kavradığında yüzüne de en içten gülümsemesini yerleştirmişti. Kısa bir süre gözlerimin içine minnetle baktıktan sonra bu sefer daha uysal bir şekilde beni biraz gerisinde durduğumuz büyük bir duvar resminin önüne çekti.

Bu resmi biliyordum.

Raphael'in Başkalaşım adlı resmiydi bu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Raphael'in Başkalaşım adlı resmiydi bu. Ama orijinal versiyonunun böyle olmadığını bildiğimden şu an önünde durduğumuz bu resmin büyük bir reprodüksiyonu olduğunu anlamam uzun sürmedi.

''Raphael,'' dedim o defterine bir şey yazmaya yeltendiğinde. Ama defterine dönmeden hemen önce bana baktığından ne dediğimi anlayabilmişti.

Hızla başını aşağı yukarı salladığında yine, umut dolu bir çocuk gibi göründü gözüme.

''Raphael de burada eserleri sergilenen diğer sanatçılar gibi kuşkusuz rönesansın en değerli sanatçılarındandı. Ama ben onu farklı bir şekilde tanımıştım...'' gözlerim hala daha önümüzdeki tablonun en üst kısmında bulunan melekteydi. Barış'ın meraklı gözleri yüzümü incelerken merakı daha da artmış gibi vücudunu da bana çevirdi.

''Ninja Kaplumbağalar!'' dedim sanki çok barizmiş gibi. ''Küçükken en sevdiğim çizgi filmlerden biriydi ve tabii ki en beğendiğim karakter de şu hırçın çocuk, Raphael'di. Zaten babam da içlerinden en çok Raphael'e benzediğimi söylerdi.''

Geçmişteki anılar bir bir yüzeye çıkan balıklar gibi zihnimde görünmeye başladığında ben de gülümsemiştim ama Barış çatılan kaşlarıyla aniden defterine döndü.

''Hey, o grubun kötü çocuğuydu ama, en saldırganıydı!'' yazıp yazdığı şeyi hayal kırıklığı içinde bana çevirdi.

''Hey, o grubun kötü çocuğuydu ama, en saldırganıydı!'' yazıp yazdığı şeyi hayal kırıklığı içinde bana çevirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu yüz ifadesine daha çok güldüm.

''Eh, küçükken ben de az saldırgan sayılmazdım. Sitemizdeki çocuklar beni basketbol maçlarına almıyorlar diye her defasında onlarla kavga ederdim. Mola verdiklerinde ise toplarını kaçırıp intikam için keserdim.''

Sanki duyduğu dehşet verici bir şeymiş gibi yapmacık olarak gözlerini büyültüp ardından gülümsedi.

''Onlar da alsaymış seni yanlarına, neden dışlıyorlardı ki sanki...''

RENKLERİN SESSİZLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin