"Gerek yoktu ki." diyerek mırıldandığımda ceketi düzeltti. "Hasta olmanı istemem." dediğinde yüzümdeki şaşkın ifadeyi atıp gülümsedim. "Teşekkür ederim Özgür." diyerek sol yanağına uzandım ve minik bir öpücük kattım. "Ama şimdi gitmem lazım. Hadi sende gir, üşüme." diyerek devam ettim. Işıl ışıl parlayan mavi gözlerini kırpıştırdı ve kafa salladı. "Görüşürüz." dediğinde "Görüşürüz." diyerek bir adım geri attım. "Seni seviyorum." diyerek mırıldandığımda gözlerinin içine şaşkınlık pırıltıları dolarken, benim de ondan farkım yoktu. 

Lan ben bunu demeyecektim ki?

Hızlıca el salladım ve arkama bakmadan uzaklaştım oradan. "Salak Vera, konuşmadan önce düşünsene!" diyerek kendi kendime söylendim ve Eniz'in arabasına bindim. Hepsi imalı gülüşü ile bana bakarken kıkırdadım. "Kırk yıl düşünsem şu sahneyi izleyeceğim aklıma gelmezdi." dedi Eniz kıkırdayıp arabayı çalıştırırken. "Artı birliyorum." dedi Arda. Sonra yüzünü buruşturdu. "İğrenç romantik filmler gibiydi, sarılmalar öpmeler falan." diyerek devam ettiğinde Sude kafasına vurdu. "Kıskanma köpek." dediğimde dil çıkardı bana. Gülümsedim ve arkama yaslandım. "O zaman hedef dövmeci."

Saat nihayet akşam olduğunda, kafede ablamın arkadaşları ile toplanmış ablamların gelmesini bekliyorduk. Bir çoğunu tanımıyordum ancak hepsi, aslında biri hariç o uzaktan bakıyordu, gelip benimle konuşmuştu. Çok kalabalık değildi zaten. Liseden ve üniversiteden birkaç arkadaştı. 

Heyecanla üzerimdeki kot ceketi düzelttim. Siyah, ince askılı mini elbisemin üzerine kendi ceketim yerine Özgür'ün kot ceketini giymiştim. Saçlarım dümdüz açıktı, yüzümde ise hafif bir makyaj ve kırmızı ruj vardı. Makyajımı Sude zorla yapmıştı. Telefonum titreyince, ekrana baktım. Efe abimdi. "Geliyorlar." dedim heyecanla bağırarak. Hepimiz kapının tam karşısında toplandık. Önde ben, Sude, Eniz ve Arda vardı. "Larin ikinciyi attı." dedi Arda kısık sesiyle bana doğru eğilerek. Gülümsedim. Maçı izleyemesekte durumu sık sık kontrol ediyorduk. 

Kafenin kapısı açıldı ve içeri ablamlar girdi. Ablamın gözleri şaşkınlıkla açılırken, yüzümde bir gülümseme ile ona bakıyordum.Çalan doğum günü şarkısı bittiğinde ablam hızlı adımlarla yanımıza geldi. Kollarımı sımsıkı sardım ona. "İyi ki doğdun en sevdiğim ablam." diyerek fısıldadım kulağına. "İyi ki varsın, iyi ki benim ablamsın." dşye devam ettim ve geri çekilip yanaklarını öptüm. "İyi ki senin ablanım." diyerek gülümsedi ablam. Bizim çocuklarda ablama sarılırken Efe abimin yanına geçtim. "İyi idare ettik ortak." dedim gülümseyerek. Güldü Efe abim. "Bir ara hiçbirinizi düğüne çağırmayacağını söylüyordu." dedi gülümserken. Kıkırdadım. Ablamdı bu, demiştir.

Pasta kesildikten sonra ablam arkadaşları ile konuşurken biz her şeye uzak bir köşede maçın kalan yarım saatini izliyorduk. Özgür maçtan çıkmış, yerinde Rıdvan girmişti. "Şu sahanın içindekilerle bir şeyler yaptığını hatırladıkça seni dövesim geliyor." dedi Sude bana sahte sinirle bakarken. Gülümsedim. "Kızım tek sorun sence bir şeyler yapmış olması mı?" diyerek göz devirdi Arda. Eniz hak verdi ona. "Kız yakında o sahanın içindeki biri ile manita olacak." dedi Eniz. Kendi kendime 'inşallah' diye fısıldarken gülümsedim.

"Vera, gelsene." diyerek seslendi ablam. Hızlı adımlarla yanlarına ilerledim. Yanında bir Neşe abla, liseden arkadaşıydı, ve iki erkek vardı. Yanında durduğumda kendine çekti beni. Daha sonra karşımda duran ve sürekli bakan adamı gösterdi. "Tanımadın değil mi?" dediğinde kaşlarım havalandı. Bir yerlerden tanıdık geliyordu aslında ama. "Pek sayılmaz." dedim yalan söylemeyerek. Kıkırdadı ablam. "Kendisi bir yıldır falan yurt dışındaydı, ve oldukça değişmiş. Tanımamış olman normal." dedi ve güldüler. Gözlerimi kısıp daha dikkatli baktım. Esmerdi. Siyah saçları ve koyu kahverengi gözleri vardı. Üzerinde bir takım elbise vardı ve kalıplı duruyordu. Yakışıklıydı ama bir Özgürcüğüm etmezdi. "Emre." diyerek tanıttı kendini. Anılar aklıma gelirken, ablam yeniden kıkırdadı. Bacağına hafifçe vurdum. "Emre abi." dedim sahte neşemle. "Nasılsın? Uzun zaman oldu." dediğimde gülerek kafa salladı. "İyiyim. Sen nasılsın Vera?" dedi çapkın bir sırıtış atarken. İçten içe yüzümü buruşturdum. Özgür yapınca hiçte böyle olmuyordu ama. "Bende iyiyim teşekkür ederim. Seni gördüğüme sevindim." dedim sahte gülüşlerime devam ederken. "Bende çok sevindim." 

KOÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin