Bölüm 61

18.9K 1.2K 199
                                    

İyi okumalar dilerim♡ oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın♧

Sınıfa çıktığımızda erme çantasını alıp çoktan gitmişti. Anıl da biraz sonra çantasını alıp gitti okuldan. Ben de çantamı alıp Kaan'ın yanına geçtim. Frukan'dan ise haberim yoktu. En son revirde olduğunu duymuştum.

Bu kargaşadan sonra Merve hâlâ yerinde -benim eski yerim- oturuyordu. Kavga olması iyi olmuştu bir bakıma. En azından Merve'yle Emre gözümün önünde aynı sırada oturmayacaklardı.

Yanımda oturan Kaan'a döndüm. Önündeki fizik sorularına uzaylı görmüş gibi bakıyordu. Kalemini kağıda her yaklaştırdığında kaşlarını çatıp geri çekiyordu. Attıkları cevapların ise sorunun doğru cevaplarıyla uzaktan yakından alakası yoktu.

İlk soruda A, ikinci soruda B, üçüncü soruda C ve dördüncü soruda D şıkkını daireye almıştı. Ve bu döngü diğer sorularda da devam ediyordu. Sanırım tüm testi böyle atacaktı.

Aslında ise ilk sorunun cevabı D, ikinci sorunun cevabı C, üçüncünün cevabı B, dördüncü sorunun cevabı ise A idi.

Yufka yüreğim dayanamadı ve "İstersen yardım edebilirim?"dedim.

Kaan elindeki kalemi yere bıraktı. "Ben bunlardan hiçbir şey anlamıyorum. Hepsi berbat derecede zor! Elon Musk mıyız bu soruları soruyorlar anasını satayım."

"İlk başta zor geliyor ama aslında çok kolay." Kendi kalemimi alıp defterde temiz bir sayfa açtım ve ilk sorunun cevabını yazarak anlatmaya başladım.

İlk sorunun cevabını bulduğumda Kaan'ın testinin üzerinde D şıkkını daireye aldım. "Gördün mü? Çok basit. Cevap D."

Kafamı kaldırıp Kaan'a baktığımda şaşkınlıkla bir bana bir deftere bakıyordu. Bana daha çok aklımı kaçırmışım gibi bakıyordu ve açıkçası böyle bakmasının sebebini merak ediyordum.

"Amin."dedi kısaca.

"Ne?"

"Ahenk sen ciddi misin?" diyerek önümdeki, sorunun cevabını yazdığım defter sayfasını gösterdi "Bu mu kolay? Ben ilk satırdan sonra takip bile edemedim seni. Bu soru çok zor!"

Söyledikleriyle önümdeki sayfaya baktım. Sayfa tamamen yazılarla doluydu, en sonda ise yeni sayfaya geçmeyeyim diye küçük harflerle yazmıştım.

"Tamam."dedim adeta umudunu kaybetmiş öğrenciye, cesaret vermek isteyen öğretmen edasıyla. "Bu soru zordu kabul ama bak ikinci soru çok kolay."

Bir sayfa çevirdim ve kalemi tekrardan elime aldım "Şimdi beni dikkatle dinle."deyip sorunun cevabını yazmaya başladım, cevabın ortalarına geldiğimide "Burası çok önemli eğer bir tane, küçücük hata yaparsan sorunun doğru cevabından tamamen uzaklaşırsın."

Cevabı yazmaya o derece odaklanmıştım ki hiçbir şey düşünmek gelmiyordu aklıma ve bu iyi hissettirmişti. Yüzüme gelen saçı ellimi kullanmadan dudağımı yukarı kıvırıp üfledim. En son cevabı koca daireye alıp Kaan'a döndüm.

"Cevap iki, yani C şıkkı."

Kaan dehşete düşmüş gibi defterdeki sorunun açılımına bakıyordu "Diğer sorudan tüm içtenliğimle özür dilemek istiyorum, haksızlık yapmışım. BU SORU ONDAN BETER."

Uyarırcasına gözlerimi açtım, "Müge anlıya çıkan teyzeler gibi abartma, zor değil."

"Tabii canım ne zoru?!"

"Abartma bundan zor sorular var."

"Lan bundan zoru kuantum fiziği zaten. Ne var yani?"

"Yok ebesinin gül bahçesi."dedim.

Dönence/ texting Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin