4. Bölüm

385 150 206
                                    




Tanya'dan

Sabah sanki günlerce uyumuşum gibi uyandım gerinerek yatağın içinde gerindim. Hafızamı tazelediğimde hiçbir şey görmediğimi farkettim biraz burukta olsa yataktan kalktım. Okul kıyafetlerimi giyip yastığımın altındaki defteri alıp  odadan çıktım. Yurtta öyle bir defteri birinin okuması demek herkesin diline düşmek demekti şimdilik en güvenli yer yanımda olmasıydı. Kapıdan çıkar çıkmaz Eric'e çarpmam bir oldu.

"Sanırım hala uyanamadım ben bi daha uyanıp geliyorum"  diyip geri dönmeye çalıştım.

"Abartma sadece erken uyandım" diyip ensemden tuttu

"Bünye alışık değil ondan hep bunlar"

"Her şeyin bir ilki vardır güzelim hadi bıdırdanma da yürü  okula hadi" diyip omuzlarımdan iteklemeye başladı.

Kendi kendime içimden tekrarlamaya başladım. Sınıfta sorun çıkarıp sınıftan çıkmak yok uyumak yok. Bugün okulda uyumayacaktım. Bunu başarabilirim kendime inanıyorum. İçimden konuştuğum yerde büyük ihtimalle yüzümdeki ifadelerde değilik bir hal aldı.
Eric yüzüme değişik bakmaya çalıştı.

"Noldu neden bakıyorsun"

"Yüzün bi garip korkuyorum" dedi

"Sadece içimden konuşuyordum"

"Yapma sen öyle şeyler güzelim deli gibi gözüküyorsun" diyip gülmeye başladı.

Okulun önüne gelince gerildim. Herkes bizi zengin sanıyordu. Kimseyle iletişim kurmayı sevmiyordum ve bu durumu herkes farklı anlıyordu.

ZENGİN KIZI BURNU KALKIK

BİZİ BEĞENMİYOR TABİ

YANINDAKİ ÇOCUKLA BİRLİKTE SAKLIYOR

Ve daha tonlarcası.... Her lafı yutmaya alıştım ama sadece Eric ile olan yakıştırmaları kabullenip susamıyorum. Herkeste bunun farkında o yüzden yanlarından geçerken hiç ses çıkarmıyorlar ama arkamdan dediklerine çok emindim. Duymadığım sürece elbette sorun yoktu. Sınıfa girmek için döndüğümde. Eric benden önce sınıfa daldı anlamaz bakışlarla yüzüne baktığımda

"Bundan sonra burdayım" diyip kulağıma fısıldayarak "Buranın kızları daha güzel hem" diyip benim sırama oturdu.
Yanımda oturan adını dahi bilmediğim kız ona kıkırdamaya başladı. Omuz silkerek arka tarafta boş sıraya yürüyünce geçen gün bana laf söyleyen kız yanındakine dönerek

"Geniş olduğunu söylemiştim baksana umursamadı bile" diyip gülmeye başladı. Neyden bahsettiğini elbette anlamıştım.
Kafamı dönüp gözlerine bakmaya başladım çizgi filmde olsaydım sanırım gözümden çıkan ateşle öldürmüştüm.

"İsmin ne"

"Bana mı söyledin" diyip kafasını döndürdü sağa sola başkasını arar gibi

"İsmin ne"

"Manyak mı böyle robot gibi konuşuyor" saçlarını arkaya savurarak önüne döndü.

Ayak ucumdan başlayan bir yanma hissi tüm vücudumu sarmaya başladı. Soruma cevap gelmedikçe yanma hissi her yerimi sarmaya başladı. Ayaklarım yeri takırdatmaya başladı ayağımı her yer vuruşumda içimdeki öfke artıyordu. Bu kadar öfkeli biri değilim ben ama engel olamıyordum.
Ayaklarımın çıkardığı sese kafasını dönen kızın yüzünde ölü görmüş gibi bembeyaz oldu. Kekeleyerek adını söyledi.

"L-La-La-Layla"
Kızın burnunun dibine gelerek çıkarabileceğim en yüksek sesle
"BİR DAHA SAKIN BUNU YAPMA YOKSA BU KADAR SAKİN OLMAM" diyip geri çekildim.
Sınıftaki uğultu sesleri artmaya başladı. Eric'in yanındaki kız birden ayağa kalkıp yerine geçmemi istercesine elini uzattı. Sıraya öfkeli biçimde kendimi attım.

CONCORDİAKde žijí příběhy. Začni objevovat