Unexpected Guest // KookMin ✔

16. Karı-koca

"Geriye git biraz."

"Jungkook, kes sesini ve uyu."

Sabahın erken saatleriydi ve ikili çok erken uyanmış, bunun siniri ile tartışıyorlardı. Üstelik bugün hafta sonuydu. Okul bile yoktu.

"Geri git dedim."

Jungkook, ayağıyla Jimin'in poposunu itmiş ve onun yataktan yere düşmesini sağlamıştı. Bir de buna kahkahalarla gülmesi Jimin'in daha çok sinirini bozarken burnundan soluyarak yerden kalktı ama poposunun acısıyla inlemişti.

"Seni lanet böcek."

Zıplayarak Jungkook'un üzerine atlamış ve onu boğmak adına ellerini boğazına dolamıştı. Ancak Jungkook bundan keyif aldığını belli eder şekilde gülüyordu.

Ellerini tam olarak üzerinde olan Jimin'in kalçasına koydu. Acıyan yeri hafifçe okşamaya başladığında Jimin'in elleri gevşemişti. Zaten fazlasıyla uykusu vardı ve Jungkook'un ona dokunması daha çok uykusunu getirmişti. Esneyerek biraz aşağı kaydı ve kafasını altındaki bedenin göğsüne dayadı.

"Uyu güzel bebeğim."

Göğsüne bir öpücük kondurduğunda Jungkook gülümsedi ve bir eli hala poposundayken diğer elini de saçlarına çıkardı. Jimin ise bunu sevdiğini belirten mırıltılar çıkarıyor, elinin altındaki göğsü okşuyordu.

Birkaç saat daha uyuduklarında ilk uyanan Minseo olmuştu. Ağlamaya başlamasıyla Jungkook gözlerini açmış, üzerindeki bedeni uyanmamasına özen göstererek yatağa yatırmıştı. Kalkmadan önce dudaklarını öptü ve hızlı adımlarla kızın odasına gitti.

"Bebeğim, uyandın mı sen?"

Küçük kızı kucağına alırken ağlamasının durması için kucağında sallamaya başlamıştı. Bebek odasından çıkıp kendi odasına girdi ve küçüğün yanağına öpücükler kondurup yatağın boş alanına bıraktı onu. Sonrasında sevgilisini uyandırmak adına üzerine yattı.

"Sevgilim, uyan."

"Jungkook?" Uykulu sesiyle konuştu ve üzerinde yatan bedeni biraz daha kendine çekerek kollarını ve bacaklarını etrafına doladı. "Uykum var."

"Biliyorum ama saat çoktan 9 oldu."

"Uyanmak istemiyorum."

Jimin'in mızmızlanması Jungkook'a tatlı gelirken. Dolgun yanaklarını okşadı. Onlara birer öpücük kondurdu. Ama bu yetmedi. Sırayla alnını, burnunu yanaklarını, çenesini, dudağının hemen üzerini ve dudaklarını öptü tek tek. En son adresi dudakları olurken bir süre öylece bekledi orada. Jimin'in dudaklarını oynatmasıyla gülümseyerek devam ettirdi öpücüğü.

Onlar öpüşmeye devam ederken küçük kız kafasını çevirmiş, gülümseyen bir yüz ile onları izliyordu. Neye gülümsediğinden kendisinin de haberi yoktu. Ama Minseo zaten güler yüzlü bir bebekti.

"Günaydın öpücüğümü de aldığıma göre uyanabilirim."

Jimin, üzerindekinin saçlarıyla oynayarak konuşmuş ve daha sonra kafasını yan tarafa çevirmişti. Ancak bebeğin burada olduğunu bilmediği için şaşırmıştı. Ve biraz da kızmış.

"Geri zekalı." Diyerek Jungkook'un kafasını vurdu ve üzerinden itti onu. "Minseo'nun yanında neden öpüyorsun beni?"

Acıyla kendini geriye atan Jungkook kafasını tutarak kaşlarını çattı. Sarışın gerçekten de sert vurmuştu. Acının geçmesi için bekledi bir süre.