Canan saate göz atıp pijamaları içinde karanlık salonun penceresinden bakınmaya başladı. Saat artık yarın olduğunu ilan ederken hasta adamın hırıltılı sesi iyice kendini gösterdi. Adam bir kadın ismini sayıklıyordu.
"Emel ,Emel..." Ses hırıltılı halde kısıldı. Dakikalarf sonra Canan camdan dışarı bakarken siyah bir arabanın otoparka girdiğini gördü. Mehmet denen adam uzun fiziğiyle arabadan inince Canan sessizce aşağıki kapı düğmesine birçok kez bastı. Asansörün çalışma sesini duyunca kapıyı açıp gelmesini bekledi. Apartmanda çıkan tek gürültü asansörün sesiydi, 6.katta durdu. Siyahlar içindeki adam Canan'a bakıp hızlıca eve girdi.
"durumu nasıl"
"iyi uyuyor" Adam karanlık salona göz attı ardından Canan'ın arkasından mutfağa girdi. Masaya oturup kızın tezgah aydınlatıcılarını yakmasını izledi .Aç mısınız diyen kıza başıyla onay verdi. Kız geceliğiyle mutfakta dolanırken Mehmet'e arada bakıp
"bilmem sever misiniz türlü ve pilav yanında da ayran" Mehmet önüne konan çatal ve kaşığa bakıp ısınan yemek sesleri arasında,
"arkadaşlarınız yattılar öyle mi"
"evet biraz yorucu bir gündü "
"okuyor musunuz"
"eveti üçümüzde"
"bölüm ne "
"maliye 3.sınıf" Canan adama bakıp pilavı güzelce tabağa koydu. Türlüyüde başka bir tabağa koydu. Dolaptan çıkardığı ayranı çalkaladıktan sonra bardağa boşalttı. Turşu, yoğurt, ekmek ve salatadan kalanları önüne koydu. Mehmet iştahla yemeği kaşıklarken Canan,
"kardeşiniz bir şeyler sayıkladı, bir kadın ismi Emel diye sayıkladı." Mehmet yemeğini yerken
"kaç yaşındasın ?"
"22"
"ya siz"
"32" dev cüsseli adama bakan kız,
"yaşınızdan büyük gösteriyorsunuz" adamın sağ kaşının üzerindeki yarayı şimdi fark etmişti. Adamı korkutucu yapan başka bir nedeninde bu olduğunu düşündü.
"nerelisin Canan" adının yalın bir halde söylenmesinden hoşlanarak
"Muğla"
"bende Karslıyım" tabağını sıyıran adama bakıp telaşla gözlerine bakmaktan korkarak
"biraz daha verebilirim"
"hayır doydum elinize sağlı" Fena yemek yapmam diyen kızın tabakları alıp yıkamasını izledi.
"burda mı kalacaksınız bu gece" bunu söylerken neden kızardığını bilmiyordu.
"eğer bir mahsuru yoksa diğer kanepeye kıvrılırım"
"Rahatsız olmaz mısınız?"
"daha kötü yerlerde uyumuşluğum var" adamın mutfakta olmadığını işini bitirince anladı. Çiçekli koltuklara uzanan adam gözlerini kapatmış kollarını başına koymuş uyuyordu. Canan elinde bir battaniye ve yastıkla yanına geldi. Siyah ceketini çıkarmış adamın üzerine battaniyeyi örttü. Yastığı nasıl koyacağını bilmiyordu. Uzun süre düşündükten sonra nevresimi üzerine örttü, yastığı yanına bıraktı, uyanırsa alır başının üstüne koyar diye düşündü. Odasına girip yorgunlukla başını yastığının üzerine bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEKLENEN by sealater
RomanceOnlar, kendi hallerinde okumaya çalışan kızlardı. Birgün okuldan evlerine döndüklerinde kapılarının önünde yaralı bayılmış bir adam buldular. İnsanlık görevlerini yapıp yardım ettikleri bu adamın hayatlarını baştan sona değiştireceğini bilemezlerd...
