bir süre sonra karakola geldiğimizde ikimizi de oda gibi bir yere kapatmış ve başımıza bir polis dikmişlerdi. subis'imin popisinin karakollarda sürtmesine izin veremezdim. onun yerine benimle yata-öhm. hayır hayır yatak falan demedim. sizin içiniz fesat tch tch
her neyse...
sonuç olarak buradan kurtulmamız lazımdı ama karşımızdaki polis yüzünden sesli bir şekilde düşünemiyorduk bile. neyseki asiri derecede zekiydim ve aklıma bir fikir gelmişti. soobin'in bundan hoşlanmayacağınu düşünsem bile yapmalıydım. hepsi popişin için hayatım dayan.
karşımızda bizi izleye- pardon soobin'in götünü izleyen polise doğru yaklaşmış "merhabaaa cok yakısıklısınn" demiştim dudağımı yalayarak.
evet cilve yaparak kurtulmaya calısacaktım ne var bunda?
soobin'in bana kaşlarını çatarak bakmasını takmamaya çalışarak tekrardan polise "pşşşt yakısıklıııı" diyip öpücük atmıştım.
ama o "manzaramı bozmayı keser misin?" demişti boynunu soobin'in götüne bakmak için uzatarak.
yakısıklı yüzümle yaptığım planım ilk defa bir işe yaramamıştı. oflayarak soobin'in yanına gidip oturduğumda "acaba ben mi cilve yapmayı denesem?" diye kulağıma fısıldayınca "hayır." demiştim net bir şekilde. o da kafasını sallayıp arkasını dönmüştü. gülüyordu piç. ama ne yapayım arkadaşlar?
benden başkasına yavşayamaz. yani yavşamamalı... ben yavşıyorum ama ciddi değilim. YA O CİDDİ OLURSA?
sori bat hiçbir riski goze alamam subis'im🤞
biraz zaman geçince ikimizde tek başımıza fikir üretemeyeceğimizi anlamıştık. b planına ihtiyacımız vardı. "b planı falan hayırdır sen" demeyin. kendimi Doofenshmirtz'ten kurtulmaya çalışan ajan p gibi hissediyordum.
neyse...
karşımızdaki polisin hala bize dik dik baktığını gördüğümüz için soobin'le, tsubasa ve misaki'nin futbol oynarken bakışarak anlaşması gibi birbirimizi anlayacağımızı düşünerek, ellerimizi sallayıp gözlerimizi büyüreterek birbirimize bakıyorduk. ama soobin "sensin bok" diyince işe yaramadığını fark etmiş ve durmuştum.
"götün cok guzelmiş diyordum. ne alaka şimdi." diye onu yanıtlayınca
kaşlarını kaldırıp "seninki de benimki kadar güzel mi acaba." demişti.
"hmMmMmm bilmem" siktir sesli söylemeyecektim.
bir anda gözlerini büyütüp bacağıma yapışarak "BİR KERECİK GÖREYİM LÜTFEN LÜTFEN." demişti.
"sıcmılımı kılk rizil ılıyırız." diye dişlerimi sıkarak konuşurken bir yandanda bizi izleyen polise, sınıf grubunda hocayla konuşan toksik kız emojisinin gerçek halini yapıyordum. (ahanda bu😊)
en son buradan kurtulmak için plan yapıyorduk ama konu bir anda benim götüme gelmişti. neyse.. en azından güzel bir konuydu.
soobin tekrardan yüzüme bakıp "yeonjunn hadiii." dediğinde
"offff gerizekalı mısın? utanırım ben." demiştim. ayol tam bir cilve girldüm şu an. kız evi naz evi canim biraz daha yalvar.
soobin daha demin ağlama taklidi yaparkenki yüz ifadesinden kurtulup bir anda yüzüme gülerek bakınca, bacağıma yapışırken pantalonumu fark ettirmeden aşağı indirdiğini anlamıştım. orospu cocugu.
yüzüne doğru çığlık atarak "YA TAMAM BIRAK GÖSTERECEĞİM." dediğimde, ödül kurabiyesi vermemi bekleyen kai gibi dilini çıkarıp "eh eh" yapmıştı.
ayağımda hoşt diyerek öbür köşeye uzaklaştırdığımda üçten geriye doğru sayıp götümü açmıştım. ama bir sorunumuz vardı. açılan sadece götüm değildi.😚✌️
ve görende sadece soobin değildi😚✌️
TÜM İFFETİM GİTMİŞTİ ŞU AN. ANAMA NE DERDİM?
sıctin batırdın yeon hayırlı olsun
sağ ol iç ses sen de olmasan
