On İkinci Bölüm

En başından başla
                                    

"Ben düz bir adamım," dedi ellerini iki yana açarak. Hah bir de bununla övünüyor muydu?

"Bunun gayet farkındayım, merak etmeyin. Bu yüzden unutalım diyorum zaten. Biz sizinle hiçbir şekilde anlaşamayız. Anneniz sizin aklınızı karıştırmış muhtemelen. Son yaşanan mevzu yeterince can sıkıcı Savaş Bey. Sizden ve Alican Bey'den hem kendi adıma hem de annem adına özür diliyorum. Konuyu bir daha açılmamak üzere kapatalım, rica ediyorum,"

Zorlamaması için içimden dua ederken "Eyvallah," dedi gözlerini üzerimden çekip masasına ilerlerken. Masadaki telefonu alarak birini aradı ben de bu sırada kapıya ilerledim. "Asu Hanım'ı evine bırak Hamza," kapı kulpunda duran elimi çekip yüzümü ona çevirdim. "Buna gerek yok. Taksiyle giderim,"

Masanın üzerindeki evraklarla ilgilenirken bana bakmadan konuştu. "Şikâyetiniz birkaç güne kadar benim aleyhime neticelenir. 5000 tl manevi tazminat cezası var. Kapkaç olayı da en kısa sürede çözüme kavuşur. Aynı şahsın üçüncü suçu. Yakalanması an meselesi. İyi günler Asu Hanım."

Bir şey söylemeden hızla odadan ayrıldım. Kapkaç olayından bu kadar kısa sürede haberi olması beni şaşırtmıştı.

💫

Yazar Anlatımı...

"Ne yaptım dedin?" diye bağırdı Fatih şok olmuş bir surat ifadesiyle.

"Onu kıskandığımı, aklımdan çıkaramadığımı söyledim,"

"Hoy maşallah!" dedi Fatih büyük bir coşkuyla. "Oğlum biraz yavaş be ciğerimizi söktün!"

Savaş ofladı. "Ne bileyim oğlum, daha önce hiç ilişkim olmadı. Olaya bodoslama daldığımı sonradan fark ettim ama iş işten geçmişti,"

Asu, Savaş'ın ilkiydi. Bu yaşına kadar okulu ve mesleği dışında hiçbir şeyle ilgilenmemişti. Asu'yu ilk gördüğü an kalbinde daha önce tatmadığı duygular filizlenmişti. Dahası onu kardeşinden kıskanmıştı. Annesinin ısrarla numarasını istemesiyse patlama noktası olmuştu.

"Lan daha kızı tanıyalı kaç gün oldu. Önce birbirinizi tanısaydınız. Kız belki o zaman böyle bir tepki vermezdi,"

Savaş sıkıntıyla saçlarını dağıttı. "Korkuttum sanırım,"

"Herhalde Savaş," dedi Fatih. "Hem yaşadıklarınız normal mi? Annesiyle olan mesele daha çok yeni. Eminim ki kız için hiç kolay olmamıştır,"

"Benden uzaklaşmasından korktum. Tüm bu mesele ortadan kalktığında onunla yeniden iki yabancı olmak istemiyorum. İlk kez farklı duygular hissediyorum bir kadına karşı," Savaş soğumuş olan çayı tek diklemede içip bitirdi. "Haklısın ama. Önce medeni bir şekilde yaklaşmalıydım kıza," deyip alayla güldü. "Devamlı kaba davrandım. Bugün zaten hepsini bir bir yüzüme vurdu,"

Fatih, "Yavaş yavaş yontulacaksın kardeşim," dedi sırıtarak. Savaş yumruğunu arkadaşının omzuna vurdu. "Hadi oradan,"

Fatih termostaki çayla boşalan bardakları yeniledi. "Son meseleden dolayı özür diledin mi bari?"

Savaş bardağa doldurulan sıcak çayından bir yudum içip arkasına yaslandı. "Özür dilemeye fırsat bulamadan başka konular soktum araya,"

"Aferin kardeşim, sen böyle devam et hıyarlığa," deyip ciddileşti. "Önce kızın gönlünü alman lâzım. Sonra hisleriniz karşılıklıysa aranız bir şekilde düzelir zaten,"

Savaş dalgınca göle bakarken, "Gönlünü almak çok zor olacak." dedi kısık bir mırıltıyla. Asu'nun ne kadar inatçı biri olduğunu az çok anlamıştı.

155 POLİSİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin