4

144 17 169
                                    

"sonra da uyuyakalmışız işte."

"AYNANDA MI?"
taehyun heyecanla sorunca gözlerimi ondan kaçırdım. böyle bir soru sormasını beklememiştim.

"sanırım ben daha önce uyudum. çünkü uyandığımda üstümde battaniye örtülüydü ve soobin hâlâ yanımda uyuyordu."

hepsi bir ağızdan "ooooğğwwwwwwwwww çok tatlıııı" dediklerinde yanaklarım kızarmıştı. bunu fırsat bilen kai sırtıma çıkıp "şenin yanaklayın mı kijaydi şahip? utandın mı şen şahip?" dediğinde bacağına vurmuştum.

birkaç dakika sonra halimize gülerken telefonumdan gelen mesaj sesiyle durdum. diğerleri de başıma toplanmıştı. mesaj soobin'den gelmişti. numarasını ne ara telefonuma kaydetmişti bu?

"NUMARASINI MI ALDIIIIN?" diye gözlerini büyütüp yüzüme bakan beomgyu'ya "hayır. sanırım ben uyurken kaydetmiş." demiştim.

soobin'in attığı mesajda; "merhaba yeonjun. eğer müsaitsen kaykayımın senden ufak bir isteği olacakmış. özrünü yeterli bulmamıs bu yüzden onu bir aksam yemeğine cikarman gerekliymis, öyle söyledi. saat 08:00'de ******** 'de uygun olur mu?" yazıyordu.

"ÇIKMA TEKLİFİ Mİ ETTİ ŞİMDİ BU BANA?" diye bizimkilere bakıp bağırdığımda

kai, "kaykay mı? hm sanmıyorum." diyerek yanıtlamıştı beni.
tabii kimse onu takmamıştı.

beomgyu, "YENİ ALDIĞIM TAKIMIMI GİY. TANRIM MÜKEMMEL OLACAKSIN." dediğinde
"ne alaka ya eşofman giyerim ben." demiştim ona.
hepsi bir anda bana bakıp "SALAK MISIN?" diye bağırmıştı. lüks bir yere gideceğimi o an öğrenmiştim arkadaşlar,
ben bilmiyorsam bunlar nasıl biliyordu aq?

bir süre sonra kendimi beomgyu'nun yeni aldığı takımı giyip, koridorda manken yürüyüşü yaparken bulmuştum.

taehyun, "akşama daha çok var. saçlarına da mı bir şeyler yapsak?" diye sorunca,
"belki alnımı biraz ortaya çıkarabiliriz."
diyerek elimle saçıma istediğim modeli vermeye çalışmıştım.
"öyle değil yeon. boyasak mı diyorum? şirin baba gibi dolanmaktan bıkmadın mı?" dediğinde yüzüne sinirli bir şekilde bakmıştım.

saçım böyle mükemmeldi. ayrıca şirin babaya falanda benzemiyordum. daha çok şirineydim.

ama yine de onların dediği olmuştu.
uzun uğraşlar sonucu mükemmel maviş saçlarımı boyamayı zorla kabul ettirdiklerinde saçımı boyadıkları renk kahverengiydi. zaten yıllarca kahverengi saçlıydım. insan mor yapardı ya da sarı falan. şimdi de tazmanya canavarına dönmüştüm.

"harika oldunnn." taehyun yediği haltın güzel olduğunu bana ikna ettirmeye çabalarken kai onun ağzını kapatıp "burası susman gereken yer." demişti.

işte sahibinin köpeği.

kötü değildi arkadaşlar. sadece alışık değildim. ama lanet olası yüzüm o kadar yakışıklıydı ki her halimle mükemmel görünmemi sağlıyordu.

"ya annem babamı yolda gördüğü o gün 'Bu gece kurduğun hayallerine amin olmaya geldim.' demeseydi ve babamda onun ne kadar imanlı biri olduğunu düşünüp annemi yatağa atmasaydı..." diye geçirdim içimden.

beomgyu kolundaki saate bakıp "saatin 8 olmasına 20 dakika var." dediğinde saçlarımı kurutup hemen giyinmiş,
dudağıma da hafiften renk verecek olan bir balm sürmüştüm.
bizimkilere "şans dileyinde benden soğumasın" diye ağladığımda taehyun, "soğusaymış dün soğurmuş zaten. sen doğal davran." demişti.

AWTF |YEONBİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin