Bölüm 15

2.6K 114 38
                                    

(15)

Günlerdir evden çıkmıyordum, niye mi? Bir adet Rüzgâr Aksel yüzünden. Annemler bende bir şey olduğunu ufaktan sezmişlerdi bile. Ne zaman onunla ilgili bir konu geçse kıpkırmızı oluyor,o ortamdan uzaklaşıyordum. Tabi şimdi de o anlardan birindeydik. Annem ile Emine teyze her zaman ki gibi bir araya gelmiş Rüzgâr abi ve abimin evliliği için konuşuyorlardı. Ona  diyordum çünkü hâlâ alışmış değildim. O benim her zaman abimdi ve öyle olacaktı. O gün bana itiraf ettiği şeyler inanılır şeyler değildi. Keremin haklı çıkması asıl canımı sikan şeydi. Bunu durmadan bana hatırlatacak,yüzüme vuracaktı biliyordum. Ona karşı sevgimin en ufak bir zerresi de bitmiş, artık yoktu.

"Bak ne diyorum."dedi annem Emine teyzeye. "Sebahatin kızı Fulya varya onun senin oğlanda gönlü var gibi. Bence bir konuşsunlar." Damarlarımda geçen siniri hissettim. Hissettiğim duyguya bir anlam veremedim. Derin nefes soluyup verdim. Bu kadın milleti evlendirmeye ne meraklıydı? Sanane be kadın! Her şeyi geçiyorum bir de Fulya uyuzunu öneriyordu.

"O kızı hiç sevmedim ne yalan söyleyeyim. Zaten geçen seneler de Rüzgâr ile oluk olmadık dedikodular çıkarmadı mı? Ben öyle birini gelinim diye almam Suzan."Helal be Emine teyze! Gel alnından öpeceğim.
Annem bu sefer ona hak verirken ben atladım."Hanımlar sizce de evlilik için ikisine de fazla baskı kurmuyor musunuz? Sonuçta kendi kararı. Evlenmek isterlerse söylerler zaten."

Sana artık ne oluyorsa!

Sanem bana hak verdi. "Nehir haklı. Rüzgâr abim evlenmek isterse uygun biriyle evlenir zaten." Sonra bana imalı bir bakış atıp göz kırptı. Dirsek attığım da dudaklarını acıyla birbirine bastırıp,"Sakin reis."diye mırıldandı sessizce."Bu işi onlara bıraksak evde kalırlar valla."diyen annemle göz devirdim. Evde kalmak ne biçim terim öyle?

"Anne herkes evlenmek zorunda değil ki!"

Evliliğin hayırlısı makbuldu bana göre. İyi birisini bulursan evlenirsin fakat evlenmek için evlenirsen o evlilikte huzur aramak biraz zor olurdu."Sen hiç konuşma. Bir ara Keremle evlenmek için can attığını görmedik sanki."

Keremin adını duyunca tadımın yavaştan yavaştan kaçmaya başladığını hissettim. Konu neden ona gelmişti anlamadım! Hem ben onunla evlenmek için can atmamıştım. Kerem beni zorlamış ikna etmişti.

"Nehir Keremle evlenmek için can atmıyordu,aksine Kerem onunla evlenmek için can atıyordu." Sanem'in beni savunmasıyla dakikalar önce attığım dirsek için pişman oldum. Bu sefer Emine teyze konuştu."Her şey için hayırlısı olsun ama iyiki de bu iş olmadı. Ne o çocuğu ne de annesi olacak Zuhali severdim zaten."
Bu kadın kimi sevip kimi sevmeyeceğini kesinlikle iyi biliyordu. Fulya bir, Kerem ile annesi iki."Hayırdır o çocuğun bir şeyini mi gördün?"diye sordu annem. Sorusu tamamen merakındandı tabi. Bir aralar kızıyla beraber olan kişiyi merak ediyordu sanırım. Göz devirdim. Bitmiş gitmiş şeyin üzerinde durmaya gerek yoktu.

Emine teyze olumsuz şekilde kafasını salladı. "Hayır görmedim, görsem size daha evvel söylerdim zaten."Sanemin telefonuna mesaj gelince bakıp hemen beni dürttü. Ne oldu dercesine baktığım da,"Dışarı çıkalım. Canım sıkıldı."dedi. Sonra anneme ve Emine teyzeye baktı."Yenge biz dışarıya çıkıyoruz haberiniz olsun."

Bizimkilerin dedikodu yaptıkları için pekte umursadıkları söylenemezdi. İkisinden de onaylar sesler çıkınca evden çıktık. Apartmandan inerken,"Neden kullanılmış gibi hissediyorum."dedim. Kesin Eren abi ile konuşacaktı ve beni de yanında götürerek Emine teyzeye bir şey belli ettirmeyecekti.
"Ne? Sence ben öyle biri miyim?"diye sordu yalandan şaşırarak. Bende onun gibi yalandan şaşırarak,"Değil misin?"diye sordum alayla.

Rüzgâr Ateşi Körüklerse (Mahalle) (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin