0.5

425 58 276
                                    

Selam millet!

Nasılsınız iyi misiniz falan faslına hiiiç girmicem direk fice geçiyorum olay yaratalım azıcık ama belki yaratamam bilemiyorum. Neyse bölüme geçelim ehehehehe

"Milletin ağzı torba değil ki güzelsin demiş atalarımız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Milletin ağzı torba değil ki güzelsin demiş atalarımız. Bende onları dinliyorum, milleti susturmak yerine dedikoduları gerçekleştiriyorum."

Mahvolmuştuk... Hemde fena halde mahvolmuştuk.Hadi ben umursamazdım bunu ama Hoseok'u bilmiyordum. Benim hakkımda yıllardır bir şeyler söyleyen çok kişi vardı. Yanıma yanaşmasına rağmen dönüp bir kez bile bakmadığım kızlar okulda benim hakkımda gay dedikodusunu geçen senelerde de yaymıştı okulda.

Üzülüyordum Hoseok için. Yıllar sonra ilk defa bu yıl cesaretini toplayıp okulda birçok insanın oluşturduğu bu gürültüde sessiz kalmayı göze almıştı buraya gelirken. Yüzünde koca gülümsemesi ile ne olursa olsun saf yüzünün arkasında yatan güçlü karakteri ile atmıştı bu önemli adımı. Ama insanlar onun bile bu sessizliğinden bir gürültü çıkarmayı başarmıştı.

Ne yapacağımı bilemez bir şekilde etrafıma bakınırken aklıma yeni gelen şey ile sinirlerim iki katına çıkmıştı. Şuan teneffüsteydik ve Hoseok tek başınaydı. Jung Hoseok tek başına benim bilmediğim bir yerde diğer öğrencilerin aşağılayıcı bakışları altındaydı!

Hemencecik tenis sahasından çıkıp bahçeye koştuğumda öğrencilerin yarıaının bahçede olduğunu fark etmiştim. Bahçedeki kalabalık o kadar fazlaydı ki... Ve benim yakınımda olan birçok kişi başına bakıyordu. Gerçi yakınımda olmayanlarda bakıyordu ama umrumda değildi.

Çevremdeki okul lakosunu giyen kişilere bakmayı es geçip eşofmanlı kişilere baksam da Jung Hoseok'u bir türlü bulamıyordum. Koşarak etrafı ararken endişeliydim. Kalabalık olan hiçbir yerde Jung Hoseok'u görememek beni daha da korkutuyordu. Ya bir köşeye çekilip ağlamaya başlamışsa? Ya da birileri tarafından köşeye sıkıştırılmış dayak yiyordu?!

Aklına dolan düşüncelerle içimden ettiğim küfür sayısı iki katına ulaşırken kolumu tutan parmaklar ile duraksamak zorunda kalmıştım. Zarif minik parmakları hissetmemle arkamı döndüm.

"Nerdesin lan se-"

"Sende beni mi arıyordun Sunbae?"

Arkamı döndüğünde görmeyi beklediğim kişi alt sınıflardan bir kız değildi. Jung Hoseok'un zarif parmaklarını sürekli kollarımda hissettiğim için bir sanarak durmuş tüm ama karşımda başka biri duruyordu. Hemde gözlerinde oluşan parıldama ile bana bakarken türlü olduğunu düşünerek saçını kulağının arkasına sıkıştırmış ve yerinde sallanmaya başlanmıştı.

Kıza garip bakışlar attıktan hemen sonra arkamı dönüp gitmek üzere adımımı atacakken kızın iki eli de kollarımı sıkıca tutmuştu. Sabır dileyerek arkamı döndüğümde kız aramızdaki mesafeyi çoktan azaltmıştı.

GRİTO [SOPE] (ARA VERİLDİ!) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin