İKİ ADAM BİR KADIN

Part 12

Jason elinde bir şişe bacardiyle villanın bahçesindeki sezlongta oturmuş güneşten kısılan gözleriyle etrafı inceliyordu. Neler düşündüğünü Tanrı daha bilemezdi ama hoş şeyler olmadığı belliydi. Alex mutfakta hazırladığı tabakla dışarıdaki güzel havaya çıkıp jasonun yanına doğru ilerledi. Ağzına bir dilim peynir atarken güneş yüzünden önüne görmekte zorlandı.

“bugün son gün” dedi tabağı şezlongun yanındaki sehpaya koyarken. “bir plan yapmamız gerek… mitch ve adamlarının şakası yoktu.”  Tedirgin görünen alex jasondan cevap bekliyordu. Geçen seferki gibi adamların evi basıp özelliklede arianaya zarar vermelerini istemiyordu. Tanrı şahitki bundan ölesiye korkuyordu. Ama jasonun sanki bu umrunda değilmiş gibiydi. Sadece bir cinayete şahit oldu diye kızı alıp dünyanın bir ucuna getirmişler üstelik ona yapacakları en kötü şeyi yapmışlardı. Birde kendileri yüzünden kötü adamların eline düşmesini asla istemezdi. Doğrusu bu hikayede kötü adamlar kim onu bile bilmiyordu. Kıza en çok zarar veren jason ve kendisiydi. Sanırım artık bunun bitmesi gerekiyordu.  Jason şişeyi tepesine dikerken alex ekledi :

“jason artık bunun bitmesi gerekiyor!”

Bir an için jasonun yüzündeki kayıtsızlık gitmiş gibi göründü. Bir süre sonra kafasını alexe çevirip ne söylediğini anlamak için yüzünü okudu.

Alex kafasıyle evi doğru gösterdi. Arianadan bahsettiğini anlayan jason hiçbir tepki vermeden önüne döndü. Gözlerini havuzdan ayırdığında “bir planım var.. mitch ve ekibi için.”

Alex tek kaşını kaldırıp “yine başımızı belaya sokacak bir plan değildir umarım. En son böyle dediğinde ellerim bağlı ve üzerimden tren geçmek üzereydi.”

Jason gülümseyip “eğlenmediğini söyleyemezsin” dedi. “lanet olası mitchin kasaba işlettiği bir mekan var. Oraya gideceğiz.” İçkiden bir yudum alıp “bana bırak ve endişelenme” dedi “sadece silahları saklayacak güzel bir yer bul”

Alex tekrar endişelenmiş göründü. “silahlara bulaşmayacaktık hani gitgide çamura batıyoruz. Bu işe girerken kimse zarar görmeyecek demiştik. Ama baksana kaç kişi öldü.”

Daha fazla dinlemek istemeyen jason elini kafasına götürüp silahmış gibi dayadı “ölen sen mi olmak isterdin!” tetiği çekmiş gibi yaptı “ölenler için endişlenmeyi bırak artık lanet olası heriflerin kemikleri bile kalmadı.. yaşayanlara dikkatini ver!”

“kimseyi öldürmeyeceksin jason ! bu sefer değil”

“bunun için söz veremem dostum. Güvenliğimiz için bunu yapmak zorunda kalabiliriz. Kendini alıştırsan iyi olur”

Alex tam bir şey söyleyecekken “gidip silahları çıkarayım sende hazırlan” ayağa kalkıp hızlıca evin içine girip gözden kayboldu.

 

-Arianna-

Mutfakta kendime birşeyler hazırlarken jasonun üstü çıplak bir şekilde içeri geldiğini ve yüzüme bile bakmadan bodruma indiğini gördüm. Birşeyler planlıyorlardı bunu hissediyordum. Son iki gündür ikisyle de konuşmamıştım. Alex bana yemek getiriyor ilgileniyor onun dışında devamlı birliktelerdi. Bende olan biteni sindirmeye çalışıyordum. Ekmeğin içine bir parça salam daha yerleştirirken alex girdi içeri. Sanırım jasonun arkasından inecekti fakat mutfakta beni görünce gülümseyerek yanıma geldi.

“iyi görünüyorsun”

Artık eskisi gibi değildim çok konuşmuyor sadece sorduğu sorulara cevap veriyordum.