Efsaneye göre her şey krallıkların ve halkın bir cadı tarafından lanetlenmesiyle başladı. Laneti yok etmek için bir çözüm arayan krallıklar tek çarelerininin asırlardır türüne rastlanmamış bir kader yazıcı olduğunu öğrenince umutları günden güne tük...
Ay ben geldimmmm. Dikkat bölümde sizi terletebilecek yakınlaşmalar vardırajsjjsjsj. Darina ve Rew diyeyim siz anlayın. 🥵🔥
Oy atın oy... Ne kadar çok yorum ve oy atarsanız bölüm o kadar hızlı gelecek. Ona göre düşüncelerinizi bekliyorum bu bölümde. Okuyup geçmeyin lütfen, yorumlarınız beni motive ediyor, daha hızlı yazıp bölüm atıyorum bu şekilde.
Keyifli okumalar dilerim. ✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
10. ŞEYTANIN HARESİ
Kötülüğün tırnakları bazen iyiliği tırmalar ve siz tüm güzel düşüncelerinize rağmen içinizdeki o şeytana kulak vermeden duramazsınız. Ateşin hükmüne sahipsen yakmaktan başka bir çaren kalmaz. Yanmak ya da yakmak, işte tüm mesele bu. Ya canını yakışlarına izin verecekti ya da onları canından bezdirecekti.
O da yanmayı değil ateşe hükmetmeyi seçti.
Gözleri kızıl kızıl parlayan genç kadın işlerin değiştiğini duvara zincirli olan elleri ve bedeninden anlayabiliyordu. Herhangi bir büyü yapmasına engel olan şeylerin bu zincirler olduğunun farkındaydı. Zincirler bir tek kendisini hapsetmiyordu, büyüleri de kendisi gibi içinde bir yerde tutsaktı. Bu onu her ne kadar öfkelendirse de duygularını belli etmeyecek kadar da sinsiydi.
Bu içindeki öfkenin asıl sebebi de ortadaydı.
Açtı.
Uzun zamandır kendisini açlıkla terbiye etmediği için bu açlık bir hayli kendisini zorlamaya başlamıştı. Guruldayan midesi boş duvarlarda sinir bozucu bir sesin yankılanmasına sebebiyet verdiğinde kaşlarını çatarak sinirle zincirli ellerini önüne doğru savurmuştu. Şıngırdayan zincirler onu daha da huysuzlaştırmıştı. Zindandaki boğucu hava içini bunaltıyordu. Aslında karanlık ortamları severdi ama eli kolu bağlıyken bu durumdan hiçte memnun değildi.
