•otuz' iyi ki...•

En başından başla
                                    

Can aklına yeni gelmiş gibi hemen bana dönüp konuşmaya başladı.

"Dedemin dedesi yaptırmış burayı zamanında. Tabi burası yıllar geçtikçe büyümüş, gelişmiş. Onur abimin dediği gibi bütün Soylu'larda burada okudu.
Şuanda da Ahmet amcamın yetkisi var."


Kaşlarımı kaldırıp kafamı salladım. Biz neymişiz beee!

Yanağımı sıkan kişiyle düşüncelerimin arasından çıktım.

"Şuna bakar mısınız nasıl da tatlı."

Can'ın hem yanağımı çekip hem de eliyle beni göstermesiyle yanağımı kurtarmaya çalıştım.

"Yiaaa bıraksana be yanağımı! Aldığım hediyeyi vermem bak!"

Aslında hediye almamıştım ama bunu söylemesem yanağımdan elini çekiceği yoktu.

Anında elini çeken Can'la ona ters ters bakıp önüme döndüm.

"Bir trip atalım dedik. Olan bize oldu. Bu nasıl adalet lan!"

Can'ın söyledikleri ile kafamı ona çevirip 'öyle mi' der gibi ona baktım.

Can bakışlarımı sevmemiş olmalı ki kafasını tedirgin bir şekilde olumsuz anlamda salladı.

"Işte Melek gücü."

Enes'in söyledikleriyle arkama dönüp ona göz kırptım. Eliyle çapkınca hayali öpücük yollarken bende ona sırıtarak öpücük attım.

Ama öpücüğüm yarı yolda kazaya uğradı. Çünkü Polat eliyle sanki öpücüğümü almış gibi yakalıp sinirle attı. Şok olmuş bir şekilde ona baktım. Kaşları olağanca çatılmış sinirli duruyordu.

Ağzını açtığında hızla ayağa kalktı ve çenesini sıvazlayıp hızlı bir şekilde sınıftan çıktı. Arkasından Eren de çıkarken ben şaşkın bakışlarla onları izledim.

Az önce ne olmuştu?

Saf bir kız değildim. Polat'ın benimle ilgili garip davranışları ilgimi çekiyordu. Sadece bir ad koyamıyordum. Yada koymaktan korkuyordum.


Uraz bu gergin havayı dağıtmak ister gibi konuştu.

"Nerede kutlayacağız doğum gününüzü."

Can öne atılıp heyecanla konuştu.


"Geçen sene Berk abimin doğun gününu kutladığımız restaurant var ya orayı tekrar kapattırıcaz."


Buruk bir tebessümle dinledim dediklerini. Ben yoktum geçen sene, ve tabi önceki senelerde de.

Yanıma oturmaya çalışan Enes'le tebessüm edip yer açtım yanıma oturması için.

"Seninle dedikodu yapmayalı uzun zaman olmuştu. Baksana şuradaki kıza nasıl sence?"

Soyadı gibi çapkınca konuşunca bu hallerine göz devirip gösterdiği kıza baktım.

Esmer küt saçlı sert bir kıza benziyordu. Suratında en dikkat çeken yer yeşil gözleri olabilirdi. Baştan aşağı siyah giyinmiş ve takı olarak sadece boynunda bulunan kırmızı garip bir figür vardı. Kaşlarımı kaldırıp Enes'e baktım.

"O kız sana bakmaz."

Ciddi bir şekilde söylediklerimle o da anında ciddileşip ellerimi tuttu.

Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin