2. Bölüm / Hastane

En başından başla
                                    

"Gerek yok tek durabilirim." Dedim.

"Hastane kuralı gereği yanında bir kişinin kalması gerekli. Sen kimliğini verirsen yakınlarına ulaşacaklardır."

Başımı olumsuz anlamda salladım. "Yakınım yok." Utana sıkıla veya uzatma gereği duymadan şak diye söylemiştim. Laf israfına gerek yoktu gerçekler ortadaydı.

Adam dediğimi sanki duymamış gibi hiçbir tepki hiçbir mimik oynatmadan konuştu.

"O zaman güvendiğim adamlardan birini yollayacağım. İtiraz istemiyorum."

Başımı olumsuz anlamda sallayıp. "Hayır, tek durabilirim." Diyerek ısrarda bulundum.

"Eşyaların nerede? Hastane işlemlerinin tamamlanması için kimliğin gerekli." Benim dediklerimi umursamadan başka bir konuya atlamıştı.

Nefesimi seslice verdim. Gerçekten halim yoktu kafam kazan gibiydi ve bu adamla uğraşacak enerjim de bulunmuyordu. En sonunda pes edip kalmış olduğum oteli ve eşyalarımın nerede olduğunu söyledim.

Adam dediklerini kafasına not edip telefondan birisine mesaj yollamıştı. Gidip kendisinin alacağı yoktu ya, alması için adamlarından birini yollardı.

Odanın içini bir müddet sessizlik kaplarken bende gergin bir şekilde duvarla bakışmaktaydım. Sessizliği bozan taraf tabikide ben olmamıştım.

"Bu arada, Batu ben." Kafamı yavaşça adamın suratına çevirdim. Sert çehresi dışarıdan ona bakan bir kişi için oldukça gericiydi.

Kibarlık namına gülümsemeye çalışıp. "Bade." Dedim.

Kafasını belli belirsiz anladım anlamında salladı. Sence adını çoktan öğrenmemiş midir?

Benim yine duvarla bakışmalarım devam ederken odanın içinde sadece nefes alış verişlerimiz duyuluyordu. Yaklaşık on dakika geçmişti ki kapı tıklatıldı.

Yerimden hafifçe doğrulmak istesemde bu kararın yanlış olduğunu beynimin zonklamasının hatırlatıcısıyla anlamıştım. Yüzümü buruşturarak yastığıma geri dönerken gelen kişiye baktım.

Yaklaşık iki metre boylarında dev irili bir cüsseyle bakışmış bulundum. Allahım sen kullarına bu boyları verirken benim boyumda neden böyle yapmıştın ki? Abartmasak mı Bade 1.65 kızsın sonuçta!..

Batu ayaklanırken gelen sırık boylu şahısı işaret ederek konuştu. "Eren iki gün yanında refakatçi olarak kalacak. En güvendiğim adamımdır, bir sıkıntı çıkarsa Erene söylemen yeterli."

Ben en son bu refakatçi işini reddettiğimi hatırlıyordum fakat yinede itiraz etmeye gücüm olmadığı için bir şey demeden sadece başımı sallamakla yetindim.

Bu şekilde de kaba olduğumu düşünüp, "Teşekkürler." Dedim.

Batu hoşnut olmayan bir yüz ifadesiyle, "Çok teşekkür ediyorsun." Dedi. Ayol ne vardı teşekkür etmekte kibarlık ve nezaket kuralları ilkokul bir falan hani.

Ben yüzüne bön bön bakarken Batu, "Kendine iyi bak." Diyerek odadan çıkışını gerçekleştirmişti. Kapanan kapı ardından birkaç saniye bakışlarım kapıdan çekilmemişti.

Aptal Bade ne yaptığını sanıyorsun sen? Sadece bir göz dalmasıydı değil mi?

Kafamı Erene çevirdiğimde adam benim ona bakmamı beklemiş gibi hemen konuşmaya başladı.

"Bade hanım bir sorun olursa seslenmeniz yeterli, ben kapıda olacağım." Dedi.

Ben refakatçi derken yan koltuğumda sabahlayacağını düşünmüştüm. Hatta kıvrak zekamın içinden onun oraya nasıl sığacağını bile hayal edip içten içe gülmüştüm. Bende kesinlikle fazla düşünüp, fazla kurma hastalığından vardı.

YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin