Boruto: Fedakarlıklar

Bölüm 14. Pişmanlık Gözyaşları

Naruto sorgularla ilgili raporların tamamını okurken Shikamaru yanında ayakta duruyordu, ikisi de konuşmuyordu. Okuduğu her kelimeyle birlikte sarışın adam, kalbine büyük bir ağırlığın yerleştiğini hissediyordu.

En sonunda, başını iki yana sallayarak, "Ben... resmen, kelimenin tam anlamıyla çuvalladım..." diye mırıldandı.

"Naruto..." diye başladı danışmanı iç geçirerek. "Kendine bu kadar yüklenme..."

"Nasıl yüklenmem?!" dedi adam, ayağa fırlayıp volta atmaya başlarken sesi yükselmişti. "O çocuğun güvenliği benim sorumluluğumdaydı! Başarısız oldum, onu o şerefsizlerden koruyamadım..." Bir an durdu, sonra Hokage acı dolu bir sesle ekledi. "Ya da köy sakinlerinden..."

"Bilemezdin ki..."

"Shikamaru." Naruto ona bilgiç bir ifadeyle baktı. "Bunun eski, işe yaramaz bir bahane olduğunu ikimiz de biliyoruz."

Nara bunun üzerine diyecek başka bir şey bulamamıştı. Naruto biraz daha volta attıktan sonra dönüp ona baktı.

"İkinci bir toplantı ayarlanmasını istiyorum. Klanlara bilgi verilsin ve katılımın zorunlu olduğunu söyleyin, hiçbir bahaneye göz yummayacağım."

Shikamaru başını salladı. "Ne zaman düzenleyelim?"

Naruto bunu bir an için düşündü. "Onları hemen şimdi yataklarından sürüklemeniz hoşuma giderdi ama gün batımı diyelim. O zaman herkes gelmiş olur."

"Tamamdır."

Tam Shikamaru oraya giderken kapı bir anda açılarak durmasına neden oldu. Eşikte duran adamı görünce Naruto hemen oraya doğru yürüdü. "Sasuke..."

"Yedinci Lord." Shikamaru çıkmadan önce hafifçe başını eğdi.

O çıkar çıkmaz, "Orochimaru nerede?" diye sordu Naruto alçak bir ses tonuyla.

"İstediğin gibi onu takip ettim." dedi Uchiha ciddi bir şekilde. "Oğlunun dairesine girdi ve tekrar dışarı çıkmadı."

Hokage hala gergindi. "O zaman demek ki grafitileri de gördü..."

"Ah evet, gördü." Siyah gözlerdeki bakış sertleşmişti. "Uzunca bir süre de baktı. Bir şey yapmama kararı aldı ama bu sessizlik ne kadar sürer bilmiyorum."

Sarışın adam bir an için gözlerini kapattı ve o ana kadar tuttuğunu fark etmediği nefesini bıraktı. "Gözümüzü üzerinden ayırmamalıyız. Saldırmaya karar verirse..."

"Bunun için yeterli sebepleri olduğunu biliyoruz." Arkadaşının ona yönelttiği bakışı gören adam ofladı. "Ama her ihtimale karşı onu yakından takip edeceğim. Seni bilgilendiririm."

Hokage başını salladı. "Gün batımında tekrar toplanıyoruz."

Sasuke bir şey demeden sadece başını salladı. Kapıyı açtığında neredeyse tekrar Shikamaru'ya tosluyordu.

"Naruto..." dedi danışmanı, neredeyse nefes nefese kalmıştı. "Takipçiler geri döndü."

Bir an için adamın gözleri büyüdü, sonra danışmanının yanından geçerek odadan çıktı.

Ofis binasının önünde çoktan bir düzine insanın toplandığını gördü. Gerçekten de takipçiler yaklaşıyordu, Konohamaru en öndeydi ve kollarında baygın mı, ölü mü emin olamadığı bir kadın taşıyordu. Yüzündeki ifade... Naruto'nun neredeyse irkilmesine yol açtı. Görebildiği kadarıyla bir esir daha vardı...

Onları karşılamak için ilerledi, gözleri yürüyen kadındaydı. "Bu o mu...?"

"Hayır." diye cevapladı Konohamaru ve sesini duyan adam... bir şeylerin ters gittiğine iyice emin oldu. "Yoshida Suzume bu kadındı." dedi jounin taşıdığı kadını göstererek.