16. Bölüm

8 0 0
                                    

Dediği şeyle tüm kan beynime sıçramıştı. Başım önüme eğikti. Hafif kafamı kaldırdım. Saçlarım yüzümü örtüyordur. İfadesiz yüz şekilime büründüm.

"Kardeşlerimin saçının tek bir teline zarar gelirse senin saçlarını mazota batırır üzerine kibrit atar tüm vücudunun cayır cayır yanışını izlerim Zanna Armstrong." (Natalia)

Sesim öyle durgun ve karanlık çıkmıştı ki Christian bile fark etmişti bende ki değişimi.

"Bunlar boş tehtiler Natalia. Seni çok iyi tanıyorum. İnan bana" (Zanna)

"Eğer beni tanıyorsan sözümün eri olduğumu da bilirsin Armstrong. Sana söz veriyorum eğer kardeşlerime birşey olursa onlara aileme yaptıklarını yapmaya kalkarsan seni yaşarken ölmek için yalvaracağın 100 yıl yaşatırım. Eğer onların saçının teline zarar gelirse dediğimi yapar senin yanışını iş ortağın başta olmak üzere herkesle oturup izlerim." (Natalia)

Tam ağzını açıp dalga geçerek kısa ömrümü yüzüme vuracakken ağzımı açıp susturdum.

"Eğer kardeşlerime bir şey olursa benim bir vampir olmamam umrumda olmaz. Eğer seni öldürmek sizin gibi bir kan emici olmaktan geçiyorsa hiç düşünmem." (Natalia)

Dedim ürkütücü sesimle. Zanna sertçe yutkundu. Derin bir nefes aldım. Ve rahatça geriye yaslandım.

"Evet. Nerede o keyifler hadi ama düşürme yüzünü." (Natalia)

Dedim ve pis pis gülmeye başladım.

Christian'dan

Şuan o kadar tehlikeli duruyordu ki eğer korkularım olsaydı Natalia başta olurdu. Zanna'yı sinirlendirmeyi başarmıştı. İlk başta Zannanın alaycı tavrına sinir olmuştu. Ve rolleri değişti. Bu zekice miydi yoksa aptalca mı bir türlü anlayamadım. Zanna hızla yumruk geçirdi. Natalia'nın yüzü yana savruldu ve dudağı patladı. Bir kez daha vurdu burnu kırılmıştı. Ve bir kez daha vurdu. Yanağında büyük bir yırtılma oldu. Zannayı gidip tuttum.

"Kızı aldın şimdi karşılığını ver" (Christian)

Derin bir nefes alıp bana döndü.

"Kapının yanında ki büyük yıldızlı duvarın çizgilerine dikkat etmedin mi? Yıldızın 5 kolu var ve için de Latince maddeler yazıyor. Onları yapıcaksın" (Zanna)

Biraaz boş boş bir yere bakarak durdum.

"Sözümü tuttum Christian şimdi git" (Zanna)

Hızla oradan gittim.

Edward'dan

Natalia'nın yerini telefonun da ki sinyaller sayesinde bulmuştum. Hızla karakoldan çıkıp oldukları depoya sürdüm arabamı. Evet bu gün avlanmamıştım ve gücüm hiç yerinde değildi. Oraya gitmeden önce beslenmek zorundaydım. Çünkü savaşmam gerekecekti. Telefonu alıp Christian'ı aradım. Hayret 3. Çalışa açtı. Hoperlöre alıp koltuğa koydum öylesine.

"Natalia nerede!" (Edward)

"İtiraf et kardeşim bulduğunu ikimizde biliyoruz" (Christian)

"Telefona ver onu" (Edward)

"Malesef. Yanımda değil" (Christian)

"Ne demek yanımda değil! Onu tek mi bıraktın!" (Edward)

"Tek değil. Onu Zanna'ya verdim." (Christian)

KANLI MÜREKKEP | NATALİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin