47.BÖLÜM-HESAPLAŞMA VAKTİNE ÇEYREK KALA-

356 14 0
                                    

Kemal her yere bakmış kardeşinden hiçbir haber alamamıştı. Lanet Mehmet kardeşini nereye kaçırdıysa bir türlü bulamıyordu. Babası da Hamitle her yere bakmış bulamamıştı.  Kızlarda tedirgindi. Arif Bey,

"Eray'ı bana getirin abisi onun için gelecektir" Bu iş iyice sıktı el kadar çocuk bize racon kesiyor. Hamit, Eray'ı dayaktan beter hale gelmiş şekilde Arif Bey'in ayaklarına savurdu.

"abin senin için gelecektir o zaman bunun hepsinin bedelini ödeyecek" Kemal ve yaralarıyla zar zor ayakta duran Kerimde sinirle Arif beyi doğruladı. 

...

Canan hizmetçilerin ona güldüğü, yardım etmedikleri köşke getirildi. Mavi elbise giymiş kızın evin hanımı olduğunu öğrenince ağızlarını kapatmaları zaman almadı. Hepsi onu odasına çıkartırken -buyrun hanımım, bir isteğiniz var mı, rahat mısınız- deyip gözüne girmeye çalışmışlardı. Canansa kapıyı yüzlerine kapatmıştı. Salak yüzükleri tek tek atmış yatağı dağıtmış Mehmet'in bütün giysilerini yere fırlatmıştı. Hizmetçiler hanımlarını sakinleştirmeye çalışırken Mehmet rezaleti görmüş bütün hizmetçileri odadan çıkarttıktan sonra "sana ne dedim ben, artık uslu dur istediğini yaptım evlendik seninim artık "

Canan kızarak "rezilliğini örtmüyor Mehmet Aslan seni istemiyorum " Canan yatağa atılıp çırılçıplak halde Mehmetin altında yattı. Mehmet fermuarını çekerken 

"eğer tekrar beni sinirlendirirsen seni gerçek anlamda üzerim" Canan yorgun vücudunu kapatmak için bir şeyler aradı. Kızgınca,  "zaten başardın bunu" Rıfat'ın alttan gelen sesi Mehmet'in tartışmayı kesmesini sağladı.

"abi "

"yine ne var "

Mehmet kapıyı çekip çıktı. 
"abi Eray ellerinde Arif Bey senle görüşecekmiş seni terkedilmiş fabrikada bekliyormuş." Mehmet hızla silahına bakıp  geri yerine koydu. Buluşma yerine hareket etti. Karanlık fabrikada iki çetin adam arkalarında adamlarıyla buluştu.
"Mehmet Aslan "
"Arif Hashan" Mehmet ona bakıp öfkeyle,
"kardeşimi bana geri ver git buradan yaşlı adam" Arif beyse hiç oralı olmadı.
"sana bildiğim her şeyi ben öğrettim, hayatta kalmayı; silahı cesurca çekip buz gibi soğuk olmayı sense ekmek yediğin kapıya ihanet ettin"
"hayatta olduğuna şükret adalet yerini buldu yalnızca"
"bunlar geçmişte kaldı ikimizinde istekleri var yıllarca arayıp bulduğum kızım onu bana ver karşılığında kardeşini al" Mehmet çenesini sağa sola oynattıktan sonra "kızını istiyorsun ama kızın seni ister mi bilmem kocası dururken " Arif Bey sözlerin etkisiyle duraksadı. Kaşları havaya kalktı. Sertçe,  "kocası mı ?"

Mehmet gülerek "kızın evli bir kadın artık kendisini de getirirdim ama o kadar yoruldu ki yatağımda uyuya kaldı bilirsin bu durumları" Arif Bey kızarak "zorla kıydın nikahı elimde sevgili abisini özlemiş biri var getirinde birbirlerini görsünler" Mehmet kasılan çenesine rağmen kardeşinin halsiz vücudunu taşıyan adamlara baktı. Eray kısık sesle abi derken Mehmet  kendini zor tutuyordu. "istediğim tek şey var kızım onu bana vereceksin ve peşindende tamamen ayrılacaksın". Ortalık buz gibiydi. Kemal...Kerim... ilerde konuşmayı duymaya çalışıyordu.

BEKLENEN by sealaterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin