4) Aptal Aşıklar ve Bilinmeyen Duygular

115 12 12
                                    


''Söylediklerimizi dinlerseniz sabırla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




''Söylediklerimizi dinlerseniz sabırla

Söylemediklerimizi de görürsünüz oyunda...''


4) Aptal Aşıklar ve Bilinmeyen Duygular

Otelin lobisinden ayrılıp katlara çıktığımızda her birimiz kendi gruplarımız eşliğinde odalarımıza çekilmiştik yerleşmek üzere. Ben de grubumdaki diğer iki kızla beraber odaya çıktığımda umarım çok konuşkan değillerdir ve şu iki haftada bana uykularımı zehir etmezler diye düşünüyordum bir yandan. Çünkü uyku benim için her şeydi. Uyku, benim zayıf noktam ama aynı zamanda da en güçlü silahımdı. Bir narkolepsi* hastasının dilinden sadece diğer bir narkolepsi hastası anlardı.

Odaya girip de kapıyı arkamızdan kapamamızın ardından gözlerim direkt duvarlarda dolaşmaya başladı. Umarım klima koymuşlardır bu cehennem sıcağını yaşatan şehirde, diye düşünüyordum ki kızlardan sarışın olan, çoktan eline aldığı klima kumandasıyla odaya bahar esintisinin vurmasını sağladı. Sıcak bana göre değildi, her zaman kış ve soğuktan yanaydım.

''Oh be... Dünya varmış.'' sarışın kız kumandayı komodinin üstüne fırlattığı gibi kendini de sırt üstü girişteki yatağa bıraktı. Onun yattığı bu yatak dışında iki tane daha, birbirine paralel, tek kişilik yataklar vardı odada. Sorgusuz, cam kenarındakine ilerlediğim sırada saçlarını ensesinde düzenli bir şekilde toplamış olan diğer kız ise ortadaki yatağa ilişip bavulunu ayakucuna çekti.

Sırt çantamı komodinin önüne bırakıp yatağa oturduğum sırada fark ettim, klimayı açan sarışın kızın neredeyse tüm evini de beraberinde getirdiğini. Odaya çıkarken pek fazla incelememiştim kimseyi ama iki hafta için en büyük boy valiz getirmek de neyin nesiydi?

Düşüncelerime bir omuz silkip beni ilgilendirmediğinden önüme döndüm. Ama tam o sırada yan tarafımdaki kız söze girdi.

''Ya seninle de tanışamadık, ben Işıl.'' tek elini göğsüne yerleştirmişti. Üzerindeki yazlık, beyaz gömleğin bir düğmesini daha açıp kendini ferahlatmaya çalışırken ekledi. ''Psikolojiden. Bu da...'' sarışın kızı parmağının ucuyla dürtükleyip yatakta toparlanmasını sağladı. Kız irkilerek yerinde toparlandı.

''Ay pardon,'' dedi kafasını yataktan kaldırıp. ''Çok yorulmuşum da... Ben de Pelin. İngiliz Edebiyatından.'' Yatakta iyice toparlanıp mini eteğini de dizlerine çekiştirdi gayriihtiyari bir şekilde. İki kız da bana beklenti dolu surat ifadeleriyle ellerini uzatırken hızlı bir şekilde ellerini sıkıp kendimi tanıttım. ''Afra. Mimarlıktan. Boş gürültüden ve uykumun bölünmesinden nefret ederim. Eğer bu iki haftada benim uykumu bölüp geceleri de saçma sapan İtalyan erkekleri muhabbetleri yapacak olursanız ikinizi de bu odadan atarım.''

Sözlerimin yarısından itibaren onlarla göz temasını kesmiş ve yerdeki çantamı önüme çekiştirerek içinden bir kot şort çıkarmıştım. Kızların sessizliğinden sonra yüzlerine baktığımda az önceki sevecen gülümsemelerinin gidip hayalet görmüş gibi bir ifadeyle beni incelediklerini fark ettim. Bu, beni yeni tanıyanların vermiş olduğu olağan bir tepki olduğundan fazla takılmadım. Oda içindeki tuvalete ilerleyeceğim sırada beni durduran, sarışın kızın tüm otel odasını dolduran cüretkar sesi oldu.

RENKLERİN SESSİZLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin