11. Bölüm: Sınav

273 31 84
                                    

Bu kadar çok beklettigim için üzgünüm anca yazabildim
Neyse iyi okumalar <3

▪ ▪ ▪ ▪ ▪

"Yarın biyoloji sınavı var." dedi Nolan okul çıkışında arkadaşları ile beraber yürürken.

"Bize gelin ben sizi çalıştırırım." dedi Mason.

"Ben gelmiyorum."

"Neden?" diye sordu Corey.

"Theo bize gelecek, beraber ders çalışacağız." dedi Liam.

"Sadece ders mi?" diyerek göz kırptı Nolan.

Liam gözlerini devirdi ve "Evet Nolan sadece ders." dedi.

Liam evine gelince arkadaşları ile vedalaştı ve içeri girdi. Odasına çıkıp üstünü değiştirdi. Bugün okulda ve antrenmanda baya yorulmuştu. Theo'nun gelmesine daha 1-2 saat olduğu için yatağına uzandı ve uykuya daldı.

"Teşekkürler Lydia." dedi ve telefonu kapattı Theo. Her zamanki gibi Lydia'dan ders notlarını istemişti. Odasındaki fotokopi makinesi ile Lydia'nın gönderdiği fotoğrafların çıktısını aldı.

Üstünü değiştirip çantasını aldı ve Liam'ın evine gitmek için yola koyuldu. Gideceği yer pek uzak olmadığı için arabası yerine yürüyerek gitmeyi tercih etti. Birkaç dakika sonra Liam'ın evine geldi.

Theo kapıyı çaldı ama açan olmadı.

Bir kez daha kapıyı çaldı ama açan olmayınca evde kimsenin olmadığını düşündü ve çantasındaki telefonunu çıkartıp Liam'ı aradı. Evin içinden telefonun sesi geliyordu ama cevap veren yoktu.

Liam telefonunu almadan dışarı çıkmazdı, Theo da bunu bildiği için endişelenmişti. Aklına kötü şeyler gelmeye başlamıştı. Belki de içerde düştü ve kafasını çarptığı için beyin kanaması geçiriyordu ya da eve biri girip onu öldürmüştü. (Evet arkadaşlar Theo çok fazla film izliyor... tıpkı benim gibi😋)

"Hey Liam, iyi misin?" diye seslendi kapıya vurarak ama yine cevap alamadı.

Liam yavaşça gözlerini açtı. Duyduğu seslerin neye veya kime ait olduğunu anlamaya çalışıyordu ama uyku sersemi olduğu için tam olarak anlayamadı.

Gözlerini ovuşturarak ayılmaya çalıştı. Aşağı kattan gelen telefon sesini ve kapının çalındığını duydu. Aşağı inip kapıyı açtığında karşısında endişeli bir Theo görmeyi beklemiyordu.

Liam'ın kapıyı açmasıyla Theo da içeri girdi.

"Neden kapıyı açman bu kadar uzun sürdü? Telefonlarıma da cevap vermedin. Beni ne kadar korkuttuğunun farkında mısın?" dedi bağırarak ama sesindeki endişe de belli oluyordu.

"Üzgünüm, uyuyordum."

"Dalga mı geçiyorsun?"

"Hayır ciddiyim. Gerçekten uyuyordum."

"Bu kadar derin uyuduğunu bilmiyordum." dedi Theo şaşkınca.

"Aslında bu kadar değil, sadece bugün fazla yorulmuştum."

"Pekala öyle olsun, ama bir dahaki sefere beni bu kadar endişelendirme." dedikten sonra elini Liam'ın zaten dağınık olan saçlarına götürerek biraz daha dağıttı. Liam da gözlerini devirdi.

"Hadi artık ders çalışalım." dedi Liam. Theo da kafasını sallayınca ikiside Liam'ın odasına çıktı.

Liam yeni kalktığı için dağınık olan yatağını düzledi. İkiside yatağın üstüne oturup gerekli kitapları çıkarttılar.

Ordinary [thiam]Where stories live. Discover now