Unexpected Guest // KookMin ✔

10. Rüya ve öpücük

Usulca tişörtünü çıkarıp kenara attı kısa olan. Ardından yavaş adımlarla Jungkook'a ilerlemiş ve ellerini göğsüne koyarak kulağına uzanmıştı.

"Senden," kulak memesini emdi kısa bir süreliğine. "Senden çok hoşlanıyorum, Jungkook."

"Ben de senden hoşlanıyorum, Jimin."

Dudakları buluştuğunda inledi Jungkook. Jimin onu yatağa iterek üzerine çıkmıştı. Öpüşme seslerinin yankı yaptığı odada başka bir ses daha duyuldu. Minseo'nun ağlamaları.

"Minseo ağlıyor."

"Devam et, Jimin."

"Jungkook, Minseo ağlıyor."

"Devam et dedim."

"Jungkook, bırak elimi. Minseo ağlıyor diyorum."

Sıçrayarak uyanmış ve sıkıca tuttuğu eli bırakmıştı. Gördüğü rüyanın her saniyesi bir bir aklına düşerken utançla kafasını yastığa bastırdı. Dün gece düşündüğü şeyleri şimdi rüya olarak görmüştü. Alnında biriken terleri silip ayağa kalktı. Bu sıralar olmadık anlarda Jimin'i kendisiyle düşünüyor, saçma tepkiler veriyordu.

Örnek olarak, kalbi deli gibi atıyordu. Terlemeye başlıyor, nefesleri sıklaşıyordu. Bazen ise kendi kendine gülümsediğini fark ediyordu.

Ne olduğu hakkında bir fikri yoktu. Ya da o ihtimal aklına gelmiyordu.

"Kahvaltıya gel artık!"

İçeriden duyduğu ses ile banyoya gidip yüzünü yıkamış ve mutfağa dönmüştü. Minseo, Jimin'in kucağında yatıyor ve turuncu saçlının ona süt içirmesine izin veriyordu. Onlara bakmayı kesip yerine oturdu ve Jimin'in hazırladıklarından atıştırmaya başladı.

"Bugün spora gideceğim, çok aksattım."

"Olmaz, başka zaman git." Boşalan biberonu masaya bırakıp Minseo'nun yanağını okşadı. "Bugün arkadaşıma gitmem gerek. Bir araştırma ödevimiz var.

"Minseo benimle kalacak yani." Nefesini üfleyip çatalını tabağına bıraktı. "Ona bakamıyorum ki."

"Çok güzel bakıyorsun, Jungkook. Bence artık tamamsın."

"Emin misin?" Jimin'in bir saniye bile düşünmeden kafasını sallamasıyla gülümsedi. "Sen olmasan hiçbir şey yapamazdım."

"Aklıma bir fikir geldi. Neden eve spor malzemesi almıyoruz? İstediğin gibi rahatça yaparsın sporunu."

Bu fikirle gülümsedi Jungkook. Ardından ikisi de kahvaltılarına döndü. Minseo, Jimin'in kucağında uslu uslu yatarken küçüğün tek yaptığı gözlerini ayırmadan Jimin'i izlemekti. Jungkook bunu görerek güldü.

"Seni nasıl izlediğine bak."

Jimin kafasını eğmiş ve küçük kıza bakmıştı. Onun kendisine baktığını gören Minseo utanarak gülmüş ve ellerini havaya kaldırıp Jimin'in yüzüne dokunmaya çalışmıştı. Ona kolaylık sağlamak için hafifçe eğildi. Minseo, Jimin'in burnunu tutup daha da kendisine çekmişti onu.

"Minseo seni çok seviyor."

Jungkook'un söylemiyle burnunu kızın minik parmakları arasından kurtarıp arkadaşına baktı. Sesindeki burukluk dikkatinden kaçmamıştı.

"Seni de çok seviyor." Diyerek ayağa kalktı ve Jungkook'un yanına ulaştı. "Babaya git güzelim." Minseo birkaç saniye Jimin'e bakmış fakat sonrasında kollarını gülerek Jungkook'un boynuna sarmıştı.