Black Memory, 02

649 69 110
                                    

💓Okumadan once onceki bolume bir goz atin bence💓

Uyandığımda saat 08:40'ı gösteriyordu.

Saate bakıp  yatağıma geri yattım.

SAAT 08:40'I GÖSTERİYORDU.

Hemen yatağımdan doğruldum. Bugün okula gideceğimi unutmuş, alarmımı da kurmamıştım.

Yanlış hatırlamıyorsam dersim saat 08:30'da başlıyordu.

Hızlı bir şekilde hazırlanıp üniformamı giydim. Çantamı da hazırladıktan sonra telefonumu aldım.

Annie ve Jean'dan gelen birkaç cevapsız arama vardı.

Her gün okula beraber gidiyoruz ama bu sefer bensiz gitmişlerdir.

Çantamı taktım ve evden çıktım.

Evimin önünde Jean'ı duvara yaslanmış telefonuna bakarken gördüm.

Telefonundaki şeye öyle bir dalmıştı ki beni görmemişti.

Yanına gittim ve telefonunda baktığı şeye bir göz attım.

Mikasa'nın resmine bakıyordu.

Yanına gelip telefonuna baktığımı fark eden Jean birden telefonunu kapatıp bana döndü.

"Geldiğini fark etmemişim.. Hem niye öyle sessiz sessiz geliyorsun?"

Jean kollarını göğsünde bağladı ve kafasını çevirdi.

"Hiç de sessiz sessiz gelmedim. Telefonda baktığın o resme nasıl daldıysan artık, geldiğimi bile fark etmedin. Hem sen salak mısın? Neden beni bekledin, ders başlayalı 10 dakika olmuş bile."

Jean kafasını kaşıdı ve bana döndü.

"Elbet geleceğini biliyordum, tek başına gitmeni istemedim."

Bunları söylerken hızlıca yürümeye başladı. Ben de peşinden yürüdüm.

"Annie nerede?"

"Seni bekleyeceğini mi sandın? İlk ders sınavı olduğunu o yüzden geç kalmaması gerektiğini söyleyip gitti."

Annie bizim aksimize derslerine daha çok önem veren biriydi. Babası onun çok iyi yerlere gelmesini istediği için derslerine fazlasıyla önem veriyor.

Jean ile okula kadar koştuk.

Okula vardığımızda sınıfa zar zor da olsa çıktık.

Sınıfın kapısını tıklattık ve içeri girdik.

Açıkçası biraz tedirgindim..

İçeride hoca yoktu. Sanırsam ders boştu.

Nereye otursam diye etrafa bakınırken Jean bileğimi tutup cam kenarından sondan ikinci sıraya yürüdü.

O sıranın önünde Eren ve Mikasa oturuyor, bir şeyler konuşuyorlardı.

Eren'den ne kadar uzak olsam o kadar iyiydi, o yüzden oraya oturmak istemedim.

Eren ile göz göze geldim.

Eren "korkma, seni yemem." Diyip önüne döndü.

Ona kötü bir bakış atıp başka bir sıraya yöneldim.

Jean hâlâ bileğimi tutuyordu. Eren'lerin arkasına oturmamız için ısrar etti.

Bunun nedeni büyük ihtimal tüm ders boyunca Mikasa'yı izleme isteğiydi.

Jean öyle ısrar edince bir şey demeden oraya oturmak zorunda kaldım.

Mikasa telefonundan Eren'e beraber oldukları birkaç fotoğraf gösteriyordu.

-𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤 𝐌𝐞𝐦𝐨𝐫𝐲-  «𝘦𝘳𝘦𝘯 𝘫𝘢𝘦𝘨𝘦𝘳 𝘧𝘢𝘯-𝘧𝘪𝘤»Where stories live. Discover now