61 7 5
                                    

Sehun Baekhyuna ev hanımına döndüğünü söylemiş ve bir sürü gülmüştü. Baekhyun da ona yumruk atmıştı.

"Gyu kadar sakin bir çocuk yüzünden gerilmen o kadar saçma ki.". Baekhyunun haberi yoktu ancak Jongin yüzünden Gyu ile Sehun da sık sık görüşmüş gibiydi. Kendisini dışlanmış hissetmeye başlıyordu. "Sakin olduğunu ben de biliyorum. Belki de benim gerilmeme neden olan budur. Hem biraz yakınlaştık cidden bence.".

"Sen öyle diyorsan öyledir, kaçta dönüyor okuldan?".

"Akşam üstü dönüyorlar.". Sehun akşam yemeği için canının çektiği şeyleri sıralamıştı. Ardından Baekhyunu dul bir adamla evlenip üvey çocuğu ile iyi anlaşmaya çalışan bir anneye ve bir sürü başka şeye benzetmişti.

Gyu akşam yemeğini yerken onunla uğraşan Sehun görseli Baekhyunun Sehunun iyi anlaşıyoruz demesinin sadece çocuğu rahatsız etmesi ve geri tepki almaması olduğunu fark etti. Chanyeol araya girmese büyük ihtimalle çocuk doymasa bile masadan kalkıp gidecekti.

"Sehun eline koluna sahip olsana. Görmüyor musun çocuk yemek yiyor.". Sehun Chanyeol onu uyarınca geri çekilmiş kendi tabağıyla ilgilenmeye başlamıştı. Gyu minnet dolu gözlerle ona bakmış ardından karnını doyurmaya dönmüştü.

Yemekten sonra Byeong Gyu ders çalışmaya gitmiş arada soracak bir şeyi olmadığı sürece de aşağıya inmemişti. "Seni değil de Jongdae'i çağırsaydım keşke.".

"Öyle deme, çok ağlarım.".

"Çocuğu çok huzursuz ettin. Zaten gitmesine çok az kaldı. Burayı kötü hatırlasın istemiyorum.". Chanyeol eşinin omzundan kafasını kaldırıp gülmeye başlamıştı. "Kyungsoo burada olsaydı seni çok fena döverdi Sehun.".

Jongin Sehunu almaya geldiği zaman içeriye davet edilmediği için somurtmuştu. Bu yine de kimsenin umrunda olmamıştı. Sehun gidince rahatlayan Byeon Gyu da aşağıya inmişti.

Baekhyun ergen çocuklar dondurmadan hoşlanır mı diye kafasında biraz tarttıktan sonra çocuğa teklif etmişti. Gyu kabul ettiği zaman hep beraber dondurma yemeye gitmişler ve Chanyeol'ün uykusu gelene kadar eve dönmemişlerdi.

Baekhyun Gyu'dan nasıl ayrılacağı konusunda endişelenmeye başlamıştı. Çocuğa çok bağlanmıştı. Kyungsoo'nun ne kadar düşkün olduğunu bilmese çocuğu kaçırmaya karar verirdi belki de.

Kyungsooların döneceği günden bir önceki günün gecesinde hepsi beraber Gyunun odasında oturmuş, çocuğun bavulunu toplamasını izliyorlardı.

Chanyeol Gyunun onlarda kalmaktan hoşnut olduğundan emin olmak istediği için çocuğa sorular soruyordu. "Bizi şikayet etmeyeceksin değil mi?"

Gyu sessizce gülümsemişti. "İlk iş şikayet sıralamaya başlayacağımdan şüphen olmasın."

Chanyeol gözlerini eşine çevirdi. Ancak Baekhyun Gyu'ya bakıyordu. Bir kaç laf atışmasından ve en sonunda Chanyeol'ün Gyu'yu gıdıklama saldırısına maruz bırakmasından sonra iri olan çocuğun bavulu almış hep beraber alt kata inmişlerdi.

Baekhyun duygusal hissediyordu ve emindi ki Chanyeol de öyleydi. "Biliyorum, annenle babam öyle insanlar değiller ama eğer ki bir gün kendini eve gidemeyecek gibi hissedersen kaçacak bir yer ararsan bizim kapımız sana her zaman açık" diyiverdi Baekhyun birden. Böyle bir şeyi ne Gyu ne de Chanyeol bekliyordu ancak eşinin bu sözlerini duyunca hemen sırıtmaya başlamıştı. İşte böyle şeylerden dolayı aşıktı Chanyeol.

Gyu Baekhyun'a dönüp gülümsemiş ardından da kollarını açıp ona sıkıca sarılmıştı. "Emin ol öyle bir şey olursa ilk buraya geleceğim Baekhyun Hyung."

Ardından kapı çalmıştı. Kapının ardında uzun yoldan geldiği belli suratsız bir Kyungsoo duruyordu. "Süper, hazırmışsınız zaten. O zaman ben oğlumu alıp kaçıyorum."

Onlar gittikten sonra Chanyeol ve Baekhyun oturma odasındaki büyük koltuğa oturup sırnaşmışlardı. "Gyu sessiz sakin bir çocuk olmasına rağmen büyük bir eksiklik hissediyorum nedense" dedi Baekhyun. "Belki de biz de çocuk sahibi olmalıyız."

Rus Mavisi 'ChanBaekWhere stories live. Discover now