1.1

282 46 83
                                    


Günaydınn!

Şuan buraya yazacak o kadar çok şey varki...

Çok yoğun bir dönemdeyim. Dersler, ailevi sorunlar, arladaşlar derken günler nasıl geçiyor anlamış değilim. Bazen mutlu bazen mutsuz olduğum zamanlar oluyor gün içinde. Ergenliğimi en yoğun yaşadığım zamanlardayım ve bu zamanda farkında olmadan bana destek oluyorsunuz.

Kitaplarıma yaptığınız yorumlar beni o kadar mutlu ediyor ki şuan bunları yazarken ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Bir yıldır sizlere yazdıklarımı sunuyorum ve sizin bunları okuyup beğenmeniz çok hoşuma gidiyor. Belki bir gün gerçek bir yazar olursam ya da olmasam bile 50 yaşlarıma gelirsem  sizi ve yorumlarınızı hatırlicam. Teşekkür ederim, bir yıldır bazen a karşı olan desteğiniz ve kitaplarıma olan ilginiz için 🖤🌼

İyi okumalar!!

"Bebeğim sen hep hoşuma mı gideceksin? "

"Vay canına! Cidden bu kitap hiçbir yerde bulamayacığımız bilgilerle doluymuş!"

Heyecanla gözlerimi kitaptan ayırmadan sessizce konuştuktan sonra -eğer bağırırsam kütüphaneden atılabilirdik- elime kalemimi aldım. Bakışlarımı Hoseok'a çevirdiğimde kaleminin arkasını dudaklarına dayamış ve kaşlarını çatmış bir şekilde kitabı okuyordu. Onun bu ciddi haline alışık değildim. Sürekli gülümseyen dalgacı çocuktan farklı olması garip geliyordu ama bu hali bile beni istemsizce gülümsetiyordu. Başımı iki yana sallayarak dikkatimi toplamaya çalışıp önümdeki kağıda döndüm.

Ne kadar süre çalıştık bilmiyorum. Eğri durmaktan tutulan sırtımı es etmek için hareket ederken başımı camdan dışarı çevirdiğimde havanın çoktan karardığını, ay ışığının dışarıyı aydınlattığını gördüm. Guruldayan karnım ile pencereden dışarıya bakmayı kesmiş ve açlıktan kazına  mideme odaklanma ya karar vermiştim.

Parmakmarımı Hoseok'un omzuna dokundurduğumda Hoseok anında dikkatini bana vermişti. Farkında olmadan adam dudaklsrımı büzerken yorgunluktan yarım açık olan gözlerimle Hoseok'a baktım.

"Artık gidelim mi? Ben çok yoruldum."

Başını sallayıp konuşmak için ellerini kaldırdı.

"Son az bir işim kaldı. Ondan sonra benim proje ile işim bitiyor. Bekleyebilir misin?"

Başımı sallayarak onay verdim. Projeyi ikiye ayırmıştık. Sunum dosyası hazırlayacak olan Hoseok'tu, ben ise sunumu üstlenmiştim. Sunum için yalacağım konuşma için önemli bilgileri not alıyordum ve bunlar için daha sonra da çalışabilirdim. Daha fazla dayanamayıp başımı önümdeki masaya koydum ve Hoseok'u izlemeye başladım. Gözündeki siyah kemik gözlüğünün duruşunu, damarlı ellerinin laptop üzerindeki gezinişini, projeyi ciddiye aldığını belli eden çatık kaşlarını izledim bir süre.

GRİTO [SOPE] (ARA VERİLDİ!) Where stories live. Discover now