8- Tekrar

275 29 4
                                    

"Kaç! kurtar kendini felix."

Nefes nefes uyanan genç ile ejderha onu izledi. Rüyaları giderek artan genç giderek daha çok çöküyordu.

"Sadece kabus prensim." konuşmasının ardından beyaz lotus çiçeğinin biri daha parıltılar saçmaya başladı. Etrafa yaydığı ışıltıyı fark eden genç hızla yerinden kalktı. Göle doğru koşup heyecanla bekledi.

Beyaz çiçek defalarca kez olduğu gibi yanıp yok olduğunda ellerini tekrar birleştirip dua etti. Ejderha bu anı kaç kez tanıklık etse de her seferinde aynı tepkiyi veriyordu. Kimin ruhu olduğunu bilmeden o kişi için dua eden genç yaptığı gibi tekrar ejderha'nın gözlerinin içine baktı. Yanıt bekliyordu.

"O tekrar doğdu prensim." zihnin de ki ses farklıydı. Hüzünlü, yorgun gibiydi... Neden hüzünlü olsun ki?

Ejderha bulunduğu karanlıktan başını çıkarıp karşısında ki gence yaklaştı. Büyük gözleri genci izlerken sesi yankılandı.

"İnsanların bencil, açgözlü olduklarını düşünürdüm. Siz onlardan farklısınız prensim."

"Bu seni üzüyor mu?" neden onlardan farklı olmam onu üzdüğünü düşünüyordum ki.

"Siz de öleceksiniz prensim." zihninde ki sesle tebessüm etti genç.

O gün ki duasını duymuştu tabi ki. Elini önünde ki ejderhaya doğru uzattı. Avucuna dokunan ıslak burunla gözleri yaşardı. Göz kapakları kapanırken, ejderha da onun gibi büyük gözlerini kapattı.

Canlanan anıları izledi. Genç kendisini sevgilisinin gözlerinden gördü. Ne yapıyordu? Nasıl olabilirdi bu?

"Empati, kendinizi onun gözlerinden görmenizi istiyorum prensim."

Yerde uzanan bedenini, güneş ışığından onu korumaya çalışan büyük hoş ellerin sahibinden baktı kendisine. Onunla buluşan gözleri, gülümsemesi... Kalbini doldurup taşan özlem duygusuyla bir başka anıya geçtiler. Kendisi tutan el yardımıyla göle girmeye çalışıyordu.

"Bu günü hatırlıyorum. Teni çok güzel hissettiriyordu."

Suyun içinde sarıldığı bedenle ilerlerken anılar tekrar değişti. Aynı suyun içinde ay ışığı altında dudaklarını öpüyordu. Anılar hızla geçerken korktuğu o zamana geldi.

" Onunla görüşmeyi bırakacağım, lütfen dokunma ona baba. "  yerde diz çöken genç karşısında dikilen babasına bakıyordu.

"Ülkeden kaçmanda kim yardım ediyor?"

"Kimse."

"Yalancı. Onu da bulacağım!"

                                    ***

" Sizi ben götüreceğim." sesi zorla çıkan changbin ile kral askerlere durmasını belirtti.

"Akıllısın delikanlı." dedikten sonra başı yere eğik gencin omzunu sıktı.

"yapma." gencin fısıltısını duyan sevgilisi göz ucuyla ona baktı. Onun bu halini görmek canını yakıyordu. Onu kaybedemezdi.
Başını tekrar önünde ki adama çevirdi.

"Onu bırak, bir şey bilmiyor."

" Tamam."

***

11 temmuz 2021

Bu bölümü şimdilik bitiş olarak düşünüyorum. Bir süre bir şey yazmayacağım buna. Bölüm düzenlenecektir.

fleurs de magnolia et beau prince - hyunlix-Where stories live. Discover now