2. TEST

180K 5.4K 5.3K
                                    

Yeni bir kurgu ile daha buradayımm.
Öncelikle eleştirilere açığım fakat saygı çerçevesi içinde olmayan ve kırıcı sözler içeren yorumları görürsem silerim. Fazlasıyla argo, küfür içerir. İlk bölümleri de biraz klişe olabilir.

Keyifli okumalar.

03.02.23 - düzenlendi.

Gözlerimi açtığımda açık perdeden sızan güneş ışığı direkt olarak gözlerime gelince geri kapatmak zorunda kaldım.

Benim hayat hikayeme hızlıca bir giriş yapacak olursak şöyle başlayayım: Ben Asya, bu hayatta sadece abimi seviyorum. O benim sahip olduğum tek aile de diyebilirim.
Babamla asla anlaşamayız, konuşmam bile. Hatta abim evde olmadığı zaman ya fiziksel ya da psikolojik şiddet uygular.
Annem ise hiç ilgilenmez benle, sadece gerektiğinde konuşur. Evet evet hayatımın kısa bir açıklaması ancak bu olabilirdi.

Yataktan kalkıp çok da büyük olmayan banyoma gidip her zaman yaptığım rutin işleri halledip çıktım. Üstümü değiştirmeden odadan çıkıp abimin odasına ilerledim. Sabah rutinlerimden biride abimle uğraşmaktı.

Odaya girdiğimde gördüğüm manzarayla gözlerimi irice açtım. Çünkü abim yarı çıplaktı. O güzelim kaslarını gözler üzerine seriyordu. Dokunmak için sessizce yanına yaklaştım. Sapık değildim, sadece en yakınlarıma karşı azıcık şey davranabiliyordum, şey işte... Sapık?

"Lan bücür, bana öyle yiyecekmiş gibi bakmayı kes." Birden ödümün patlamasıyla irkildim. "Sayende ödüm bokuma karışmış olabilir sevgili abim." Dediğimde hemen yatakta oturur pozisyona geldi ve bana tip tip bakmaya başladı. Nedense her an yastığını kafama fırlatacakmış gibi bakıyordu. Ama öyle bir şey olmayacaktı çünkü ben geri vites yapmayı çok iyi biliyordum.

"Sadece sana bugün ne yemek istediğini sormaya gelmiştim. Az önce küfür falan etmediğimi say ve bana öyle bakmaktan vazgeç. Ve son olarak, senin bunu yapmak için inanılmaz bir sevgin ve gücün var."

Başını yana yatırdı. "Sabah sabah ne saçmaladığını sormak bile istemiyorum." Ona bakıp sırıttım. "Ben de öyle düşünmüştüm. Adam ol evlat." Der demez odadan hızlıca çıktım. Odadan çıktığımda abimin yastık fırlattığını sırtıma geken yastıktan anlamıştım.

Koşarak salona geçtiğimde annemle babamı görünce durakladım. Normalde evde olmamaları lazımdı. Tekli koltuğa oturdum ve sadece bana bakıp sırıtan babama karşı göz devirmemek için kendimi zor tuttum.
Abim de sonunda odaya geldi, bana öyle bir bakış attı ki kafamı anında yana çevirdim. Her an saldırıya geçebilirdi. Tabiiki abimle bazen bilmem kaçıncı dünya savaşları yapmıyoruz.

Abim babamı fark ettiğinde kaşlarını çatıp, "Baba?" Dedi sorarcasına. Babam içten bir şekilde gülümsedi. "Gel oğlum, sana müjdeli bir haber vereceğiz." Dedi.

Nedense bu müjdeli haber benim için iyi olmayacakmış gibi geliyordu.

Abim oturdu. "Ne haberi?" Diye sordu. Babam kısaca bana bakıp abime döndü. "Dün gece bizi bir hastaneden aradılar ve o hastaneye gelmemizi istediler." Gittikçe içimdeki sıkıntı büyüyordu. "Ne hastanesi, hızlıca konuya gel baba." Dedi abim sabırsızca. "17 yıl önce, yani Asya'nın doğumunda bir bebek daha doğmuş ve bir hemşire iki bebeğide doğumda karıştırmış. Yani bu kız benim kızım ve senin kardeşin olmayabilir." Dedi büyük bir keyifle.

Hadi canım. Yok artık. Oha. Çüş. Yuh. Son olarak, olamaz.

Ben sadece boş gözlerle baktım. Duyduklarım gerçekten şu an ona uzaylıymış gibi bakmama neden oluyordu. "Sen," dedi abim kaşlarını çatarak. O da duyduklarından sonra sertçe bir yutkunma istediği duymuştu. "Ne dediğinin farkında mısın baba?" Dedi abim. Babam cebinden çıkardığı paketten bir sigara alıp yaktı. "Ben gayet farkındayım. Hazırlan, benim kanımı taşımayan birini evimde daha fazla tutmak istemiyorum." Şaka falan da değildi, bu adam harbiden ciddiydi anasını satayım.

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin