1.0

339 48 89
                                    


Çok bekletmeden yeni bölüm atayım dedim. Ama malesef olmadı..

Fici daha fazla ne kadar uzun tuta bilirim bilmiyorum ama galiba 10 bölüm sonra falan bitebilir :((

İyi okumalar 🙌🙌

İyi okumalar 🙌🙌

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Darma'duman'ım."

"Evet gençler, bugünlük bu kadar. Bugün size ödev vereceğim. İkişerli veya üzerine gruplar oluşturun hemen."

Felsefe Hocası'nın söylediği ile herkes el olman istediği kişinin yanına gitmeye başlanmıştı. Sınıfı gürültü kaplarken sonunda herkes elini kararlaştırmıştı. Dönüp Hoseok'a baktığımda bana gülümsemişti.

"Eş olmak ister misin?"

Konuştuktan sonra cevap bekledi benden. Fakat bilmiyordu ki ben onun gülüşüne hapsolmuş, cevap verecek kapasiteye asla sahip olmayan bir durumdaydım. Hoseok benden cevap alamayınca elini tutmamı ister gibi bana uzattı. Kaşlarıyla elini işaret ettiğinde yavaşça elimi eline dolamıştım. Yaşadığımız tensel temas kalbimi gümbürdetirken sadece tutkunmakla yetindim.

"Ekipler hazırsa herkese ödevini dağıtıyorum. Size minik not kağıtları vereceğim. Herkesin ahrı bir konusu olacak ve bu konu hakkımda araştırma yapacak. Araştıtırken biraz bilginiz olsun diye altında konu ile ilgili minik notlar var."

Hoca açıklamadan sonra da herkese konusunu dağıttı. Bizde konumuzu aldık. Ve bizim ellerimiz hala birleşikti. Hoca sınıftan çıktıktan hemen sonra tüm öğrenciler sınıfı terk etmiş ve Hoseok ile yanlız kalmamı sağlamıştı. Sınıfta tek ve el ele olmanın verdiği etkiyle havanın ısındığını hissettim. Sebepsiz heyecan tüm hücrelerini doldururken Hoseok başını omzuma koymuş ve gözlerini kapatmıştı. Başımk çevirip onu izlemeye koyuldum. Esmer teninin her bir saniyesini izlerken nefes alış sesleri bana bir melodi gibi geliyordu.

Tenefüs boyunca o öylece uyurken bende onu izlemiştim. Yüzündeki hafif tebessüm onu izlerken hiç silinmiyordu. Bir anda dudaklarına kaydı gözüm. Sonra onu öpmenin düşüncesi doldurdu içimi. Dudaklarımın karıncalanmaya başlaması ile başımı hemen başka yöne çevirdim. Nefesim kesiliyor, dudaklarım karıncalanıyor, kalbim kırk takla açar gibi atıyordu.

Dişlerimi alt dudağıma geçirerek karıncalanma hissini götürmeye çalışırken bakışlarımı sınıfta gezdirdim. Sakın ol Yoongi ve aklından geçenleri bir kenara bırak!

Kendime kızdığım birkaç dakikanın ardından çalan zil sesi ile tüm öğrenciler sınıfa doluşmaya başladı. Birkaç dakika sonra çalan ikinci zil öğretmenin geleceğini haber edetken işaret parmağım ile Hoseok'un omzumdaki başını dürttüm.

"Hoseok?"

Sanki duyacakmış gibi seslendiği mi sonradan fark ederek kendime kızarken biraz daha sert dürttüm onu. Hoseok hızla başını kaldırıp gözlerini yarım açarak etrafa bakınmaya başladı. Yavru bir köpek misali etrafına bakınıp dudaklarını büzerek saçlarını karıştırdı. Dilini kurumuş dudaklarında gezdirirken gözlerim tekrar dudağına kaymıştı. Lanet olsun Hoseok, yapma işte bunu!

GRİTO [SOPE] (ARA VERİLDİ!) Where stories live. Discover now