♬ │BEŞ

33.3K 1.8K 487
                                    

ruth b - dandelions

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ruth b - dandelions

Onun için tekrar bir yabacı, kalabalıkta fark etmediği bir yüz olma fikrine katlanamıyorum.

"Hüseyin nerede?"

Kütüphanede yalnız başına kitapları etiketleyen Leyla'yı gördüğüm ilk anda bu soruyu sormuştum. Arkamdan kapıyı kapatıp içeri girdiğim esnada başını iki yana salladı. "Bilmiyorum, gitti."

Kaşlarımı çatsam da sesimi yükseltmedim. "Nereye?"

"Söylemedi."

Burun kemerimi sıkıp nefesimi verdim.

"Mal bu çocuk. Hem yalvar yakar girdi kulübe hem de bir işe yaradığı yok."

Özel okul bile olsa burada da aynı devlet okulu gibi kulüpler sadece göstermelikti. Aktif olarak çalışan sadece iki tane vardı ve bunlardan birisi gezi, diğeri de benim başkanı olduğum kütüphane kulübüydü. Hüseyin de onuncu sınıflardan bir çocuktu ve kulübe girmek için hem edebiyat zümresinin hem de benim peşimden iki hafta dolaşmasına rağmen hiçbir işe yaradığı yoktu.

Leyla'nın karşısına geçip etiketlenmiş kitapları üst üste düzgün bir şekilde dizerken "Sen yemek yedin mi?" diye sordum. Öğle arasının bitmesine yaklaşık yirmi dakika kalmıştı.

Başını olumsuz anlamda salladığında yumuşadım. Hüseyin'i sonra haşlardım. "Tamam, sen yemeğini ye. Geri gelmene gerek yok, ben halledebildiğimi hallederim."

"Emin misin Hale?"

Ona gülümsedim. "Eminim tabii ki. Hem aç aç gezmek istiyor musun?"

Üstelik aç aç gezmesine izin vereceğimi mi düşünüyordu? O kadar gaddar mı duruyordum dışarıdan?

Ben gülümseyince o da bana gülümsedi. "Tamam."

"Teşekkür ederim Leyla. Hüseyin'i de görürsen yanıma yolla, kızacağımdan bahsetme."

"Peki."

O utangaç adımlarla kütüphaneden çıkınca yalnız kaldım. Çok büyük bir yer değildi kütüphane. Üç duvarı baştan sonra rafla kaplıydı, diğerinde pencereler olduğu için oraya raf yapılmamıştı. Raflar kapının başlangıcına kadar sürüyordu. Ortada dört kişinin sığabileceği yuvarlak birkaç masa, pencere kenarlarında ise armut koltuklar vardı. Etüt odaları ders çalışmak için daha uygun tasarlandığından kütüphane biraz göstermelikti. Yine de seviyordum burayı, genelde sakin bir yerdi ve şimdi yalnızken tadını çıkarmak istemiştim.

DİNLEDİĞİMİZ TÜM ŞARKILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin