9. Bölüm

562 209 323
                                    




1 YIL SONRA

Tanya artık üniversiteye başlamıştır. Gördüğü değişik rüyalar hayat düzenini alt üst olmuştu. Gündüzleri uyuyordu. Geceleri ise ayaktaydı 1 yıldır gündüz uyanık değildi. Eric ise her zaman olduğu gibi Tanya'nın etrafında onun göremediği kalkanı olarak yanındaydı.

Eric'ten

Onu izlemek zor geliyor artık bana her hissettiğini hissetmek ise daha kötüydü. Onu acılar içinde bırakıyormuş gibi hissetmek hepsinden zordu aslında ama onun iyiliği için buna katlanmak zorundaydım.

"Notlarım nerde yine mi sen aldın"

"Ne alıcam senin notlarını ben be" artık gündüz uyanık değildi. Onu sadece gece böyle cıvıl cıvıl görebiliyordum.

"İnanmadım ama neyse ben derse gidiyorum gelicek misin"

"Melissa'da olacak mı sınıfta" yüzünde pis sırıtış arttı.

"Sırf kızlar için okuyorsun şu okulu dimi başka amacın yok" onun gözünde öyleydim ortadan kaybolmalarımı sorgulamıyordu.

"Ben çıkıyorum evden sen otur orda kalkma tamam mı ?" Diyip trip atmaya çalışsada beceremedi. Kapıyı çarpıp çıkmasının ardından oturduğum yerden toparlandım.

Tanya'nın odasına gittim. Yazdığı defterlerin sayısı 30 olmuştu. Artık yazdıklarını bana gösterdiği için gizlice okumak zorunda kalmıyordum. Ama onun yanında bu kadar detaylı inceleyemiyordum. Oraya bazen geçmişi bazen geleceği bazende o an olan bir şeyi yazıyordu. Ona göre ise sadece rüyaydı. Odası her zaman düzgündü bir şeyleri ararken çok dikkatli olmazsam anlıyordu. Yatağının altında yurttan çıkarken verdikleri kutu ve çerçeve içinde bir fotoğraf vardı.

Kutuyu almak için uzandığımda kitap gibi bir şeye elim çarptı. Elimle tutup çektiğimde kitabı görmemle yere fırlatmam bir oldu.

"κανόνες Рейна"

Bu kitabın varlığı bile kesin değildi ama şu an dizlerimin önündeydi kapağını açtığımda bazı kelimelerin altı çizilmişti ufak notlar vardı. Yarısı doğru yarısı yanlış denilecek şekilde çeviri yapılmıştı. Bu dili nerden öğreniyordu da bunları çeviriyordu. Sayfaları çevirdikçe daha fazla kelimeyi çözdüğünü gördüm

"Siktir bunun için daha erken"

Defterlerinin olduğu kutuyu çektim. Hepsini tek tek incelemem gerekiyordu. Gösterse de üstün körü bakıp geçiyordum. İlk defterin sonuma geldiğimde Yancy'i deftere çizdiğini gördüm.

"Bunu bana göstermemiş olamaz!!"

Her defterin sonunda eski Reina'lardan birinin resmi vardı. Bazı sayfalarını şimdi görüyordum. Göstermediği ne kadar çok sayfa ve çizim varmış meğer kontrol etmeyi bıraktığım için kendime kızmaya başladım. Bana gösterdiği için güvenip incelemek istememiştim oysa ki ne büyük hata yapmışım. Her yerin resmini birebir çizmişti.

Bunları onun elinden şimdilik almam gerekiyordu. Ama önce bu kitabını nasıl bulduğunu öğrenmem gerekiyordu direkt cevabını alamayacağını biliyordum bir yolunu bulmam gerekiyor ama nasıl olduğunu bilmiyordum.

Son anda aklıma birisi geldi ve elime telefonu alıp ara tuşuna bastım uzun uzun çaldı. Ve sonunda o tanıdık ses geldi.

"Alo"

"Acil bir durum var" korktuğumu belli etmemeye çalışsam da beni anlayacağını biliyordum.

"Korktuğuna göre durum ciddi"

"O kadar belli oluyor mu?"

"Fazlasıyla hem de anlat bakalım hızlıca"

Derin bir nefes alıp konuya başladım.

"Tanya kitabı bulmuş."

"Hangi kitap"

"κανόνες Рейна"

Telefondan ses kesildi bi süre

"Her nerdeysen yanıma gel bekliyorum çabuk !!" Diyip telefonu kapattı.

Defterleri yerine koydum. Kutuyu ve kitabı elime alıp odadan çıktım. Arabaya bindiğim gibi yolunu ezbere bildiğim o depomsu yere sürmeye başladım. 5 dakikalık o yol her zamankinden daha uzundu. Deponun önüne geldiğimde başka arabanında olduğunu gördüm. Umarım tahmin ettiğim insanlar içeri de değildir. Kapıya yaklaştıkça seslerin tanıdık gelme hissi artıyordu. İçeri girdiğimde 6 kişi vardı.

Venüs-Uranus

Yancy-Light

Lowell-Owen

Tek gelen sadece bendim herkes ayaktaydı beni görünce içerdeki uğultu sustu. Elimde kitapla ortaya geldiğimde herkesin gözleri yuvalarından çıkacak gibiydi.

"Hepiniz söylemeye başlamadan ben söyleyeyim evet o kitap gerçekten varmış tam olarak bu arada"

Venüs her zaman ki asilliği ile cevap verdi.

"Nerden bulabildin onu ?"

Yancy'nin güldüğüne adım kadar emindim ama yüzüne bakıp olay çıkarmak istemedim. Tam ağzımı açacaktım ki Light konuşmaya daldı.

"Tanya'daydı dimi o"

"Bazılarına göre fazla zekisin ama nasıl anladın bunu" vereceği cevabı dört gözle bekliyordum.

"İçimizde kitabı tek bilmeyen tek kişi o Bulsa bile kullanamayacak tek kişi yine o"

"Her zaman çok zekiyiz bazı ikizlere göre" Yancy'nin sesini duymak içimdeki vahşi hayvanı ortaya çıkarıyordu.

Yanına doğru bir iki adım atıp

"Böbürlendiğin kadar zekiysen bu durumla ilgili çözüm önerini de bekliyorum Yancy"

Lowell ilk defa konuşup kendini belli etti.

"Aslında yapılacak tek bişey var biliyorsunuz hepiniz neden bu kadar düşünüyoruz bunu"

"Çünkü ikizine kıyamıyor birleri" dedi Venüs

"Kıskançlık mı seziyorum ben" diyip Owen sırıtınca ikimizde sert biçimde yüzüne baktık. Ellerini teslim oluyormuş gibi havaya kaldırıp bir adım geri attı.

"Eric üzgünüm ama bu konu tartışmaya kapalı bence yapılması gerekeni yapıp defteri şimdilik saklamamız gerekiyor herkesten hemde" bu cümle ile Lowell konuyu noktalamış oldu.

"Clamoris ve Silentum dahil değil dimi" hepimiz tek bir ağızdan Uranus'a cevap verdi.

"Dahil!!"

"Ama— "

"Aması yok Uranus bu durum ciddi vakti var herşeyin" diyip Venüs susturdu Uranus'u

"Ben kitabı bırakıp gidiyorum nerde olduğunu bilmek istemiyorum en azından vakti gelene kadar siz de dursun ben Tanya'nın durumunu halledeyim"

"Emin miyiz?"

"Her gün beynine giriyorsun kontrol edersin Yancy zor olmaz senin için" diyip çıktım.

Biraz daha kalırsam kavga çıkacaktı. Arabaya binip eve doğru yola çıktım. Kafamda Tanya'nın durumunu nasıl halledeceğimi planlamaya başladım. Kafamdan geçen her plan eksik yada mantıksız geliyordu.

Had bakalım Eric çık çıkabilirsen bu keşmekeşten.

CONCORDİADonde viven las historias. Descúbrelo ahora