Black Memory, 01

800 94 157
                                    

"Y/n, gerçekten beni hatırlamıyor musun?"

"Uzak dur! Senin hakkında bildiğim tek şey abimin katili olman."

"Abini öldürdüğümü hatırlamıyorum bile!"

...

Bağırışmalar ve çığlıkların ardından birden yatağımdan fırladım.

"Yine mi kabus gördün? Gerçekliğe döndüğünden beri kabuslar görüyorsun."

Annie bunları söylerken yatağımın yanındaki komodinin üzerinde duran su şişesini bana uzatmıştı.

Suyu İçtikten sonra elimi göğsüme götürdüm ve kalbimin atışını yavaşlatmaya çalıştım.

Gerçekliğe döneli 3 gün olmuştu. Kendimi komadan uyanmış gibi hissediyordum. O evrende neler yaşadım veya neler yaptım hatırlamıyorum. Hatırlamayı çok isterdim... Belki de istemezdim? Abimin katili ve onun aptal arkadaşlarıyla geçirdiğim 6 gün. Benim için zor olmalı.

En azından ben öyle düşünüyordum.

"Rüyamda eren'i görüp duruyorum. 'Abini ben öldürmedim' diye sayıklayıp duruyordu... yalancı."

Annie bana baktı.

"Abinin ölümünün intihar olduğunu ne zaman kabulleneceksin?"

derin bir iç çektim.

"Sen de mi bana inanmıyorsun Annie?"

"Olay sana inanmamak değil. Ölüm nedeninin intihar olduğu apaçık ortada."

"İntihar olsa bile en son Eren ile beraberdi."

Bu söylediğim karşısında Annie her hangi bir cevap vermedi ve konuyu değiştirmeye çalıştı.

"3 gündür dinleniyorsun. Okula ne zaman döneceksin?"

"Büyük ihtimal yarın, annem dönmem için zorluyor zaten.."

Annie kafasını salladı ve bir süre sonra ayağa kalktı.

"Geç oldu, babam merak etmiştir."

Yatağımdan kalktım ve Annie'yi kapıya kadar geçirdikten sonra onunla vedalaştım.

3 gündür tüm zamanımı Annie ile geçiriyordum. Ondan başka pek bir arkadaşım yoktu zaten.

Odama çıktığımda masanın üstündeki titreyen telefonumu gördüm.

Telefonumu açtım ve mesajlara girdim.

Jean: müsait misin (21:56)
Sen: ne için? ( 21:57)

Jean: anlatmam gereken şeyler var. müsaitsen arayacağım (22:00)

   Sen:tamam (22:00)

Kesin okulda güzel bir kız görmüş, onu anlatacaktır. Başka ne anlatabilir ki zaten.

Birkaç dakika sonra Jean beni aradı.

"Selam."

"Ne anlatacaksın?"

"Bir dur da hal hatır sorayım. 3 gündür görüşmüyoruz, okula da gelmiyorsun."

"Okula yarın döneceğim zaten. Neyse ne anlatacaksın bana?"

Jean'ın sesi çok ciddiydi. Demek önemli bir şey anlatacaktı.

"Eren hakkında."

"O ne alaka şimdi?"

"Dinle."

-𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤 𝐌𝐞𝐦𝐨𝐫𝐲-  «𝘦𝘳𝘦𝘯 𝘫𝘢𝘦𝘨𝘦𝘳 𝘧𝘢𝘯-𝘧𝘪𝘤»Where stories live. Discover now