Kum adası, nüfusu az olan, pek bilinmeyen bir yer.
Herhangi özel birşey yok yerliler sıcak hava nedeniyle daha çok tarımla veya hayvancılıkla uğraşır, geçimlerini böyle sağlarlar.
Bu köyün bir efsanesi vardır birkaç bilgeden başka kimsenin bilmediği bir hikaye...
YAKUT GÜL~
Ailesinden nefret eden küçük bir çocuk,
Kırılmış bir ruh,
En sonunda o ruha ne oldu?...
Efsane şöyle anlatıyor;
Bir gün kusurlu bir çocuk doğmuş ayın dolunay olduğu gecede,
Bebek ağlamamış ağlaması gerekirken,
Sanki biliyormuş ileride ihtiyacı olacağını,
Açmamış kimsenin rengine bakamadığı gözlerini,
Yıllar geçmiş...
Bu zamana kadar;
Çocuk sevilmemiş dayanmış,
Acı çekmiş dayanmış,
Ağlamamış dayanmış,
Duygularını yavaş yavaş kaybettiğini bilerek büyümeye devam etmiş...
"herşeyin bir gün düzleceğini umdu"
[Ama kendiside biliyordu,
kaderi çoktan yazılmıştı]
.
.
.
.
.
.
Artık ailesi ölmüştü
Kendisi öldürmüştü...
Çocuk 6 yaşında katil olmuştu...
Elleri kana bulanmıştı.
(Neden bir şey hissedemiyordu?)
Hakkettiklerini biliyordu...
{Hakketmişlerdi.}
Evinin bahçesine gitti ve gülünü dikenine aldırmadan kopardı.
Ah o gül neyin nesiydi?...
Hayır o Yakut Gül değildi,
Bu gül o çocuğundu yıllardır kendi elleriyle büyüttüğü çiçek...
Acılarını topladığı çiçek...
Ailesine nefretini bilen çiçek...
Bu normal bir çiçek...
Sonunda koparmayı başardığı çiçek...
Ama halla parlayan o çiçek...
Çocuk sonunda gözlerini açtı.
Uzun siyah kirpikleri yukarı kalktı.
Sonunda...
Yakut kırmızısı kürelerini gösterdi.
İnsanın ruhuna bakabilen o gözler
Tıpkı kanın rengi,
Gülünün rengi,
Kalbinin rengiydi.
Kırmızının her tonunu gösteren küreler bir kez daha kapandı...
Usui Soichiro*
"Aslında yakut olan gül değildi..."
{O sadece normal bir güldü, ertesi gün koparıldığı için solmuştu.}
YOU ARE READING
"YAKUT" HUNTER X HUNTER X (MALE) ERKEK OC
FanfictionAy ışığında bir gül görünüyor. Karanlık olmasına rağmen... kanın rengi kıpkırmızı parlıyor. . . . . Bu Yakut'tan yapılmış bir gülün hikayesi... Bu solmayan bir gülün hikayesi... Bu narin olmayan bir gülün hikayesi... Bu gülü...
