Efsaneye göre her şey krallıkların ve halkın bir cadı tarafından lanetlenmesiyle başladı. Laneti yok etmek için bir çözüm arayan krallıklar tek çarelerininin asırlardır türüne rastlanmamış bir kader yazıcı olduğunu öğrenince umutları günden güne tük...
Ben geldim canımlar, bu bölüm bol bol Tanrun ve Lahza okuyacağız, olaylar olaylar :))
Oy ve yorumlarınız bekliyorum, lütfen düşüncelerinizi söylemeden geçmeyin. Her bir yorumunuz bölümleri daha hızlı yazmam için beni motive ediyor.
Keyifli okumalar dilerim. 💜
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
11.DÜĞÜMLENMİŞ YOLLAR
Bazen seçim yapmak zorunda kalmak insanı çıkmaza sokardı. Ağır veballeri olurdu bazı seçimlerin. Bir urgan ipi gibi boynuna dolanır ve ayağının altındaki sandalye düşüverirdi. Sen o boşlukta savrulan bedeninle birlikte hayatın bir film şeridi gibi gözünün önünden geçerken son nefesini verirdin. Son nefesinde de yine şu soru belirirdi kafanda; ben tüm bunları hak edecek ne yaptım?
Onlar tüm bunları hak edecek ne yapmıştı?
Belki hayatları bir urgan ipine bağlı değildi ama ölmekten beter etmişlerdi onları. Bu lanetlerin artık bir sonu gelmeliydi. Başlarına gelen her şey için bir çözüm ararken çıkmaz bir sokakta bir duvara toslamaktan bıkmışlardı artık.
Tanrun kendi krallıklarına yapılan laneti çözmek için uğraşırken bir de tüm ülkenin başına gelen bu laneti çözmeye çalışmak inanılmaz ağır gelmişti ona. Hele ki bu işte kendisinin de hatasının olduğunu bilmek boynunun daha da bükülmesine sebebiyetti.
