Bölüm 29

39.3K 2.3K 570
                                    

İyi okumalar dilerim:) umarım seversiniz.

Güzel oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin benden lütfen:)

Umarım şarkıyı açarsınız:)) sonlara doğru açarsanız daha güzel olur:)

Ece düşmekten kurtulup son anda korkuluklara tutunduğunda anın korkusuyla elini kalbine götürdü. İyi olup olmadığını sorduğumda kafasını olumlu anlamda salladı.

Mahcup bir ifadeyle bakışlarını Merve'ye yönelttiğinde özür dileyeceğini anlamıştım ama Merve Ece'nin konuşmasına izin vermeden söze girdi.

"Önüne baksana be!" dedi sinirle.

Ece'ye baktığımda deminki mahcup ifadesi yüzünden yavaş yavaş siliniyordu.

'Bu laftan sonra mahcupluk mu kalır.'

"Bilerek dökmedik herhalde!"

Merve Ece'ye doğru eğilerek yüzünü yüzüne yaklaştırdı ve kısık ama tehditkar bir sesle "Bi' de bilerek dökseydin."dedi.

Tekrar Ece'ye baktığımda bu sefer yüzü tamamen sinirle kaplanmıştı.

"Yoksa n'olurdu?"

"O zaman görürdün." dedi Merve ve ikimizi ittirerek aramızdan geçti.

Ece arkasından sinirle bakarak ayaklarını yere dövmeye başladığında ben Merve'nin neden sınıfa değil de kantine gittiğini düşünüyordum. Sonrasında aklıma gelen şeyle gözlerimi devirdim, tabii ya Kaan hâlâ kantindeydi. Bu kadar sinirli olmasının nedeni de muhtemelen gömleği ıslandığı için gidip çıkarmak zorunda olması ve kantine gidemediği yüzündendi.

"Kızdaki havalara bak ya! Sanki alçak dağları bu yaratmış! Haspam!"

Yerdeki boş çay bardağını çöpe atmak için eğilip aldım. "Boş ver. Hadi gidelim."

Ece üzerini ve saçlarını düzeltip yürümeye başladı.

Sınıfa girip yerimize oturduktan birkaç dakika sonra Kaan girdi sınıfa. Ondan biraz sonra da Merve girdi. Gömleğini değiştirmişti. Bizim masaya sinirle baktı kısa bir an sonra ise yerine geçti.

__

Kapıyı açıp eve girdiğimde annem salonda oturuyordu. Annemin oturuşundan, nefes alıp verişinden ayağının birinin yerde ritim tutmasından bir şeylere kızdığını anlamak zor değildi. Acaba neye kızmıştı?

"Merhaba, anne."dedim sevecen olmaya çalışarak.

"Merhaba, Ahenk hanım!"

'Hanım olduysan durum fena.' Biliyordum. Annem muhtemelen birazdan beni hanımlıktan köleliğe telfi ettirecekti.

"Dayım yok galiba?"

Sıkıntılı bir nefes alıp "Yok!"dedi.

'Kesin bir şey var Ahenk. Arkana bile bakmadan kaç git!' İç sesime sonuna kadar hak veriyordum. Kaçmam lazımdı. Usulca arkamı dönüp merdivenlere doğru döndüğümde annemin sesini duydum.

"Ee senin günün nasıl geçti bakalım?"

Günü sormuyor da sanki gel buraya yeni aldığım terliğin sağlamlığını kafanda yoklayayım diyordu.

Dayanamayıp anneme döndüm "İyiydi. Anne senin neyin var böyle?"

"Neyim mi var? Hiç alt tarafı bugün Gülsüm hoca'yla konuştum ve 79 aldığını öğrendim!"

Şimdi anlaşılmıştı bu sinirin sebebi. Annem ve Gülsüm hoca yakındılar ve annem ara sıra ondan beni soruyordu.

Ben de aynı şekilde sıkıntılı bir nefes verdim. "Ne var bunda, anne?"

Dönence/ texting Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin