#28 beauty and the titan (FİNAL)

872 53 24
                                    

Herkes bugün için olan düğün için hazırlanıyordu. Zenginler, soylular ve kasaba halkı da dahil hiçbir ayrım yapılmaksızın bir sokak çöpçüsüne kadar herkes davet edilmişti.

Herkes hazırlanmıştı ve düğüne sadece dakikalar vardı. Sasha her zaman giydiği rutin üstünde çiçek desenli toz pembe elbisesini giymiş, Connie, Reiner ve Jean ona siyah takım elbiseyle eşlik etmişti.

Annie ger zaman olduğu gibi elbise giymemekte ısrar etmiş ama Sasha'nın ısrarlarına katlanamayarak üzerine kırmızı şık bir elbise geçirivermişti. Armin ve Marco ise beyaz ağırlıklı bir takım elbise tercih etmişti.

Yavaş yavaş tüm davetliler gelmeye başlamıştı. Eren de hazırlanmış ve sürekli duvardaki saate bakarak Levi'nin ne zaman geleceğini düşünüyordu. Onun bu endişesini
anlamış olan Mikasa kendisine bakıp geleceğini söyleyerek kendisini rahatlatmıştı.

Uzunca merdivenleri çıktı ve kapıyı tıklatarak içeri girdi. Levi içeride üstünü giymiş sürekli aynadan kendisine bakıp somurtuyordu. Onun bu halini görüp de kahkaha atmamak mümkün değildi.

"Abi bu ne kılık sarı papatya gibi odanın etrafında dönüp duruyorsun?"

"Sarı papatya gibi göründüğümün farkındayım! Neden siyah takım elbiseyi vermedi ki sanki bana!"

"Onu bunu bilmiyorum ama biraz daha aşağıya inmezsen birazdan ben yerine Eren helmiş olucak."

"Bu kılıkla aşağıya inemem!"

"Dolapta bir takımın daha yok muydu senin? Onu giysen de olur."

"Hayır olmaz! Yakıştığından demiyorum ama bunu Eren aldı ve bunu giymek istiyorum."

"NE MIZMIZLANIYORSUN SABAHTAN BERİ O ZAMAN!"

Onun tok sesi neredeyse tüm evi yerinden oynatmıştı. Bıkkınlıkla nefesini bıraktı ve sarı siyah takımın içindeki Levi'ye baktı.

"Hermeyse ben aşağıya iniyorum çabucak gel sen de."

Kafasını sallamakla yetinmişti sadece. Mikasa odadan çıktıktan sonra karşısındaki boy aynasında bir kez daha kendisine baktı. İlk baştaki gibi durmuyordu. Git gide gözü alışıyordu ve kıyafetine ısınmıştı.

Saçlarını her zamankinden farklı olarak arkaya taradı ve yanlardan düşen birkaç teli görmezden geldi. Kapısını açtı ve kimsenin kendisini izlemediğini öğrenip rahatladı. Merdivenlere doğru ilerledi.

Gözleri merdivenin ucundaki Eren ile buluşmuştu. Onu izleyen bir sürü kişi vardı. Bu durumdayken endişelerine karşı çıkamıyordu. Çok mu komik görünüyordu? Belki de sarı bir civcive benziyordu.

Merdivenleri normal adımlarla ilerlemeye başladı. Her zaman kullandığı merdivenler bu sefer ona daha da uzun gelmişti. Merdivenin sonundaki Eren ona bir elini uzattı ve tutmasını bekledi. Kendisine uzanan eli nazikçe kavradı.

Kavramasıyla birlikte büyük salondaki dans pistine çekilmesi bir olmuştu. Onların geldiğini fark eden, diğer dans eden çiftler kenara çekilmiş ve onları incelemeye başlamıştı.

Eren bir eliyle Levi'nin belini kavrayıp kendisine çekti. Diğer eliyle de boşta kalan elini tutarak omuz hizasında tutmuştu. Eren'in ilk adımıyla uyum dolu dans başlamıştı.

Eren adım atıyor Levi ise alışık olmadığı bu adımlara ayak uydurmaya çalışıyordu. Eren de onun bu hallerine gülüyor ve her türlü kusurunu örtmeye çalışıyordu. Yüzünü kendisine yanaştırdı ve kafasını onun omuz girintisine yerleştirdi.

"Çok güzel olmuşsun..."

Bir şey demedi ve dansa devam etti. Kızaran yanaklarını saklamasına imkan yoktu. Bu da kendisini ele veriyordu. Dansa devam ederlerken Eren başını koyduğu omuzundan kafasını kaldırdı ve kendi alnını onunkine dayadı.

"Daha dün gibi kasabada çaycı olarak çalıştığımı hatırlıyorum."

"Ben de öyle. Seninle tanıştığım ilk günü hala unutamıyorum."

Yüzünü daha çok yanaştırdı. Levi yapacağı şeyi anlamış olucak ki ellerini boynuna dolamış ve kendisini iyice kendine çekmişti. Normalde sürekli başkasının ne düşündüğünü merak ederdi ama şuan bu anın büyüsüne kapılmıştı.

Bu sefer davranan Levi olmuştu. Parmak ucuna çıkarak dudaklarını Eren'in dudaklarına bastırmıştı. Eren buna her ne kadar şaşırsa da kendine gelir gelmez ona karşılık vermeye başlamıştı.

Her zamankinden daha tutkulu öpüyordu kendisini. Sanki onu kendinden koparacaklarmışçasına. Bırakmak istemediği yumuşak pembemsi dudaklarını yavaşça emmeye başladı. Levi de ne yaptığını sanki bilmiyor gibi aynı sarhoşmuşçasına ona misliyle karşılık veriyordu.

Bir süre sonra dudaklarını ayıran Levi olmuştu. Kafasını kendisinin omuzuna yasladı ve o sihirli sözleri çıkardı dudaklarının arasından.

"Seni seviyorum."

—•—
Hikayeyi erkenden bitirmiş olabilirim çünkü yazıcak daha başka bir şey bulamadım. Tatlı bir hikaye olsun istedim o yüzden de smut koyamadım. Bazılarının bunu istediğinin biliyorum çünkü bende öyleyim :)

Yeni bir hikaye yayınlamayı düşünüyorum. Yapabilirsem de içine bolca smut koymayı düşünüyorum. Sizce yayınlamalı mıyım?

Orda da burdaki gibi 500 kelime yazmıyorum merak etmeyin kdkdkd

Orda da burdaki gibi 500 kelime yazmıyorum merak etmeyin kdkdkd

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.


İyi bayramlar herkese! ♥️✨

「Beauty and the Titan」Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum